10-17-2008, Saat: 01:30 AM
Yağmur yağıyordu ben ağlarken. Hüzün bulutları şehri bir çerçeve içine almışlardı. Gökyüzünde derin bir sessizlik hakimdi. Yağmur bile usulca yağıyordu şehre. Sokaklar lambalarını söndürmüş onlarda benim gibi karanlığa bürünmüşlerdi.
Bir elimde rakı bardağı diğerinde sigaram seni anıyorduk içten içe.
Zoruma gidiyordu yokluğunda yaşamak seni. Oysa o kadar alışıktım ki varlığına. Şimdi derin bir sessizlik çöküyor içime. Alışık olmadığım korkular sarıyor etrafımı. Daha birkaç gün öncesine kadar senin tuttuğun ellerimi şimdi yalnızlık tutuyor bir rakı kadehinin ortaklığında.
Beddualar dolanıyor dilimde kalbim susturuyor. Yakışmaz diyor sevgimize bize susmak düşer. Ve ben susmalara bürünüyorum. Gidişine bahaneler aramıyor, aldatılışıma sebep bulmuyorum. Seni karalamıyorum bile içimde. Yaptığım tek şey üstünü çizmek.
Evet çizdim üstünü ben… sil baştan bir sayfa açtım kendime ve yeniden yazıyorum hayatın romanını… ve seni bir kadeh rakımda boğup korkularımla çocuk olup büyüyorum. Sanma ki ardın sıra yok olup gidiyorum. Ben asıl şimdi var oluyorum…
Bir elimde rakı bardağı diğerinde sigaram seni anıyorduk içten içe.
Zoruma gidiyordu yokluğunda yaşamak seni. Oysa o kadar alışıktım ki varlığına. Şimdi derin bir sessizlik çöküyor içime. Alışık olmadığım korkular sarıyor etrafımı. Daha birkaç gün öncesine kadar senin tuttuğun ellerimi şimdi yalnızlık tutuyor bir rakı kadehinin ortaklığında.
Beddualar dolanıyor dilimde kalbim susturuyor. Yakışmaz diyor sevgimize bize susmak düşer. Ve ben susmalara bürünüyorum. Gidişine bahaneler aramıyor, aldatılışıma sebep bulmuyorum. Seni karalamıyorum bile içimde. Yaptığım tek şey üstünü çizmek.
Evet çizdim üstünü ben… sil baştan bir sayfa açtım kendime ve yeniden yazıyorum hayatın romanını… ve seni bir kadeh rakımda boğup korkularımla çocuk olup büyüyorum. Sanma ki ardın sıra yok olup gidiyorum. Ben asıl şimdi var oluyorum…