10-18-2008, Saat: 10:11 PM
Gurur şeytanın, Kuran ahlakına uymadığında insanı ne derece perişan hale getirebildiğinin kanıtıdır. Gururlu bir insanın en belirgin özelliklerinden biri, “büyük olma isteği”dir. Bu şeytani istek, insanın ruhunu ve bedenini perişan hale getirir. Böyle bir insane, gösterdiği ahlakın neticesi olarak hayatını azap içinde yaşamaya başlar. Gururlu bir insanın özelliklerini kısaca düşünecek olursak büyüklenmenin insanı neden bu derece kötü bir duruma düşürdüğünü anlayabiliriz.
1. Gururlu kişinin hiç gerçek dostu yoktur. Her konuda kendini büyük gördüğü, asla kendi nefsinden taviz vermediği için bu tip insanlara karşı genelde toplumda bir nefret oluşur. Böyle insanlar gerçek anlamda sevilmezler. Etraflarında dost gibi görünen kişiler sadece çıkar ve menfaat için yanlarında bulunurlar. Menfaatleri sona erdiğinde ise dostlukları da sona erer. Çünkü gururlu insanlarla dostluk ve sevgi bağı kurmak mümkün değildir. Her zaman üstün olmak istedikleri için vefa, sevgi, fedakarlık gibi güzel ahlak özelliklerini yaşayamazlar. Bunları yaşamayan kişilerle samimi bir dostluk kurmak da mümkün değildir.
2. Gururlu bir insanın sinirleri sürekli gergindir. İş hayatında, ev hayatında, arkadaş toplantılarında sürekli olarak büyüklük elde etme gayreti içinde olduğundan hiç hata yapmamaya, bir açık vermemeye dikkat eder. ‘Gururu ezdirmeme’ adı altında gösterilen bu şeytani gayret, çok kısa sürede böyle kişilerin gergin bir kişilik geliştirmelerine neden olur. Sürekli gergin, sinirli, ciddi ve savunma ruhunda olan bir kişinin beden sağlığı da iyi olmaz. Mide ağrısı, baş ağrısı, kas ağrıları bu tip gergin insanlarda sıklıkla oluşur. Sözde “büyük olmak”, için benimsenen bu karakter tam aksine insanın hayat kalitesini ciddi şekilde düşürüp pek çok soruna yol açar.
3. Gururlu insan genelde “başkaları ne der?” mantığıyla hareket eder. Bu bakış açısında olan bir kişi hata yapmamak için hep başkalarının beklentilerine göre hareket eder. Allah’ın rızasına uygun hareket etmek varken; “insanlar nasıl karşılar”, “beni küçümserler mi?” mantığıyla hareket ettiği için doğru tavır gösteremez.
4. Gururlu insan hiçbir ortamda rahat, samimi davranamaz. Bu durum tüm davranışlarına da etki eder. Rahat konuşamaz, rahat gülemez, hareketleri doğal değil, yapmacık olur. Tüm bu özellikler onu itici, sevilmeyen bir insan haline getirir. Halbuki insan fıtrat olarak doğallıktan, samimiyetten, canayakınlıktan, rahat gülmekten, rahat konuşmaktan hoşlanır. Ruhu ve bedeni rahat hareket ettiğinde canlı, sağlıklı, dışa dönük olur. Aksinde insan bir anlamda kendi kendine zulmetmiş olur. Bir insanın istediği halde rahat ve samimi konuşamaması, içinden geldiği gibi gülememesi, kendini beğendirmek için yapmacık ve fıtratına aykırı hareket etmesi kişinin hem beden hem de ruh sağlığını olumsuz şekilde etkiler.
5. Gururlu kişi dürüst ve samimi değildir. “Büyüklük hissi”ni yaşamak gururlu kişiler için çok önemli olduğundan dürüstlüğü ve samimiyeti yaşayamazlar. Çünkü samimiyetin, dürüstlüğün en belirgin özelliklerinden birisi kişinin alçakgönüllü olmasıdır. Alçakgönüllü insanlar her ne olursa olsun dürüst ve samimi konuşurlar. Ama gururlu biri için bu çok zordur. Çünkü onların diğer insanlardan farklı olarak “büyüklenme” arzuları vardır. Bu kişinin anlayışında, yaptığı bir yanlışı dürüstçe kabul edip, samimiyetle özür dilemek yoktur. Kuran ahlakını gereği gibi yaşamadığı için kolaylıkla şeytanın oyununa düşebilir. Nefsi ona, dürüst davranıp yanlışını kabul ettiği takdirde, gururunun ezileceği telkinini verir ve bu yüzden de kişi yalan söylemekten de çekinmez.
Gururlu olma, herkesten büyük olma hissi yukarıda tarif edildiği şekilde insanı çok kapsamlı bir ahlak bozukluğuna götürebilir. Allah insanları Kendisi’ne kulluk etsinler diye yaratmıştır. Fıtratımızı da buna uygun şekilde boyun eğici, mülayim kılmıştır. Bu nedenle her insan sadakate, vefaya, sevgiye, mülayimliğe, alçakgönüllülüğe yatkındır, çünkü bunlar fıtratımızda vardır. Bu güzel ahlak özellikleriyle yaşadığımızda hem ruhumuz hem bedenimiz rahat ve huzurlu olur. Aksi, insanın kendi kendine eziyet etmesi demektir.
Gurur insana dünyada hiçbir şey kazandırmaz. Dünyadayken yaşadığı bu büyüklenme hissi nedeniyle ahirette de hiç ummadığı bir sonuçla karşılaşabilir. Allah bir ayetinde gurur içinde büyüklenerek yaşayanların nasıl günaha sürüklendiklerini şöyle bildirir:
Ona: "Allah'tan kork" denildiğinde, büyüklük gururu onu günaha sürükler, kuşatır. Böylesine cehennem yeter; ne kötü bir yataktır o. (Bakara Suresi, 206)
Kuran’a uygun olan, şeytanın telkin ettiği “gurur” hilesine kanmayıp pişman olmadan önce bu yanlıştan vazgeçmektir.
1. Gururlu kişinin hiç gerçek dostu yoktur. Her konuda kendini büyük gördüğü, asla kendi nefsinden taviz vermediği için bu tip insanlara karşı genelde toplumda bir nefret oluşur. Böyle insanlar gerçek anlamda sevilmezler. Etraflarında dost gibi görünen kişiler sadece çıkar ve menfaat için yanlarında bulunurlar. Menfaatleri sona erdiğinde ise dostlukları da sona erer. Çünkü gururlu insanlarla dostluk ve sevgi bağı kurmak mümkün değildir. Her zaman üstün olmak istedikleri için vefa, sevgi, fedakarlık gibi güzel ahlak özelliklerini yaşayamazlar. Bunları yaşamayan kişilerle samimi bir dostluk kurmak da mümkün değildir.
2. Gururlu bir insanın sinirleri sürekli gergindir. İş hayatında, ev hayatında, arkadaş toplantılarında sürekli olarak büyüklük elde etme gayreti içinde olduğundan hiç hata yapmamaya, bir açık vermemeye dikkat eder. ‘Gururu ezdirmeme’ adı altında gösterilen bu şeytani gayret, çok kısa sürede böyle kişilerin gergin bir kişilik geliştirmelerine neden olur. Sürekli gergin, sinirli, ciddi ve savunma ruhunda olan bir kişinin beden sağlığı da iyi olmaz. Mide ağrısı, baş ağrısı, kas ağrıları bu tip gergin insanlarda sıklıkla oluşur. Sözde “büyük olmak”, için benimsenen bu karakter tam aksine insanın hayat kalitesini ciddi şekilde düşürüp pek çok soruna yol açar.
3. Gururlu insan genelde “başkaları ne der?” mantığıyla hareket eder. Bu bakış açısında olan bir kişi hata yapmamak için hep başkalarının beklentilerine göre hareket eder. Allah’ın rızasına uygun hareket etmek varken; “insanlar nasıl karşılar”, “beni küçümserler mi?” mantığıyla hareket ettiği için doğru tavır gösteremez.
4. Gururlu insan hiçbir ortamda rahat, samimi davranamaz. Bu durum tüm davranışlarına da etki eder. Rahat konuşamaz, rahat gülemez, hareketleri doğal değil, yapmacık olur. Tüm bu özellikler onu itici, sevilmeyen bir insan haline getirir. Halbuki insan fıtrat olarak doğallıktan, samimiyetten, canayakınlıktan, rahat gülmekten, rahat konuşmaktan hoşlanır. Ruhu ve bedeni rahat hareket ettiğinde canlı, sağlıklı, dışa dönük olur. Aksinde insan bir anlamda kendi kendine zulmetmiş olur. Bir insanın istediği halde rahat ve samimi konuşamaması, içinden geldiği gibi gülememesi, kendini beğendirmek için yapmacık ve fıtratına aykırı hareket etmesi kişinin hem beden hem de ruh sağlığını olumsuz şekilde etkiler.
5. Gururlu kişi dürüst ve samimi değildir. “Büyüklük hissi”ni yaşamak gururlu kişiler için çok önemli olduğundan dürüstlüğü ve samimiyeti yaşayamazlar. Çünkü samimiyetin, dürüstlüğün en belirgin özelliklerinden birisi kişinin alçakgönüllü olmasıdır. Alçakgönüllü insanlar her ne olursa olsun dürüst ve samimi konuşurlar. Ama gururlu biri için bu çok zordur. Çünkü onların diğer insanlardan farklı olarak “büyüklenme” arzuları vardır. Bu kişinin anlayışında, yaptığı bir yanlışı dürüstçe kabul edip, samimiyetle özür dilemek yoktur. Kuran ahlakını gereği gibi yaşamadığı için kolaylıkla şeytanın oyununa düşebilir. Nefsi ona, dürüst davranıp yanlışını kabul ettiği takdirde, gururunun ezileceği telkinini verir ve bu yüzden de kişi yalan söylemekten de çekinmez.
Gururlu olma, herkesten büyük olma hissi yukarıda tarif edildiği şekilde insanı çok kapsamlı bir ahlak bozukluğuna götürebilir. Allah insanları Kendisi’ne kulluk etsinler diye yaratmıştır. Fıtratımızı da buna uygun şekilde boyun eğici, mülayim kılmıştır. Bu nedenle her insan sadakate, vefaya, sevgiye, mülayimliğe, alçakgönüllülüğe yatkındır, çünkü bunlar fıtratımızda vardır. Bu güzel ahlak özellikleriyle yaşadığımızda hem ruhumuz hem bedenimiz rahat ve huzurlu olur. Aksi, insanın kendi kendine eziyet etmesi demektir.
Gurur insana dünyada hiçbir şey kazandırmaz. Dünyadayken yaşadığı bu büyüklenme hissi nedeniyle ahirette de hiç ummadığı bir sonuçla karşılaşabilir. Allah bir ayetinde gurur içinde büyüklenerek yaşayanların nasıl günaha sürüklendiklerini şöyle bildirir:
Ona: "Allah'tan kork" denildiğinde, büyüklük gururu onu günaha sürükler, kuşatır. Böylesine cehennem yeter; ne kötü bir yataktır o. (Bakara Suresi, 206)
Kuran’a uygun olan, şeytanın telkin ettiği “gurur” hilesine kanmayıp pişman olmadan önce bu yanlıştan vazgeçmektir.