09-19-2008, Saat: 10:52 AM
Yasak(lı) hayallerin girdabında çoğalıyorum. İçimde çığ gibi büyüyen bir haykırış var: neredesin filizlenmiş gülüm? Bahar geldi, en çok sevdiğin mevsim… Açmayacak mısın?
Yalnız savaşların ortasında kaldım. Ölmüyorum ama sürünüyorum. Daha yardım etmeyecek misin?
“ İçimde seni yaşatıyorum… Savaşlarda kazanan yine sen ”
Ayrılıklar uyandırıyor sevginin yatağından değil mi? Kısa bir şaşkınlık partisi ısmarlıyorsun mutluluğuna, sonrası bilindik işte uzun süren bir hüzün yolculuğu… Ne kadar tuhaf hem de bu kadar severken. Gülüşün bende bilesin hatta ağlayışın bile.
…yürek sesi içten geliyor sevgilim! Anlatmam çok zor, anlatsam da benim tarifim felçli bir çocuk gibi yolda kalır. Masum yüzlü cennet bekçileriydi aslında ya… Neyse artık!
Bilirsin işte! Bazen aşkta kekemeleşiyor… Konuşamıyor; anlayacağın sadece susuyor. Her acıda biraz daha yakınlaştığım içindir ki- Allahıma sığınıyorum. Her an her yerde yanımda, yüreğimde… Yoksa bu kadar düşünmezdim yokluğunda yaşamayı; öldürürdüm kendimi, hangi uçurum da inan hiç fark etmez. Aykırı anlamlarda daralır/ yıkılırım/ kirpiklerimde aşkı ararım… Sevgilim, sen aşk değil miydin?
“ Yürek sesi her şeyi biliyor da… Çaresizliğinden susuyor”
Yüreğimde ne mahcupluklar eskittim, ne sensiz günlere isyan ettim ne de kadere kızdım. Yüreğim oyalanmışsa kime suçlusun diyebilirdim ki… Yapamazdım, zaten yine aynı yolun yolcusu olarak kalmayacak mıydım? Yalnızlığımı bırakmadım hiç! Kızsam da en çok yine ona, beni hiç yalnız bırakmadı ki… Yatağımın başucunda gözyaşlarımı silen yokluğundu! Başkası olamazdı; içimde sayısız hayalinle yaşarken; dinamitler patlasa ne olur ki- yüreğim oyalanmışken sen bilirsin beni Allahım çok mu geldim bu hayata, bir benim sevmem mi fazla geldi.
“ Gözlerinden mutluluk akıyordu da; sen bana bakmıyordun ki- sevgili!”
Haberin var mı, seni sevmiştim… Ve ben ilk defa cenneti gözlerinde karşılamıştım. Huzur, cennet demekmiş de cennettekiler hep bu yüzden huzuru ertelemişler. İçim acıyor desem, inanır mısın? Bedenim hayati faaliyetleri reddediyor desem, yüreğim senliğine biçare desem, gecelerce ağladım desem, çok mu yalancı olurdum. Sen söyle sevgili! Ben cenneti sende gördüğüm için huzuru sevdim. Yanılmadım inan hiç yorulmadım, sadece çok sevdim…
“ Dermanı yok bu aşkın… Çaresiz yine günbatımı hüzünleriyle, ağlayacağım…”
…daha neler neler ve kim bilir nerelerden gelecek hayatımın zindan gözyaşları… Bu sefer yüreğim dualarda: bir tek o mutlu olsun, herkesten daha fazla…
Emre Onbey
Yalnız savaşların ortasında kaldım. Ölmüyorum ama sürünüyorum. Daha yardım etmeyecek misin?
“ İçimde seni yaşatıyorum… Savaşlarda kazanan yine sen ”
Ayrılıklar uyandırıyor sevginin yatağından değil mi? Kısa bir şaşkınlık partisi ısmarlıyorsun mutluluğuna, sonrası bilindik işte uzun süren bir hüzün yolculuğu… Ne kadar tuhaf hem de bu kadar severken. Gülüşün bende bilesin hatta ağlayışın bile.
…yürek sesi içten geliyor sevgilim! Anlatmam çok zor, anlatsam da benim tarifim felçli bir çocuk gibi yolda kalır. Masum yüzlü cennet bekçileriydi aslında ya… Neyse artık!
Bilirsin işte! Bazen aşkta kekemeleşiyor… Konuşamıyor; anlayacağın sadece susuyor. Her acıda biraz daha yakınlaştığım içindir ki- Allahıma sığınıyorum. Her an her yerde yanımda, yüreğimde… Yoksa bu kadar düşünmezdim yokluğunda yaşamayı; öldürürdüm kendimi, hangi uçurum da inan hiç fark etmez. Aykırı anlamlarda daralır/ yıkılırım/ kirpiklerimde aşkı ararım… Sevgilim, sen aşk değil miydin?
“ Yürek sesi her şeyi biliyor da… Çaresizliğinden susuyor”
Yüreğimde ne mahcupluklar eskittim, ne sensiz günlere isyan ettim ne de kadere kızdım. Yüreğim oyalanmışsa kime suçlusun diyebilirdim ki… Yapamazdım, zaten yine aynı yolun yolcusu olarak kalmayacak mıydım? Yalnızlığımı bırakmadım hiç! Kızsam da en çok yine ona, beni hiç yalnız bırakmadı ki… Yatağımın başucunda gözyaşlarımı silen yokluğundu! Başkası olamazdı; içimde sayısız hayalinle yaşarken; dinamitler patlasa ne olur ki- yüreğim oyalanmışken sen bilirsin beni Allahım çok mu geldim bu hayata, bir benim sevmem mi fazla geldi.
“ Gözlerinden mutluluk akıyordu da; sen bana bakmıyordun ki- sevgili!”
Haberin var mı, seni sevmiştim… Ve ben ilk defa cenneti gözlerinde karşılamıştım. Huzur, cennet demekmiş de cennettekiler hep bu yüzden huzuru ertelemişler. İçim acıyor desem, inanır mısın? Bedenim hayati faaliyetleri reddediyor desem, yüreğim senliğine biçare desem, gecelerce ağladım desem, çok mu yalancı olurdum. Sen söyle sevgili! Ben cenneti sende gördüğüm için huzuru sevdim. Yanılmadım inan hiç yorulmadım, sadece çok sevdim…
“ Dermanı yok bu aşkın… Çaresiz yine günbatımı hüzünleriyle, ağlayacağım…”
…daha neler neler ve kim bilir nerelerden gelecek hayatımın zindan gözyaşları… Bu sefer yüreğim dualarda: bir tek o mutlu olsun, herkesten daha fazla…
Emre Onbey