:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: ^^ Rock Metal Fan Clup ^^
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2
Rock ve Metal hakkında görüş ve bilgilerinizi bu konu altında paylaşabilirsiniz Smile

Alternatif Rock

Alternatif Rock, 1980'lerin sonunda hard rock'a bir alternatif sunmak amacıyla ortaya çıkmış, dinleyiciye yeni bir armoni anlayışı sunan müzik türlerinin tümüne verilen isimdir. Tabanı punk-rock'tır. grunge, indie rock, brit pop, indie pop gibi birçok farklı müzik türünü içinde barındırır. R.E.M., Sonic Youth, Nirvana, A Perfect Circle, Pixies, Cure, Oasis, Placebo gibi gruplar bu türlere örnek verilebilir.

Grunge Rock

Sözlükleri açıp baktığımızda grunge için "pis,kirli,eski püskü,yıpranmış"gibi kelimeler çıkar karşınıza.Müzik sahnesini değiştiren akımı tanımlamak gerektiğinde ise kirli,distortion'lı ve feedback'li gitarlar,güçlü davullar,belki de çoğu zaman "sessizlik-gürültü-sessizlik"trafiğiyle formüle edilebilecek bir müzik olarak nitelemek yerindedir.Ama öfkesini hardcore'dan,vuruculuğunu punk'tan,güçlü sound'unu heavy metal'den beslemiş olan grunge'ı tek bir müzik türünden ziyade belli grupların sahip olduğu veya belli gruplara yakıştırılan bir ruh birliği olarak görmek daha doğrudur.Grunge'a "Seattle sound'u" deriz ama tüm grunge gruıpları Seattle'lı değildir;etkilerini punk'a benzetiriz ama birçok grup punk kadar heavy metal de dinlemiştir;kimileri ağır tempolu,kimileri daha hızlıdır;kimilerinin şarkılarını elinize gitar aldıktan sonraki birkaç hafta içinde çalabilirsiniz,kimilerininki ise enstrüman üzerinde yetkinlik gerektiren partisyonlarla doludur.Ama tüm farklara rağmen grunge grupları birdir gözümüzde,yukarıda "ruh birliği"dediğimiz şey sayesinde.Grupların her birinin şarkı sözlerindeki öfke,korku,keder,yalnızlık sıkıntı temaları;fanlarıyla ilişkileri ve müzik endüstrisine karşı tutumları benzerdir.Grunge'ın söylemindeki karamsar ton,X kuşağı'nın umutsuzluğuyla paralel bulunur.1960'lar sonu-1980'ler başı arasında doğan,kültürel aidiyet hissetmeyen,toplumla ilişkileri zayıf,güçlü hedeflerden yoksun bir kuşaktır X kuşağı.Bir önceki kuşağın mensupları olan yuppie'ler para kazanmayı,mevki sahibi olmayı her şeyin üstünde görürken,X kuşağı kararsızdır.İşte grunge hayatlarındaki boşluğu para ve kariyerle doldurmanın mümkün olduğu inancına;markaların,mevkilerin her şeyin üzerinde görüldüğü anlayışa karşı çıkar.Kocaman bir kuşağın umutsuzluğunu paylaşır.İşte her grunge grubunda ortak olan nokta budur.Hair metal'in suya sabuna dokunmayışından da,süslü megastarların steriliğinden de uzaktır.Bu yüzden samimidir,gerçekçidir.

Gothic Rock

Gothic rock, 1970'lerin sonlarında ortaya çıkmış bir rock türüdür. Kısaca goth rock olarak da adlandırılır. Gothic rock'ta çoğu rock türünde olduğu gibi elektro gitar, bass gitar, bateri, solo gitar kullanılır; ama diğer rock türlerinden kendisini ayıran özelliği ise ek olarak drum machine ve synthesizer enstrümanlarının kullanılmasıdır. Bu türün gruplarının %90'ı kadın vokalist kullanır. Bazı gothic rock grupları;

Bauhaus (Grup)
The Cure
Fields of the Nephilim
The Sisters of Mercy
Siouxsie & the Banshees
Evanescence :teytey:

Hard Rock

Hard rock, kökenleri 1960 başları garaj rock'ı ve psychedelic rock'a dayanan bir rock and roll tarzıdır. Elekro gitar, bas gitar ve davulların sert şekilde kullanılması tipik özelliğidir. Hard Rock terimi, genellikle punk rock, grunge, alternatif metal ve heavy metal gibi Pop rock radyo müziklerinden daha sert olan rock tarzlarını tek bir çatı altında toplayan ana kategorilerdendir.Günümüzde Nickelback,Sevendust,Silverchair,Lostprophest,Puddle of Mudd ,Saliva,Scars of Life gibi guruplar bu müziği icra etmektedirler.

Progressive Rock

Progressive Rock müzikteki en gizemli türlerden biridir. Anlayanı azdır. Doğal olarak da az sevilir. Ancak sevenleri de bir ömür boyu vazgeçemez ondan. Öyleyse nedir bu PR (Progressive Rock) birçok farklı müzik türünün harmanlanıp bir araya gelmesinden ortaya çıkmıştır. Rockla birlikte caz, folk ve klasik müziğin karışımıyla ortaya çıkmıştır. Bir diğer karakteristik özellik de deneyselliktir. Bir grup yada sanatçı bir konuyu, bir kişiliği veya bir olayı ele alıp onu kendi müziği doğrultusunda dinleyenlerine sunar. Bunun sonucunda da her grubun yaptığı müzik kendi ismiyle anılıp, diğerlerinden farklı bir konumda olur. Yani müziği dinlediğinizde "bu X grubun soundu" diyebilirsiniz.

PROGRESSIVE ROCK'IN KÖKLERİ
PR'ın tohumlarının ilk olarak efsanevi grup BEATLES tarafından atıldığı öngörülüyor. Grubun 1967 tarihli "Sgt. Pepper's Lonely Hearts Club Band" albümü herşeyin başlangıcı kabul ediliyor ve sayısız grubu etkileyip onların bu müzik türünde büyük başarılar elde etmesinin başlıca sebebi sayılıyor.

Bununla birlikte klasik PR konusunda en büyük öncülüğü yapan grup MOODY BLUES'dur. Grubun 1967 tarihli "Days Of Future Passed" albümü ilk senfonik rock ve konsept albümüdür. Yaşamdaki bir günü anlatır. Şafakta başlar ve geceyi anlatan ünlü parçaları Night
In White Satin ile sona erer. Moody Blues'un 1967 ve 1973 tarihleri arasında ürettiği 7 albüm de tam bir PR şölenidir. Bu da PR'ın temelini 2 önemli grup BEATLES ve MOODY BLUES'un attığını gösteriyor.

KLASİK PROGESSIVE ROCK'IN DOÄžUŞU
60'lı yılların sonunda oldukça yeni ve fazla anlaşılmayan bir müzik türü olan PR ile özdeşmiş bir grup da KING CRIMSON'dı. Grubun ilk albümleri 1969 tarihli "IN THE COURT OF THE CRIMSON KING" senfoni, caz, R&B ve hard rock türlerinin bir karışımı olarak dinleyenleri hayrete düşüren bir şekilde ortaya çıktı. Grup 1974 yılına kadar çıkardığı yedi uçuk albümle dinleyenlerini oldukça nevrotik ve karamsar, zaman zaman duygusal bir boşlukta bırakmıştı.

PR arenasında bir başka çok önemli grup da PINK FLOYD'tu. Özellikle Roger Waters'ın yazdığı inanılmaz üst düzey liriklerle ve deneysel müziklerle PINK FLOYD bu türde tam bir devrim yaratmıştı. 1971 tarihli " Meddle " albümleri bir yüzüyle hoş,dugusal caz ezgileriyle
insanı rahatlatırken, diğer tarafı (23 dakikalık tek bir parça) Echoes ile "Ne oluyor burada dedirten?" bir ziyafet sunuyordu hayranlarına. Billboard listelerinden bir türlü inmek bilmeyen grubun efsanevi albümü "The Dark Side of The Moon", Syd Barret'a adanan David
Gilmour'un hüzünlü gitar sololarıyla bezeli emsalsiz "Wish You Were Here" ve karanlık, içine kapanık ama asla hakkı tam olarak verilmemiş "Animals ile Pink Floyd 1971-77 tarihleri arasında PR türünün eşsiz örneklerini vermişti.

Dönemin bir diğer süper grubu da bünyesinde Rick Wakeman, Steve Howe ve Jon Anderson gibi müzik dehalarını barındıran YES'ti. Grubun başyapıtı kabul edilen 1972 tarihli "Close To The Edge" albümü senfonik, karmaşık,tinsel, dokunaklı ve Chris Squire'ın sert ama ritmik bas gitar tınılarıyla dolu gerçekten eşi bulunmaz bir albümdü. Grubun, diğer "Fraglie(1971)",
"Tales From Topograghic Oceans(1973), "Relayer(1974)" ve "Going For The One(1977)" gibi albümleri PR tutkunları için her zaman demirbaş listesindeydi.

PR tarihinin en karmaşık, anlaşılması zor gruplarından biri de GENESIS'ti. Aynı grubun 80'lerde yaptığı "Invisible Touch" gibi art-pop albümler PR tutkunlarına elem ve keder verse de benim bahsettiğim GENESIS 1970-74 arası solistleri Peter Gabriel liderliğindeki gruptur.
"Tresspas(1970)"," Nursery Crime(1971)", Foxtrot(1972)", "Selling England By Pound(1973)" ve "The Lamb Lies Down Broadway(1974) gibi albümler senfonik, üzerinde çok uğraşılmış ve insanı uçuran lirikleriyle tam bir başyapıttılar.

PR serisinin en teknik ve aynı zamanda en abartılı grubu Emerson,Lake and Palmer'dı. Nice grubundan gelen Keith Emerson King Crimson'dan gelen Grek Lake ve Atomic Rooster'dan gelen Carl Palmer'ın oluşturduğu ELP oldukça cesur, yaratıcı, gösterişli ve agresif taraflarıyla dönemin en çok ses getiren gruplarındandı."Tarkus(1971)", "Pictures At Exhibition(1971)", "Trilogy(1972)" ve başyapıtları "Brain Salad Surgery(1973)" albümleriyle tanınmışlardı.

Zaman zaman PR kulvarlarına giren ünlü İngiliz grup Uriah Heep'ide unutmamak gerekiyor. Ken Hensley'in liderliğindeki grup "Salisbury(1971)", "Magician's Birthday(1972)" ve "Demons and Wizards(1972)" gibi hepsi gerçek bir PR örneği olan çok kaliteli
albümler üretmişti.

Alan Parsons Project de yaptığı konsept albümlerle PR'ın hakkını veren gruplarındandı. Ayrıca Van Der Graaf Generator, Gentle Giant ve Renaissance gibi ülkemizde pek tanınmayan gruplar da dönemin oldukça ses getiren topluluklarıydı. Ayrıca Macar grup Omega ve Almanların dev grubu Eloy da 70'li yıllarda PR alanında iz bırakan birçok albüm üretmişlerdi.


70'Lİ YILLARIN PROGRESSIVE HARD ROCK GRUPLARI
Bu kategoride 3 önemli grup göze çarpıyor. QUEEN, RUSH ve KANSAS. Bu üç grupta klavyeden ziyade klasik heavy metal sınırlarını zorlayan gitar soundlarıyla ve sıkı, özenilmiş düzenlemeleriyle türün gözdeleriydiler. Ancak kayda değer bir olgu da, bu grupların birkaç
başarılı radyo hitleri dışında PR tutkunları tarafından fazla dikkate alınmamalarıydı. Bu da anılan grupların az fakat kendilerine aşırı bağlı fanatik hayran kitlelerine sahip olmasına neden oldu.

Odukça fenomen olan QUEEN opera, metal,klasik ve görsel öğeleri fazla kullanan ve bu karışımlardan oluşan farklı müziği ile kendine bağlı bir hayran kitlesi oluşturmuştu. Freddie Mercury ve Brian May'in liderliğindeki grup, anlaşılması zor "QueenII(1973), farklı ancak sanatsal"Sheer Heart Attack(1974)", gösterişli, ses getiren "A Night At The Opera(1975)", oldukça sert "A Day At The Races (1976)" ve daha az progressive"News Of The World(1977)" gibi albümleriyle rock tarihinin unutulmazları arasındaki yerini alıyordu.

Kanada'nın bir numaralı grubu Rush ise oldukça sert, Alex Lifeson'ın gitarına ve baterist Neil Peart'ın uçuk şarkı sözlerine dayalı müzikleriyle bu alanda önemli bir yer tutuyordu. Grup "2112(1976)" ve "Hemispheres(1978)" gibi enstrümanların hakkının verildiği "Permanent Waves(1980)" ve "Moving Pictures(1981)" gibi daha dingin ve dengeli albümleri ile dikkat çekiyorlardı.

PR alanında pek fazla önemli grup çıkarmayan Amerika'nın başarılı temsilcisi Kansas gitarist Kerry Livgren liderliğinde önemli başarılara imza atmıştı. Zaman zaman çok sert, zaman
zaman da klasiğe yakın daha dingin, naif parçalarıyla Kansas bu alanın hatırı sayılır gruplarındandı. "Leftoverture(1974)" ve "Point Of Known Return(1977)" grubun en seçkin albümlerindendi.

GÜNÜMÜZDE PROGRESSIVE ROCK......HALA VAR MI?
Evet. Bazı başarılı rock grupları eskileri gibi olmasalar da hala bu müzik türünü günümüzde de sürdürmeye çalışıyorlar. 80'li yılların ortalarında kurulan İngiliz grup Marillion hem Fish ile birlikte hem de Fish'ten sonra yaptıkları kaliteli müzik ile 70'li yıllar sonrası bu alanda bayrağı taşıyan önemli bir gruptu. "Fugazi(1984)", "Misplaced Chidhood(1985)" ve "Brave(1994) gibi albümler grubun oldukça önemli yapıtları arasındaydı.

Her biri kendi enstrümanında tam bir uzman olan DREAM THEATHER'da progressive metal tarzı parçalarıyla türü devam ettirmeye çalışan gruplardan. Grubun 1999 tarihli "Metropolis Part2: Scenes From A Memory" albümü oldukça dikkat çekici.

Bu alanda bahsedeceğim son iki grup TOOL ve RADIOHEAD. Her iki grup da alternatif rock tarzı görüntüleriyle daha çok modern PR grupları olarak adlandırılabilirler. TOOL'un oldukça karanlık, düşündüren metal albümleri "Aenima(1996)" ve Lateralus(2001)" ile daha gözde bir grup olan RADIOHEAD'in "Ok Computer(1997) ve Kid A(2000)" gibi oldukça nevrotik, insanı bozan albümleri günümüzdeki PR müziğinin en etkili örnekleri sayılabilir.

Punk Rock

Punk rock, kökenleri 1974 ve 1975 yıllarına, Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık'a dayanan ve kendisini Ramones, Sex Pistols, The Damned, ve The Clash gibi gruplarla kanıtlamış düzen karşıtı rock muzik hareketidir.
Punk terimi ise, punk rock'a dayalı alt kültür için kullanılmaktadır. Bu altkültür agresif gençlik, kendine özgü giyim tarzı, Punk İdeolojisi ve D.I.Y. (do it yourself-kendin yap) etiğini kapsamaktadır.
Punk; kültür, politika ve estetiği ile kurumsallaşmış sanat teorileri ve bunu yaratan topluma, toplumsal sisteme karşı doğmuş bir reddediştir. Punk, sanatçıyı insan olarak görür, geleneksel ve kalıplaşmış davranış ve yaşam biçimine karşı yıkıcı bir tavır geliştirir. Bireyin kişisel gelişimini yönlendiren, yaşam biçimini şekillendiren toplumsal organizmayı her şeyin suçlusu olarak görür ve saldırmaktan çekinmez. Punk'a göre her şey alt üst olmalıdır; aykırı, ayrıksı giyim tarzı, sanat ve gündelik yaşamda sınırlann belirsizleştirilmesi, bilinçli kışkırtıcılık, kabul görmüş ve tekdüzeleşmiş yaşam biçiminin yeniden düzenlenmesi (ya da düzensizleştirilmesi) punk yaşam biçiminin devrimci taktikleridir.


alıntıdır devamı gelicek Smile
qörüsümü acıkLıım...

beenmiorumm....

bi kac kez dinLedim sadecee basım aqrıdıı...

kafam kaLdırmıyooo......
duman da rock Tongue Big Grin
o apayrı bi k0nu benim icinxD
istisnalar kaideyi bozmas diosun ha Tongue
σfflαчи Adlı Kullanıcıdan Alıntı:istisnalar kaideyi bozmas diosun ha Tongue



aynen öLe...Tongue
bak burada kimseye başka bi tarzı zorla üstün olduğunu kabul ettirmeye çalışmıyyorum Wink duygularını paylaştığın için de teşekkür ederim Smile

bu lafı ortaya söylüyorum rock ve türklerinden nefret edenler için Smile rock sadece tiz elektro ve gürültülü bateri seslerinin arasında solistin cıyak cıyak çığlıklar arasında şarkı söyleyerek böğürmesi değildir.Rock insanın içinde nefretin sinirin öfkenin bir müzik türüyle dışa vurulmasıdır Smile umarım anlatabilmişimdir. Her rock şarkı mükemmel die bişi yok.Tabi kimisi benim için berbat kimisi ise harikadır aynı şeyleri rap için de söyleyebilirim Smile
INDUSTRIAL (ENDÜSTRİYEL) ROCK

Industrial recordstan gelir adi.Throbbing gristle, Einstürzende Neubauten,Coil,Laibach,Merzbow..vs. diye gider öle işte.. En güzelini fear factory replica`nın girişinde söylemiş zaten: `there is no love`... endüstriyel müziğin derdi kısaca bununla özetlenebilir, sevgisiz, insanların birbirinden kopuk, ben-merkezcil hayatlar sürdüğü şehir ortamında varolmaya çalışan çocukların müziği. bu durumda öfke ve isyan çok şaşırtıcı olmasa gerek... Ministry`i bu türü icad etmekle itham ederler. Hatta bazıları Nine Inch Nails`e bilen Industrial Rock der. Ben ise onlarla tartışmam, kafama iş makineleri gibi inen ritmleri, kulağımda fabrika uğultusu gibi cızırdayan gitarları dinler, "haklısın abi" derim.Makinalaşan insanın makinalaşmama çabası gibi bir şey, ayrıca illa müzikte dijitallik olacaksa böyle olsun.
σfflαчи Adlı Kullanıcıdan Alıntı:bak burada kimseye başka bi tarzı zorla üstün olduğunu kabul ettirmeye çalışmıyyorum Wink duygularını paylaştığın için de teşekkür ederim Smile

bu lafı ortaya söylüyorum rock ve türklerinden nefret edenler için Smile rock sadece tiz elektro ve gürültülü bateri seslerinin arasında solistin cıyak cıyak çığlıklar arasında şarkı söyleyerek böğürmesi değildir.Rock insanın içinde nefretin sinirin öfkenin bir müzik türüyle dışa vurulmasıdır Smile umarım anlatabilmişimdir. Her rock şarkı mükemmel die bişi yok.Tabi kimisi benim için berbat kimisi ise harikadır aynı şeyleri rap için de söyleyebilirim Smile


bencede...Tongue
şimdi de metal türleri Tongue

Black Metal

Black metal'in ilk temsilcileri türe isim babalığı yapan "Black Metal" adlı albümünün yapımcısı da olan- Venom, Mayhem, Hellhammer, Mercyful Fate, Bathory ve Celtic frost gibi gruplardır. Black metal günümüzdeki biçimini ise büyük oranda Darkthrone, Enslaved, Burzum, Mayhem, Immortal ve Emperor gibi Norveçli grupların etkisiyle almıştır.

Özellikleri
Şarkı sözleri genelde satanizmle ilgili ve paganizm gibi diğer okült konulardan oluşur.
Gitarlar yoğun olarak bozunmuştur (distortion'lanmıştır).
Davullar hızlı ve agresif bir tonda olup, "blast beat" olarak adlandırılan aynı parçaya (zil, trampet vb.) defalarca üst üste hızlıca vurulması biçiminde yapılan yöntemle çalınmıştır.
Gitarlar hızlı ve yinelemeli çalınmıştır (gitarın tıpkı ud gibi çalındığı tremolo yöntemi olarak adlandırılır).



"Scream vocal" olarak adlandırılan, seslerin derin ve içten bir böğürtü olarak duyulmasını sağlayan, ses tellerini titreştirmekle gerçekleştirilen vokal yöntemi kullanılmıştır. Hızlı perküsyon yapılmıştır. Müzikte yinelemeler yoğundur ve soğuk ve hüzünlü bir atmosfer hissedilir.
Black metal gruplarını diğerlerinden ayıran bir diğer özellik ise eskiden daha yoğun olarak kullanılan "corpse paint" adlı, yapanın çürümekte olan bir ceset ya da bir veba kurbanı gibi gözükmesini sağlayan özel bir tür siyah ve beyaz makyajdır. Bu makyaj ve black metal müzisyenlerinin tüm Dünya'da yaygın olarak takma sahne adları kullanması müzisyenlerin kimliklerinin saklanmasına yardımcı olur.

Türkiye'de
Başlıca tanınmış Türk black metal grupları arasında Ehrimen, Episode 13, Moribund Oblivion, Nord av Snafells, Ominous Grief, Raven Woods, Sadistic Spell, Sagu, Satanic Verses ve Witchtrap sayılabilir.

Doom Metal

"Kötü kader, yazgı" anlamına gelen iç karartan metal... Acelesi olmayan, uyuşmuş, durgun, sıkkın metal... Thrash Metal "hız"a odaklanırken, Doom Metal için tek bir kelime söylenebilir: "yavaşlık". Oldukça ağır gitar riffleri ve melodik vokal bu metal türünü etkileyen öğelerdir. Black Sabbath, yeryüzünün en ve ilk baba metal grubu, ilk dönemlerinde ağır ve yavaş rifflere odaklanmıştır. O yüzden Black Sabbath, ilk Doom Metal grubu olarak gösterilebilir. Doom Metal`in önemli bir alt kolu olan "DoomDeath" ise Doom`un yavaşlığını Death Metal vokaliyle birleştirir. Bu türün mucitleri ve krallarıysa (Doom`un üç babası olarak bilinen) üç İngiliz Doom grubudur: Paradise Lost, My Dying Bride ve Anathema ... Sırf bu üç gruba bakarak bile Doom`un metal müzikte nasıl bir yere sahip olduğunu görmek hayli mümkündür... Black Sabbath`ın ilk günlerinden günümüzün modern Doom`una..

70`lerin ilk Doom grupları
Çoğu insan, Black Sabbath`ın tüm Heavy Metal ve alt gruplarını en çok etkileyen grup olduğuna katılır. Doom Metal grupları da bunun içindedir. İlk albümleri "Black Sabbath", "Paranoid", "Master of Reality", "Vol.4", "Sabbath Bloody Sabbath" ve "Sabotage" şüphesiz ki birer başyapıttır. Ve bu albümler olmasa da belki şu anda Doom Metal de (hatta genel anlamıyla metal) olmayabilirdi. Black Sabbath`ın çağdaşlarından çok ayrı bir müzik yaptığı ve metali bugünlere kadar getirdiği açık. Ama onlardan da önce, 60`ların sonları ve 70`lerin başlarında bazı Doom-Metal prototipleri bulmak ta mümkün. Bunlar tabiki gerçek anlamıyla Doom değildi, ama sonradan Doom Metal`i şekillendirecek sayısız riffler barındırıyorlardı. Bu tip şarkılardan biri de Iron Butterfly`ın "Inna Gadda Da Vida"sıydı. Black Sabbath`la aynı dönemde bulunan gruplardan biri, Pentagram ilk Doom grupları arasında sayılır. Pentagram`ın ikizi olarak gösterilen diğer bir grup Bodemon da "erken Doom Metal" için ilk ve en iyilerden biridir. Bu gruplar doğal olarak Black Sabbath`ın bir hayli etkisindeydi ama onlar daha çok müziğin "durağan ve kasvetli" kısmına odaklanmışlardı. Böylelikle de dünyanın ilk Doom Metal kayıtlarını oluşturmuşlardı..



80`ler...
1980`ler gerçek anlamda ilk Doom Metal hareketlerini barındırır. Bu dönemler Def Leppard, Warrant ve Bon Jovi gibi grupların öne çıktığı ve "Heavy Metal" ustaları olduğu, bunların yanında Thrash, Speed ve Death Metal`in de metal camiasını kasıp kavurduğu yıllardır. Bu dönemlerde basın, deri ceket giyen ve saçını uzatan herkese pis ve aşağılayıcı bir tavırla "Heavy metalci" damgasını yapıştırıveriyordu. Ama bu yıllarda "Doom-Metal`in kralını yapan" ama basının tavrı yüzünden hep gölgede kalan pek çok ta kıyıda köşede kalmış grup vardı. 80`ler ayrıca bir diğer yarı-hızlı metal türü olan N.W.B.H.M, açmak gerekirse "Yeni Dalga İngiliz Heavy Metal"in de son demlerini yaşadığı yıllardı. Kısacası Speed ve Thrash Metal`in alıp başını yürüdüğü bu yıllarda, Doom Metal hep gölgede kaldı, dışlandı. Ama bu yıllar aynı zamanda Doom Metal`in kendini gizli gizli de olsa çok iyi geliştirdiği yıllardı. 80`lerin Doom`u en çok geliştiren gruplarından birisi Trouble`dı. Aslen Chicago`lu olan bu grup 1979`da kurulmuş ama 1984`de adını duyurmayı başarabilmişti. Trouble, Heavy metalin yavaş çekimine benzeyen ve Black Sabbath`dan hayli öğe barındıran bir müziğe sahipti. Ama grup aşırı dinci (Hristiyan) olduğu ve bunu da sözlerine yansıttığı için sonraları White Metal (namı diğer: Christian Metal) olarak anılmaya başlandı. Bir başka Doom grubu Saint Vitus ise belki de (Candlemass ile birlikte) Doom Metal`e en büyük etkiyi bırakan gruptur. İlk çalışmaları Black Flag`i (hardcore grubu) andırsa da, sonraları yarı-Doom bir müziğe sahip olmuşlardır. Grubun lideri Wino ise şu anda dahi Doom Metal`in en efsane adamlarından biri olarak gösterilir. Hem ilk grubu The Obsessed, hem de sonraları Saint Vitus`ta Doom Metal`e katkısı çok büyük olmuştur. 1986 senesinde İsveç`li grup Candlemass "Epicus Doomicus Metallicus" albümünü çıkardı ve bu albüm erken dönem Doom Metal için bir başyapıt sayıldı. Bu albüm Black Sabbath`ın (ve Ozzy`nin) eski tarzına sahip olsa da modern etkilere de sahipti. Candlemass`in en iyi yıllarıysa temiz, derin ve çok özel bir vokale sahip olan vokalist Messiah Marcolin`li dönemi oldu. "Doom Metal nedir?" diye merak eden yeni heveslilerin " As It Is, As It Was: The Best Of Candlemass" (1994) albümünü dinlemeleri bu bakımdan hayli faydalı olacaktır.. 80`lerin sonlarına damgasını vuran bir diğer Doom grubuysa Cathedral`dir. Grubun lideri Lee Dorrian, 1989 yılında Napalm Death`den ayrıldığında kimse ondan böylesi bir "u" dönüşü beklemiyordu. (Çünkü Napalm Death bir Grindcore grubudur, yani Doom`a belki de en uzak metal türüdür.) Napalm Death`in ultra hızlı müziğine zıt bir biçimde Cathedral`in ilk albümü ultra yavaş oldu. Ama grup, seneler geçtikçe Doom Metal`den yavaş yavaş sıyrılıp 70`lerin rock müziğine heves sardı..

ve 90`lar.....
90`ların başlarında Doom Metal bazı değişikliklere uğradı. Death Metal`in meşaleyi ele almasıyla Doom Metal de rahat bir nefes aldı ve adeta tekrar dirildi. Böylece bu yıllarda pek çok Doom-Death yapan grup kuruldu. Ve yazının girişinde de belirtildiği gibi bu gruplar arasında aynı müzik şirketine (Peaceville) ve aynı ülkeye (İngiltere) sahip üç grup döneme damgasını vurdu. Şa anki Doom-Death türünü yarattı. 1990 senesinde ilk atağı Paradise Lost yaptı, kendi adlarını taşıyan ilk albümlerini çıkardı. İlk albümlerinde Death Metal daha ağır bassa da ikinci albümleri "Gothic" (1991) ile neredeyse modern Doom`u tek başlarına yeniden oluşturdular. Aynı sene My Dying Bride ise "Symphonaire Infernus Et Spera Empyrium" isimli ilk resmi albümünü çıkarmıştı. İkinci albümleri "Turn Loose the Swans" (1993) ile de Doom Metal`in en iyileri ve özellikle 90 sonrası Doom Metal`in geliştiriceleri arasına girmeyi başardılar. Albümleriyle tüm dünyaya Doom Metal`i tekrar tanıttılar. Aynı misyona sahip bir diğer grupsa Liverpool`lu Anathema`ydı. (Sonraları gruptan ayrılıp "The Blood Divine"ı kuran) Darren White`ın vokaliyle Anathema, sadece Doom değil, genel anlamda metal seven tüm 90 sonrası gençliğinin en sevdiği gruplardan biri oldu. Sıkılgan, kasvetli ve hüzün dolu müziğiyle döneme damgasını vurdu. Ayrıca bu yıllarda Doom`un bir diğer önemli temsilci de Earth grubuydu. (Yanlış anlaşılmasın, Black Sabbath değil) Sabbath`dan en çok etkilenen gruplardan biri olan Earth, Doom`un üzerinde öyle etkili oldu ki yaptıkları müziğe "Drone-Doom" adı verildi. Bu müzik, Doom`un daha aşırısıydı. 90`ların ortalarında metal müziğin "deneysel" bir çabaya girişimi Doom Metal`i de etkiledi. The 3rd and the Mortal gibi gruplar Doom`a daha atmosferik bir tarz kattılar ve tüm albümleri boyunca (belki de ilk kez) bir bayan vokal kullandılar. Bu deneysel girişimler şu anda var olan pek çok Doom Metal türünün ortaya çıkmasına sebep oldu; Esoteric, Evoken, Skepticism gruplarının yavaş ve "duygusuz" müziğinden, Theatre of Tragedy ve benzer grupların Gothic-Doom Metal türü melez karışımlarına kadar.. Doom Metal`i vuran bu deneyselcilik sayesinde türler arasındaki sınırlar ortadan kalktı ve doğrusunu söylemek gerekirse Doom-Metal önüne gelen her türle çiftleştirilip orijinalliğini yitirdi. Doom Metal`in dev grupları dahi kendi yarattıkları bu türden uzaklaştı. Ama unutmayalım ki tüm bu yeni tarzların yanında halen 80`lerin klasik Doom Metal`ini yapan pek çok grupta mevcut...

Death Metal Confusedmiley20:

Death Metal, heavy metal in alt türüdür. Daha çok thrash metal esintili bir müzik tarzıdır. ABD menşeilidir ve 80 lerin sonunda ortaya çıkmıştır. Brutal vokaller sert gitar riffleriyle desteklenir. Death, Cannibal Corpse türün tanınmış gruplarıdır.

Death Metal Disiplini
Death metal çok hızlı ve tempolu gitar ve bateri ile desteklenir. Bazı gruplar gitarı tek tutarken bazı gruplar daha tonlu ve sert gitar tonları için çift gitar (rhythm ve lead) kullanırlar. Bass gitar da bazı zamanlar distorted kullanılır (distortion gitar tonunun daha sert ve bozulmuş olduğunu anlatan bir terimdir. Çeşitli efektörlerle gitarın sesleri değiştirilir)türün ilk grupları morbid angel death gibi amerikan kökenli gruplardır zamanla avrupayada yayılmıştır



Gelişimi
Death metal diğer janrlarda olduğu gibi zaman içinde değişime uğramıştır. Daha hızlı ve sert vokallerle metalcore alt türü ortaya çıkmıştır. Killswitch Engage, Trivium, Slipknot tanınan metalcore gruplarıdır. Bir diğer değişim ise synthesizers destekli death metaldir. Bu destekle progressive death metal alt janrı ortaya çıkmıştır. Into Eternity, Opeth, Necrophagist'i bu grupta sayabiliriz.

Gothic Metal

Goth Metal (Gothic Metal de denir) doom metal, heavy metal ve orjinal gothic tarzının arasındaki geçiş gibidir. 1990'ların sonunda Avrupa ve A.B.D. topraklarında ortaya çıkan bu tarzı aslında kategorize etmek çok zordur. Bazı dinleyiciler ve müzisyenler, metalin konsepti hakkında çok katıdırlar; onlar için belli bir tür ve o türlerin alt kolları vardır. Fakat bazı dinleyiciler ve müzisyenler de böyle ayrımlara sonuna kadar karşı çıkarlar. Metal ezgileri barındırmayan türlerden etkilenip, onları metal ile harmanlayan bir türdür gothic metal.

Aslında Gothic metal; Celtic Frost, bir kaç yıl sonra Paradise Lost ve Theatre Of Tragedy gibi, bayan vokal, melodik klavye ve ağır doom riffleri kullanan gruplardan evrimleşmiştir. Type O Negative, My Dying Bride ve Anathema gibi gruplar da temel olarak insanı ürperten klavye ezgileri ve ağır hüzünlü havasıyla dikkat çeker. Bayan vokalleri ve death metal gırtlağıyla metal tarihinin ilk gothic şarkısı olarak Paradise Lost'un gothic albümündeki aynı isimli "Gothic" gösterilir. Albüm, The Gathering gibi gruplara hatta Paradise Lost'un kendisine bile ilham kaynağı olmuştur.

Theatre of Tragedy, Tristania ve Sins Of Thy Beloved gibi Norveçli gruplar, zaten müziğin var olan karanlık ve iç acıtan havasına eşsiz vokaller ekleyerek goth metali bambaşka boyutlara taşıdılar. Ortaçağa ait klasik öğelerin de - Gregorian İlahi koroları, kilise orgları, yan flütler, viyolonlar ve operatik bayan vokaller- eklenmesiyle doom metal riffleriyle bezenmiş olan müzik, kendi sağlam yapısının üzerine bir kat daha çıkarak büyüleyici bir tarza dönüştü. İskandinav Goth Metal olarak bilinen tarz sık sık black metale kaymasıyla birkaç tür dinleyicilerinin dikkatini çekti.


1990'ların sonlarına doğru gelirken ortaya daha yumuşak bir goth metal tarzı çıktı. Bu tarzı benimseyen gruplar da temel olarak kendilerine bayan vokali belirlediler ama doom metal öğelerinden ve erkek death vokallerden uzak durdular. The Gathering, Within Temptation, Lacuna Coil ve Lacrimosa gibi gruplar bu tanıma uyan soft gothic gruplarıdır. Bu gruplardan bazıları aynı zamanda müziğe elektronik sesler veya klasik rock müziğini ekleyerek daha geniş kitlelere yayılma amacı güttüler.
Genel olarak Gothic Metal'in sözleri de belirli konular üzerine sabitlenmişti; din ve Tanrı, cennet-cehennem, romantizm, korku, depresyon, matem, boşluk ve ölüm.

Dünyayı baz alacak olursak, Gothic Metal genel olarak Kuzey Avrupa'da özellikle de Norveç'te metal türleri arasınada en yaygın olanıdır.

Heavy Metal

Heavy metal bazen metal müzik olarak adlandırılan müzik türü agresif ritimler ve aşırı distorsiyon gitarlarla karakterize edilir. Bu türün kökleri 1967 ve 1964 arasında bluesve rocktürünü birleştirerek,(daha çok gitar ve davul bazlı),bu türde müzik yapan grupların yarattığı Hard Rock 'tır.Heavy Metal popülaritesini 80'lerde daha çok türün ortaya çıkmasıyla artırdı. Ticari amaçlı olmayan bu müzik türü , dünya üzerinde büyük bir dinleyici kitlesine sahiptir.
Karakteristikler

Heavy Metal çoğu zaman aynı türde enstrümanlarla çalınır.Elektro-gitar'ın her zaman varolduğu bu müzik türünde , kara şarkı sözleri , agresif ritimler ve tempolar bulunur.
Enstrümanlar


Heavy Metal müzikte çoğunlukla kullanılan enstümanlar elektro-gitar , bas gitar ve davul'dur.Heavy Metal çalan grupların çoğunlukla bir solo(lead)gitaristi , bir ritim gitaristi , bir bas gitaristi ve bir bateristi ve bir vokali vardır.Heavy Metal'de klavye fazla kullanılmaz.Gitar bu türde çok büyük bir önem taşır.Distortion ve diğer efektler, sesi daha kalınlaştırmak içindir.Heavy Metal vokalleri şarkıda çok fazla değişik ses çıkarabilirler.Temiz vokallerden gurultulara ,gurultulardan çığlıklara ,çığlıklardan brutal vokallere kadar.Genellikle şarkıcının ne dediğini brutal vokallerde anlamak zordur. Sololar ve riffler Heavy Metal'in büyük bir bölümünü oluşturur.Gitaristler sweep-picking ve tapping yaparak hızlı çalarlar.

Temalar

Heavy Metal , bir sanat formu olarak ,müzikten daha da fazlası. Dinlenilebilir olmasıyla beraber görülebilir de.Albüm kapakları ve konserler bu müzik türünü anlamakta oldukça yararlı şeylerdir. Heavy Metal'in teması pop ve ticari müziklere göre oldukça ciddi ve ağırdır. Heavy Metal 50'ler 60'lar ve 70'lerdeki savaş , nükleer atışmalar , çevreye ilişkin konular , politik ve dini propoganda üzerinde yoğunlaşır.Black Sabbath'ın "War Pigs" ve Metallica'nın "And Justice for All" parçaları buna bir örnektir.
Heavy Metal'in Alt Türleri

Avant Garde Metal, Black Metal, Celtic Metal, Death Metal, Doom Metal, Gothic Metal, Grindcore, Hair Metal, Metalcore, New Wave Of British Heavy Metal (NWOBHM), Nu-Metal, Power Metal, Progressive Metal

Nu-Metal

hayatımın en çok sevdiğim müzik türlerinden biridir Smile korn Confusedmiley20:

Nu-Metal (nü-metal olarak da bilinir.) 1990'lı yılların başında ortaya çıkmıştır. Alternatif Metal türünün daha da değişime uğramasıyla olmuştur. Zaman zaman Rap müzik türü ile de birleştirildiği görülmüştür.Vokaller Diğer türlere göre daha hızlı ve gene bazı türlere göre daha azdır(İstisnalar hariç).Ayriyetten Gitar hızlı ve daha punk'a yakın bir tarz'da çalınır.Bateri çok hızlı ve net bir ses vermelidir.Nu metal'de vazgeçilmezlerden biri de Turn Table'da yapılan efektlerdir.Genellikle vokalle oynamalar yapılır. Nu metal tarzı müzikler her zaman tartışma konusu olmuştur.Buna verilebilcek en iyi örnek Slipknot'tır.Kısacası Nu metal Punk gibi nerde ne yapacağı belli olmayan ama Metal kadar ağır Rap kadar da hızlı bir müziktir

Power Metal

Power Metal müziği Almanya ve İskandinavya öncülüğünde doğmuş ve yoluna devam etmiştir. Bilinen en eski power metal şarkısı Rainbow`un 1976 yılında çıkardığı "Stargazer" şarkısıdır... Power metal tam manasi ile 1980`li yılların başında Alman grubu Helloween ile başladı. Iron Maiden ve Judas Priest`ten etkilenen grup özellikle "Keeper Of The Seven Keys" albümü ile zirveye ulaştı. Power Metal aslında 1970`li yılların Rock gruplarından kalma bir mirastır. Değişen müzikalite içinde 70`li yılların Rock gruplarının müziklerine biraz daha tempo ve melodi eklenmiştir.70`li yılların gruplarının kullandıkları kişisel yaşam hikayeleri, tarihsel olaylar, sosyal yorumlar ve yaşamın gerçeklerini konu alan şarkı sözlerine ek olarak yeni gelişen power grupları şarkı sözlerinde kozmolojik veta metafiziksel konular eklenmiş . Ayrıca bilim kurgu, mitoloji ve fantezide şarkı sözlerinde yer almıştır. Özellikle Tolkien ekolünden gelen gruplar ön plana çıkmışlardır. (Blind Guardian, Iced Earth ve son zamanlarda Elvenking) Power metalde vokaller genellikle normaldir. Yani bir death metal vokali gibi değildir. Bununla beraber iyi bir power metal vokalisti olmak için gerçekten güçlü bir sese ihtiyaç vardır. Vokal oyunları yapabilecek, sözlerdeki duyguyu vokali ile verebilecek iniş ve çıkışları yapabilecek, ses eğitimli kişiler tercih edilir. Genelde konservatvuar eğitimi almış kişiler ön plandadır.Power metal grupları klasik metal grupları düzenindedir, iki gitar, bir bas gitar, bateri ve vokalden oluşur. Bazı gruplar klavye de kullanmıştır. İtalyan Rhapsody gibi gruplar ise senfonik enstrümanlar (keman, yan flüt, pan flüt, viola vb..) kullanarak müziklerini zenginleştirmiştir.

Power Metal, Heavy metalden müzik ritmi (buradaki anlatım 4/4 ve 3/4 lük müzik altyapıdır, metronom kullanılarak yapılan, üzerinde ciddi çalışma ve emek harcanan müzik altyapısı) ve tempoyu almıştır.Şarkılarda inişler ve çıkışlara çokça rastlanır. Bir power şarkısını dinlerken sözlerini anlamasanızda vokalistin ses tonundan şarkıdaki mutluluğu yada üzüntüyü, melankoliyi hemen yakalayabilirsiniz.Vokal genelde gruptaki diğer elemanların arka alan vokalleri ile beslenir, bir koro havası yaratılır. Gitar riffleri daha komplike, üzerinde çalışılmış yüksek gitar tekniğine dayanan rifflerdir.Zaman zaman akustik gitar kullanılarak daha melodik bir hava yaratılır.Bas gitar ve bateri genelde ritm enstrümanları olarak kalır ve ön plana çıkmazlar. Thrash metalin içindeki o sertliğe karşın, power metaldaki melodi; dinleyicileri iki ayrı kitleye bölmüştür. Fakat Iron Maiden ve Judas Priest`in öncülüğünü yaptığı power metalde daha sonra Amerikan kaynaklı gruplar devreye girmiştir. Attacker, Jag Panzer, Iced Earth, Liege Lord, Savatage ve Queensryche. Buna karşı olarak Avrupa`dan Helloween, Gamma Ray, Blind Guardian, Running Wild ve Grave Digger ön plana çıkmışlardır. Burada özellikle iki gruba özel paragraf açmak gerekir Blind Guardian ve Iced Earth. Tartışmasız power metal müziğin en iyi ve en ünlü gruplarıdır. Blind Guardian :1988 yılında müziğe başlayan Almanya`lı bir gruptur ve çok ciddi bir Tolkien hayranıdır. Hatta "Yüzüklerin Efendisi" serisi çekildiği zaman çok tartışılmıştı, filmin müziklerinin Blind Guardian tarafından yapılması yönünde...Grubun vokalisti Hansi "Hiçbir ücret almadan filmin müziklerini yapmak isteriz" demişlerdi ama Peter Jackson (Yönetmen) olaya biraz ticari baktığı için Enya gibi şarkıcıları seçti. Hayranlar açısından bu büyük bir hata idi ve büyük hayalkırıklığı yarattı. Grup 1998 de çıkardığı Nightfall in Middle-Earth albümünde tamamı ile Yüzüklerin Efendisini konu almış ve bütün şarkılar bu seri üzerine yazılmıştı.FRP ve Tolkien hayranları; müzik zevkiniz ne olursa olsun, eğer bu albümü dinlemediyseniz çok şey kaçırmışsınız demektir. Acil olarak albümü alın ve sözleri ile beraber albümü hazmedin.(Her ne kadar FRP ve Power Metal iç içe geçmiş iki kültür gibiysede, birbirinden haberi olmayan fanlar hala mevcut.) Iced Earth : 1991 yılında Iced Earth albümü ile müzik piyasasına dalan grup, gerek müzik teknikleri gerekse şarkı kaliteleri ile hemen diğer gruplardan sıyrılmış ve kendilerini göstermiştir . Efsanevi Melancholy şarkısını dinlememiş metal dinleyicisi hemen hemen yoktur denilebilir. Son çıkardıkları 2004 Glorious Burden albümünde Amerikan İç savaş tarihine değinen grup, Power Metal tarihinin en iyi iki grubundan birisi olmayı haketmiştir. Son senelerde değişik ülkelerden gruplar piyasaya çıkmış ve gerçekten son derece kaliteli albümler yapmıştır.Bunların en önemlileri Finlandiya`dan Sonata Arctica, Brezilya`dan Angra, italya`dan Rhapsody ve Elvenking gruplarıdır
Sayfalar: 1 2