:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: •.. Hüznümün Asaleti Başımın Eğikliğinde Gizlidir ..•
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2
118963050320-huzur.jpg


[SIZE=5]Hüznümün asaleti başımın eğikliğinde gizlidir.. [/SIZE]

Kolayca Terk Ediliyorum… "Beni Sevmek Çok Zor”
Bazı şeylerin belli bir açıklaması yoktur, belli bir târifi…
Efrâdını câmî, ağyârını mânî bir açıklaması, belli bir târifi yapılması için uzun ve çeşitli sözler, sayısız zamanlar ve insanlar gerekli…

Sevmek üzerine yazmaya başlarken böyle demiştim, hüzün üzerine yazmaya başlarken de böyle diyorum; çünkü bu ikisi, yani sevmek ve hüzün illâki yan yana durur, ardarda gelir.
Hüzün, sevmenin tadı-tuzu olur; sevmek, hüznün direği, suyu, havası… Evet, hüznün de çeşitli târiflerini yaptı hayat bana… Ama sevmek gibi başkalarının anlam kattığı târifler değildi bunlar, ben kendim, bir gece içimde buluyordum, gül kokulu bir mendil gibi, taptaze bir çiçek gibi…
Mânâsı bana açık semboller oldu bu yüzden hüzne dair sözlerim… Ehl-i hüzne bergüzârım olsun.

* * *

Hüzün... H, yorgun he... Ü... İncecik bir dehliz, ucu en derinimize inen.
Hüzün, z ve ü, h ve n; Allâh’ın yaratma harikalarından biridir bu kelime… Bir hâl, bu kadar güzel arz edilir harflerle ve bu kadar güzel setredilir seslerle. Bu kadar mezc olur bir kelimede mânâ ile madde, beden ile ruh…


Hüzün” denince akla “gam” gelir, hüzün değildir. Gam ağırdır, koyudur. Hüzün ince ve nârin yanını temsil edemez.

Üzüntü” gelir, geçicidir, ucuzdur; hüznün asîl ve paha biçilmez oluşuna yakışmaz…

Sıkıntı” denir, hüznün rengârenk atlasında pek soluk kalır bu. Evet, hüzün hem gam, keder, üzüntü, sıkıntı, endişe, vehim, korku ve nihayet suskunluktur, hem de hıçkırıktır, haykırıştır, sorgudur, yargıdır, umuttur incecikten ve nihayet fısıltıdır, gözyaşıdır.

Hüzün biraz isyandır, biraz rıza; biraz gözlerini kaçırmaktır, biraz yüreğini sunmak... Hüznü ellerinde oyuncak ederse insan, başına taç etmek varken; yazık olmuş demektir hüzne ve insana.
Keder denilse, keder lâubâlîdir, yapışkandır, yüzsüzdür; ama hüzün, dedim ya, asildir, peygamber soyludur, mübârek bir taçtır ki, ancak sahibinin başına tam olur. Beyaz papatyadan değil, ay ışığından örülmüştür. Bu yüzden sarartır insanın benzini, gözlerinin altı kararır bu yüzden. Yıpratır bazen, bolca gözyaşı döktürür, saçlarına ak düşürür; ay ışığındandır o…

“Kadere iman eden, kederden emin olur.'

Alıntı:[i][SIZE=3]Hüzün mübârektir, velûddur.
[/SIZE]
[/i]

Mübârek, velûd ve verimli olmayan gam, keder, tasa ve üzüntü, hüzünden değildir. Hüzün vakurdur, onurlu ve dürüst…
Kaypak ve tamahkâr duygular, hüznü duyumsayamaz. Hüzün evet, duyumsanır. O denli nârin, o denli zarif…
Büyülü bir güzelliği var hüznün. “O gül endâm bir al şÃ¢le bürünsün yürüsün Ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün” der gibi… Kırmızı, tül ve ipekten elbisesi ile önümüzden değil, içimizden geçip giden bir âhû gibi… Acısı yüreği kavursa da sevdası eksik olmaz onun.

“Ben nereye gidersem gideyim Güzel gözlü sevdiğim benim Hüzün atımın terkisine binip Benimle gelir”
yüreğine mutluluk güzel yüreklim...
Teşekkürler Mavi'm .. Smile
Hüznümün asaleti başımın eğikliğinde gizlidir

[SIZE=3]“Ben nereye gidersem gideyim Güzel gözlü sevdiğim benim Hüzün atımın terkisine binip Benimle gelir”

Sanırım bir paylaşım bu kadar eşsiz ve güzel olur teşekürler....
[/SIZE]
Formunu koruyorsun Sevda Yürekli Tongue

Yüreğine sağlık...
love41%5B1%5D.gifYüreginize saglik

Harikasiniz
BeYaZ MaSaL Adlı Kullanıcıdan Alıntı:Hüznümün asaleti başımın eğikliğinde gizlidir

[SIZE=3]“Ben nereye gidersem gideyim Güzel gözlü sevdiğim benim Hüzün atımın terkisine binip Benimle gelir” [/SIZE]

[SIZE=3]Sanırım bir paylaşım bu kadar eşsiz ve güzel olur teşekürler....
[/SIZE]


Beğenmene sevindim Beyaz Masal

Bu arada aramıza hoşgeldin Smile
Qetesh Adlı Kullanıcıdan Alıntı:Formunu koruyorsun Sevda Yürekli Tongue

Yüreğine sağlık...

Elbette Qetesh'cim Panneau24.gif

Teşekkür ederim Smile
¤ ćaяaмєLL ¤ Adlı Kullanıcıdan Alıntı:.gif]love41%5B1%5D.gifYüreginize saglik

Harikasiniz


Sağol canım x2.gif

Güzel yürekler dert görmesin ..
Yaktığım bütün gemiler küllerini savurdu yüzüme... Hesapsız öfkelerle kırdığım günahsız umutlarım, vebalini boynuma astığım sevdasızlığım, her gece kabusum oluyor... İki kelimelik cevapların ardından kapanıyor bütün kelimelerin parantezi...

Kalemim en çokta sus kelimelerimi yazıyor
... Ne yazsam hüznümü harcıyorum, yazmasam boğuluyorum suslarımın kuy(t)ularında... Zemheri baharlarda yeşeren tek çiçeğimdin sen... Kırılgan kalbine değmemek için rüzgarsız yaşardım nefesinde... Ben bir nefesine mahkum etmişken koca ömrümü sen nefesizliği seçtin... Şimdi sakin bir ilk bahar güneşinden bakıyorsun yüzüme...
Öyle kırgın... Öyle masum... Dalıp dalıp gittiğim uzaklarda nisan oluyorsun...

Sensizliği haykırdığım meydanlarda isyan..

. En çokda kendimsizliğime isyan oluyorsun... Ne çok gidiyorsun yar, ne çabuk unutuyorsun... Zaman bile geçmiyor artık sende... Bak tükenmiş artık "umudum" dediğin sermayen... Tedavül'den kaldırılmış ilaç denen zaman... Taze baharlar geçiyorken kapımızdan, söylesene gözleri bahar! Ne zaman geçer bu zaman?



Kendime bulut olmak yordu beni en çokda... Işığıma set olup, gidişine yağmurlar biriktirmek... Güneşi görmeden yaşamak... Şimdi alıp başımı ellerimin arasına, bulutumun yükünü hafifletmekmi düşer bana? Katran karası gecelere emanet edip gerçeğimi, sahte tebessümler mi vaadetmeliyim sabaha? Ecnebi mutluluklar yer bulmadı hiç lisanımın ülkesinde... Bir seni büyüttüm peltek kelimelerde, bir gözyaşı biriktirdim yıllanmış fotoğrafların buruşmuş karelerinde...



Bulamadıklarımda kaybediyorum kendimi... Orijinal acılar bırakıyor heybesini toplayıp gitmeye hazırlanırken zaman... Kanadıkça düş topluyor yaralarım... Varsın kocaman bir anı(t) olsun yokluğun sahipsiz güncemde... Varsın taşra hüzünleri cizsin yokuma çıkan bütün yolları... Yokunu kaybettikçe yolundan şaşan varlığım, meçhul fiillerle yazıyor yokluğunun adını... Ahım değiyor masum mısralara... Varlığımda bu kadar yok olacağını bilemezdim elbet,varlığını ezberlerken...



Seni takvimlerden sormak ahmaklıkmış... Yıllar üstüme devrildiğinde anladım... Dilimde, noktaların kalbine gizlenen kelimeler var... Sitemkar, arabesk, icli... Adın kınalı bir kuzu kadar masum dilimde... Adın en kutsal matem kalemimde... Gel sensizliğime, yani kendimsizliğime ver hoyratlığımı.. Ben kimsesizliğime vermişken tüm figanlarımı... Cephemde şahlanan sitemlerimle, kara kalem efkarlar yazıyorum satırlarına sensizliğin... Bir yalnızlığın hüzünlüsüne, birde yenilgilerin senlisine yeniliyor çaresiz kalbim... Ellerim şahidi oluyor tüm öfkelerin... Efkar rengiyle yazıyorsa kalemim suçu hangi kelimem üstlenmeli?



Söylesene sizin oralarda kuşlar hangi dilde öter? Hangi tabip deva bulur, sevda illeti sarmışken en aşk yanlarımızı?



Terkedilmiş şehirlerin ıssızlığını taşıyorsa gözlerim, vazgeçilmiş duyguları sahiplenmişse sahipsiz kalbim, aylak ömrümün bedbahtlığına yoldaş aramak içindir... Kapat gözlerini karanlığımı gör... Ve aç yüreğini... Varlığınla aydınlattığın dünyama bak... Al yüreğimi yar... Al yüreğimi yakana süs diye tak ...



Üstüme sinen hüznün o iç burkan kokusu... Başımda ağır başlı yalnızlık, alabildiği kadar keder gözlerimde... Sardunya rengi baharları özlüyorum, kış soğuğu hicran mevsimlerinde... Ayrılıkları acıya yeğleyen mevsimler geçiyor gözlerimden... Sussam diyorum kelimeleri boğazıma düğümleyerek... Alıp elime kalbim kadar kara kaplı güncemi satır satır dağlansam, tuzlu cümlelerimle sayfalarca seni ağlasam...
Kapanına sıkışıyor kalbim, bir parça sen uğruna bin kez ölüyorum... Kapımı çalarken kimsesizlikler, ben kendimsizliğimle saklambaç oynuyorum...



Kapımda biriken yalnızlıklar, ansızın basacaklar sanki sen yanlarımı... İlkel elvedalarını silah yapıp, sevda kurşunlarıyla sensizliğimden vurduğunda beni, ben şerh düşmüştüm adını acıya... Dilimden kanlı "gel"ler damlamıştı sahipsiz kaldırımlara...



İşte şimdi o kimsesiz kaldırımlarda seni bekliyor gellerim... Gel ey yar! Gitmeden şehrimden bu neşeli bahar.... Gel yar... Gel'lerimi harcamadan bu hercai zamanlar...



Adını şerh düşsemde acıya, acın mutluluğum olup dalgalanıyor kalbimin surlarında!



Adını şerh düşsemde acıma, yinede gel yar! Hasretin saplanmasın soluma... Gel, sensizlik takılmasın urgan diye boynuma...
Gel ki, kanıt olsun varlığın yokluğuma...
Sayfalar: 1 2