08-28-2008, Saat: 11:35 AM
Ayrılıklar geceye benzer.Bütün yarınlar da sabaha can!
Geceye az kaldı.Ayrılık,gelini götürmeye gelen düğün alayı gibi kapımızda.Kimler ayrılmadı ki canından...
Ayrılığı cennetten ayrılan Hz.Adem'e sor.Tufanda oglunu dalgaların arasında bırakan Hz.Nuh'a,Yusuf'u için inleyen Hz.Yakub'a,içinde ki ejderle boguşan Züleyha'ya,yüreğinin sesini susturmak için bilegiyle dagları oyan Ferhat'a,Şems için kavrulan Mevlana'ya,binlerce evladını gurbete gönderen Anadolu'ya en çok da Resulünü Medine'ye gönderen o kutsal diyara,hasılı gidenin ardından bakıp kalanlara,ocak gibi yananlara sor.
Geride kalan, hep inleyendir ana misali can! Giden hep yardır, ''can'' dan ''can''dır.Herşeyi alıp götürende o dur, götürdüklerinin iki mislini geride bırakan da...
Giderken arkada bıraktıklarına son bir kere bakıp da öyle gitmeli insan.Yaşadıklarını, paylaştıklarını gönül heybesine yerleştirmeli.Paylaşılan andır, zamandır, dönüşü olmayandır. Paylaşılan hayattır can!
Vefalı olmalı insan. Vefanın dersini Kur'an'dan; alemlerin muallimi, gönüllerin Sultanından, O'nun nurlu ashabından almalı.
Olmalı insan, önce kul olmalı.Olmadan evvel ölmeli, ölmeden evvel olmayı tamamlamalı. Nasıl mı olmalı? Hak dostları gibi vefa kahramanı olmalı. ''Vallahi O söylüyorsa dogrudur. Ben o'nun veraların verasından haberler getirdigine inanıyorum.'' diyen, sadakat ve vefadan bir lahza ayrılmayan Hz.Ebu Bekir gibi olmalı.
Allah Resulü'ne; ''Kendisinden meleklerin bile haya etmekte oldugu bir kimseden ben haya etmeyeyim mi?'' sözlerini dedirten an-be-an bütün mahlukata edebiyle vefalı olan Hz.Osman gibi olmalı.
Vuruldugunda yarasının agırlıgıyla baygın yatan, ''Eger daha ölmediyse, O'nu namazdan başka bir şeyle ayıltamazsınız.'' sözlerinden sonra namaza çagrıldıgında küheylanlar gibi ''Namaz vakti mi?''diyerek yaralı bedeniyle kan revan içinde şahlanan,namaza vefalı Hz.Ömer gibi olmalı.
''Perde-i gayb açılsa,yine de yakinim azalmaz.'' diyerek, vefasını kainata haykıran, evliyalar babası, yiğitlerin şahı Hz.Ali gibi olmalı.
Vefa sadece 'has'ların vasfıdır can! Nisyan-unutmak ise 'ham'ların...Bedene tutsak olmuş hoyratların nasibi yoktur,vefadan. Gönlümüzün kitabında; ''Bize bir defa selam vereni kıyamete kadar unutmayız.'' düsturu kayıtlıdır. Biz dersimizi; ''Kabrimize gelip,bir defa Fatiha okuyanlar kıyamete kadar bizimdir.İmanlarını kurtarmadan ölmesinler,ömürleri boyunca fakirlik görmesinler.'' diye dua eden,hala büyük bir vefayla Üsküdar'da dostlarını ağırlayan Aziz Mahmud Hüdayi'den almışız.Nice vefa kahramanının manevi huzurunda hürmetle,edeple selama durmuşuz.
Dostlarını daima vefa ile hatırla can! Arayan sen ol, bulan sen;tanıyan sen ol, kucaklayan yine sen. Kula vefası olmayanın Hakk'a vefası olmaz.Git ki, vefanın ter-ü taze hüküm sürdüğü yeni bir hayata başla...Haydi daha fazla durma karşımda.Kurşun gibi bir anda al, ellerini benden. Su gibi aksın ellerin ellerimden.
Yüreğini yüreğimde,gözlerini gözlerimde bırak da git. Beklemeden,bir kelime bile etmeden git. Canımı canımdan kopar da git.
Giderken son bir defa Hakk'ın selamını esirgeme benden.Arkada kalanın gözü yaşlı olur,yüreği yufka,gönlü ince. Ben içimdeki korla, bağrımdaki volkanla,öylece dag gibi arkanda kalayım. Yapayalnız hecelerde kaybolan ben olayım. Sen saglam adımlarla yarınlara yürürken, yıkılan ben olayım.
Gülen sen ol,ağlayan ben.yeşeren sen ol,sulayan ben.Bana saplansın paslı mızrakların ucu,sana dokunmasın. En çılgın isyanlarını,savaşlarını,sırlarını gittigin diyarlara götürme.Kötüye dair ne varsa benim yanımda kalsın.Benim avuçlarıma bırak. Ben onları dua dua ak kanatlı kuşlar gibi göklere uçurayım Benim payıma;ilahi dergahtan,ayrılık sahillerinde anıların gönüllü bekçisi olmak düştü Hak'tan gelene razıyım.
Sen geçmişi bana bırak can!
Vefa nedir, bilir misin? Vefa arkanda bıraktığını,giderken yaktıgını yabana atmamandır.Vefa; dostluğun asaletine,bir dua sonrası verilen sözlere,hayallere ihanet katmamandır. Vefa; ötelerin sonsuz mükafatı karşısında,cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır.
Şimdi ayrılık vakti can! Gecenin en karanlık vakti.Vaktin Yaratıcısı,az sonra geceden gündüzü doguracak. Vakit gitme vakti,bizden aldıklarını gitmesi gereken yere iletme vakti...
Al can! Bu heybe senin.Sol yanımdan bir parça kopardım senin için;taa özümden,taa közümden...
Birazdan sabah olacak;yagmur yağacak...Ardından gökkuşagı,sonra güneş...Sıcacık,apaydın,pırıl pırıl...Hep böyle oldu,tarihte hep karanlık yenilgiye teslim oldu,güneş kazandı.
''Birazdan son melodi çalacak,
Yıldıza,aya ve İbrahim'in Rabbi'ne kasem ederim ki,birazdan bulutların ardından güneş doğacak...''
Güneş bütün gecelerden güçlüdür can! Çünkü güneş vefalıdır, gizlemez sevgisini.Vefalıdır;en çok o getirir kainata sevgilinin sesini,neşvesini.Yırtıp atar karanlığın kasvetli perdesini...En vefalı delildir o sevgili adına...
Uğurlar olsun can!
Beni kışta bırakıp yeni bir diyara gittiginde baharı bekleyeceksin.Baharı beklemek ne güzeldir,baharda toprağı parçalayan kır çiçeklerini gözlemek...
Bende seni bir ayrılık sonrası baharı gözlerken kucagıma almıştım.Küçücük ellerinle toprağın bagrını parçaladığında karşılamıştım.Ve senin için ne çok savaşmıştım seninle.
Sen benim kır çiçeğimsin can,sen benim aşk çiçeğimsin.Sen benim yüregimsin.
Vasiyetim olsun sana. Bir gün öldügümde,kabrimi mutlaka ziyarete gel. Ama yalvarırım yalnız gelme. Baharda derledigin yüzlerce kır çiçegiyle gel. Ve başucumda onlara sevgiyi anlat,dostluğu,vefayı,hakiki 'Dost'a vefalı olmayı anlat.
Çünkü ben kır çiçeklerinin sesinden uzak kalmaya dayanamam. Çünkü ben bir an bile tomurcuklarımdan ayrılamam.Sonra el ele tutuşup yanıbaşımda eskiden birlikte yaptıgımız gibi,ince bir ezgiyle seslenin bütün insanlara. ''Sevda nedir bilir misin?''diyerek sevdayı söyleyin.
''Demet demet sevgi ellerinde
Billur billur yaş gözlerinde
Sevdan ebedi yüreğinde
Olmadan olmaz,bu iş olmaz
Sonra bütün bir alemi Yunus'ca
Sevmeden olmaz,bu iş olmaz.''
Mısralarıyla sevgisiz bu işin olmayacağını anlatın.
Hep ama hep vefalı ol.Emanete sahip çık,atana vefalı ol.İdealine sarıl,evlada vefalı ol.Ömrünü hakkıyla yaşa,hayata vefalı ol.Düşmanlıkları unut,dostuna vefalı ol.Öfkeyi,kini unut,ruhuna vefalı ol...
Bunları unutursan;zaman maddi manevi bütün yaralarının,dertlerinin yok olmasına vesile olur.Eger unutmazsan,zamanla bunlar seni yok eder.Unutkanlıklar karşısında kimseyi suçlama.Sen 'unutma' tuzagına düşüp,unutmaman gerekenleri unutma.Unutulmaması gereken güzellikler karşısında arslan kesil kendi içinde.Asi bir kartal gibi yırt karanlıkların çirkin yüzünü,meydan oku karanlıklara.Çılgın bir küheylan gibi vefayla meydan oku fırtınalara...
''Yarasaların gözleri kamaşacak diye,güneş doğmaktan vazgeçmaz.''
En büyük vefa Hakk'a götürecek fırsatları yakalamaktır.Bulduğun her fırsatı zamanında degerlendirmektir.Sakın ha! Fırsatları kaçırıp da,Kalü Bela'ya vefasız olma!
''Fırsatlar bulutlar gibidir,gelir ve geçer.''
Sakın ha! Fırsatları kaçırıp da,kaybetme bedbahtlığıyla yok olma.
Vasiyetim olsun:
VEFAYLA KAL CAN!!!
Dua ile vesselam...
Geceye az kaldı.Ayrılık,gelini götürmeye gelen düğün alayı gibi kapımızda.Kimler ayrılmadı ki canından...
Ayrılığı cennetten ayrılan Hz.Adem'e sor.Tufanda oglunu dalgaların arasında bırakan Hz.Nuh'a,Yusuf'u için inleyen Hz.Yakub'a,içinde ki ejderle boguşan Züleyha'ya,yüreğinin sesini susturmak için bilegiyle dagları oyan Ferhat'a,Şems için kavrulan Mevlana'ya,binlerce evladını gurbete gönderen Anadolu'ya en çok da Resulünü Medine'ye gönderen o kutsal diyara,hasılı gidenin ardından bakıp kalanlara,ocak gibi yananlara sor.
Geride kalan, hep inleyendir ana misali can! Giden hep yardır, ''can'' dan ''can''dır.Herşeyi alıp götürende o dur, götürdüklerinin iki mislini geride bırakan da...
Giderken arkada bıraktıklarına son bir kere bakıp da öyle gitmeli insan.Yaşadıklarını, paylaştıklarını gönül heybesine yerleştirmeli.Paylaşılan andır, zamandır, dönüşü olmayandır. Paylaşılan hayattır can!
Vefalı olmalı insan. Vefanın dersini Kur'an'dan; alemlerin muallimi, gönüllerin Sultanından, O'nun nurlu ashabından almalı.
Olmalı insan, önce kul olmalı.Olmadan evvel ölmeli, ölmeden evvel olmayı tamamlamalı. Nasıl mı olmalı? Hak dostları gibi vefa kahramanı olmalı. ''Vallahi O söylüyorsa dogrudur. Ben o'nun veraların verasından haberler getirdigine inanıyorum.'' diyen, sadakat ve vefadan bir lahza ayrılmayan Hz.Ebu Bekir gibi olmalı.
Allah Resulü'ne; ''Kendisinden meleklerin bile haya etmekte oldugu bir kimseden ben haya etmeyeyim mi?'' sözlerini dedirten an-be-an bütün mahlukata edebiyle vefalı olan Hz.Osman gibi olmalı.
Vuruldugunda yarasının agırlıgıyla baygın yatan, ''Eger daha ölmediyse, O'nu namazdan başka bir şeyle ayıltamazsınız.'' sözlerinden sonra namaza çagrıldıgında küheylanlar gibi ''Namaz vakti mi?''diyerek yaralı bedeniyle kan revan içinde şahlanan,namaza vefalı Hz.Ömer gibi olmalı.
''Perde-i gayb açılsa,yine de yakinim azalmaz.'' diyerek, vefasını kainata haykıran, evliyalar babası, yiğitlerin şahı Hz.Ali gibi olmalı.
Vefa sadece 'has'ların vasfıdır can! Nisyan-unutmak ise 'ham'ların...Bedene tutsak olmuş hoyratların nasibi yoktur,vefadan. Gönlümüzün kitabında; ''Bize bir defa selam vereni kıyamete kadar unutmayız.'' düsturu kayıtlıdır. Biz dersimizi; ''Kabrimize gelip,bir defa Fatiha okuyanlar kıyamete kadar bizimdir.İmanlarını kurtarmadan ölmesinler,ömürleri boyunca fakirlik görmesinler.'' diye dua eden,hala büyük bir vefayla Üsküdar'da dostlarını ağırlayan Aziz Mahmud Hüdayi'den almışız.Nice vefa kahramanının manevi huzurunda hürmetle,edeple selama durmuşuz.
Dostlarını daima vefa ile hatırla can! Arayan sen ol, bulan sen;tanıyan sen ol, kucaklayan yine sen. Kula vefası olmayanın Hakk'a vefası olmaz.Git ki, vefanın ter-ü taze hüküm sürdüğü yeni bir hayata başla...Haydi daha fazla durma karşımda.Kurşun gibi bir anda al, ellerini benden. Su gibi aksın ellerin ellerimden.
Yüreğini yüreğimde,gözlerini gözlerimde bırak da git. Beklemeden,bir kelime bile etmeden git. Canımı canımdan kopar da git.
Giderken son bir defa Hakk'ın selamını esirgeme benden.Arkada kalanın gözü yaşlı olur,yüreği yufka,gönlü ince. Ben içimdeki korla, bağrımdaki volkanla,öylece dag gibi arkanda kalayım. Yapayalnız hecelerde kaybolan ben olayım. Sen saglam adımlarla yarınlara yürürken, yıkılan ben olayım.
Gülen sen ol,ağlayan ben.yeşeren sen ol,sulayan ben.Bana saplansın paslı mızrakların ucu,sana dokunmasın. En çılgın isyanlarını,savaşlarını,sırlarını gittigin diyarlara götürme.Kötüye dair ne varsa benim yanımda kalsın.Benim avuçlarıma bırak. Ben onları dua dua ak kanatlı kuşlar gibi göklere uçurayım Benim payıma;ilahi dergahtan,ayrılık sahillerinde anıların gönüllü bekçisi olmak düştü Hak'tan gelene razıyım.
Sen geçmişi bana bırak can!
Vefa nedir, bilir misin? Vefa arkanda bıraktığını,giderken yaktıgını yabana atmamandır.Vefa; dostluğun asaletine,bir dua sonrası verilen sözlere,hayallere ihanet katmamandır. Vefa; ötelerin sonsuz mükafatı karşısında,cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır.
Şimdi ayrılık vakti can! Gecenin en karanlık vakti.Vaktin Yaratıcısı,az sonra geceden gündüzü doguracak. Vakit gitme vakti,bizden aldıklarını gitmesi gereken yere iletme vakti...
Al can! Bu heybe senin.Sol yanımdan bir parça kopardım senin için;taa özümden,taa közümden...
Birazdan sabah olacak;yagmur yağacak...Ardından gökkuşagı,sonra güneş...Sıcacık,apaydın,pırıl pırıl...Hep böyle oldu,tarihte hep karanlık yenilgiye teslim oldu,güneş kazandı.
''Birazdan son melodi çalacak,
Yıldıza,aya ve İbrahim'in Rabbi'ne kasem ederim ki,birazdan bulutların ardından güneş doğacak...''
Güneş bütün gecelerden güçlüdür can! Çünkü güneş vefalıdır, gizlemez sevgisini.Vefalıdır;en çok o getirir kainata sevgilinin sesini,neşvesini.Yırtıp atar karanlığın kasvetli perdesini...En vefalı delildir o sevgili adına...
Uğurlar olsun can!
Beni kışta bırakıp yeni bir diyara gittiginde baharı bekleyeceksin.Baharı beklemek ne güzeldir,baharda toprağı parçalayan kır çiçeklerini gözlemek...
Bende seni bir ayrılık sonrası baharı gözlerken kucagıma almıştım.Küçücük ellerinle toprağın bagrını parçaladığında karşılamıştım.Ve senin için ne çok savaşmıştım seninle.
Sen benim kır çiçeğimsin can,sen benim aşk çiçeğimsin.Sen benim yüregimsin.
Vasiyetim olsun sana. Bir gün öldügümde,kabrimi mutlaka ziyarete gel. Ama yalvarırım yalnız gelme. Baharda derledigin yüzlerce kır çiçegiyle gel. Ve başucumda onlara sevgiyi anlat,dostluğu,vefayı,hakiki 'Dost'a vefalı olmayı anlat.
Çünkü ben kır çiçeklerinin sesinden uzak kalmaya dayanamam. Çünkü ben bir an bile tomurcuklarımdan ayrılamam.Sonra el ele tutuşup yanıbaşımda eskiden birlikte yaptıgımız gibi,ince bir ezgiyle seslenin bütün insanlara. ''Sevda nedir bilir misin?''diyerek sevdayı söyleyin.
''Demet demet sevgi ellerinde
Billur billur yaş gözlerinde
Sevdan ebedi yüreğinde
Olmadan olmaz,bu iş olmaz
Sonra bütün bir alemi Yunus'ca
Sevmeden olmaz,bu iş olmaz.''
Mısralarıyla sevgisiz bu işin olmayacağını anlatın.
Hep ama hep vefalı ol.Emanete sahip çık,atana vefalı ol.İdealine sarıl,evlada vefalı ol.Ömrünü hakkıyla yaşa,hayata vefalı ol.Düşmanlıkları unut,dostuna vefalı ol.Öfkeyi,kini unut,ruhuna vefalı ol...
Bunları unutursan;zaman maddi manevi bütün yaralarının,dertlerinin yok olmasına vesile olur.Eger unutmazsan,zamanla bunlar seni yok eder.Unutkanlıklar karşısında kimseyi suçlama.Sen 'unutma' tuzagına düşüp,unutmaman gerekenleri unutma.Unutulmaması gereken güzellikler karşısında arslan kesil kendi içinde.Asi bir kartal gibi yırt karanlıkların çirkin yüzünü,meydan oku karanlıklara.Çılgın bir küheylan gibi vefayla meydan oku fırtınalara...
''Yarasaların gözleri kamaşacak diye,güneş doğmaktan vazgeçmaz.''
En büyük vefa Hakk'a götürecek fırsatları yakalamaktır.Bulduğun her fırsatı zamanında degerlendirmektir.Sakın ha! Fırsatları kaçırıp da,Kalü Bela'ya vefasız olma!
''Fırsatlar bulutlar gibidir,gelir ve geçer.''
Sakın ha! Fırsatları kaçırıp da,kaybetme bedbahtlığıyla yok olma.
Vasiyetim olsun:
VEFAYLA KAL CAN!!!
Dua ile vesselam...