11-25-2008, Saat: 10:05 PM
[url="http://blacqrock.spaces.live.com/blog/cns%21B3CAF210A5F3645E%21634.entry"]
[/url]
Odama tekrar hoşgeldin sevgilim....
Seni hissetmek çok güzel oluyor akşamın bu saatlerinde.
Kendimi kandırıyorum değilmi sana göre?Bitmiş,daha doğrusu tükenmiş bir sevginin peşinden koşuyorum değilmi?Değil işte...
Ben seviyrum seni severek yaşamayı,başka türlü bir seçim yapmama izin vermiyor duygularım.Hani senin bir türlü inanmadığın duygular...Anlatamamışım demekki sana hislerimi yeterince,başka bir açıklaması yok bunun.
Seninle en son konuştuğumuzda anladım bazı şeyleri.Sesinin tonu,bana söylediğin onca şey,hapsi aklımı başıma getirdi.Artık nedensiz seviyorum seni.Hoşuna gitmesede.Kızmana gerek yok,istemdışı birşey çünkü bu ''nefes almak gibi''.
Arada düşünüyorum hep;acaba aklına geliyormuyum bazı bazı,yoksa temelli sildinmi beni geçmişinden? Gözüm hala telefonda şimdi bile, ne bileyim belki.. Boşuna ümit yeşertiyorum içimde sürekli biliyorum ama olsun beklemye değersin.
Gözümün nuruydun sen be sevgilim,herşeyimdin şimdi sadece şizofren yanımsın. Arada kendimi seninle konuşurken buluveriyorum, saçma sapan bir hal aldı anlayacağın ufacık dünyam. Her ek,lde mutlu olabiliyorum tek getirisi bu oldu bana hikayemizin. O kadar da abartmayayım bir sürü güzel anım var, hepsi için teşekkür ederim sana.
Bana çok kızgın mısın hala bilmiyorum. Merak da etmiyorum aslında, biliyorum çünkü cevabı. Aslıda ben sana kötü birşey yapmak istemedim, en son isteyeceğim şey bile olmaz bu heralde, ama yinede sen çok kırıldın bana. Tabi ki var hatalarım ama bu kadar hırçın olmanıda tek bir öğeye bağlayamıyorum açıkcası. Herşeyi sen söyledin, ben anlamaya çalıştım. Birimizin gözü, birimizin kaşına denk gelince olmadı tabi, anlayamadık birbirimizi.
Garip olan kısmı ne biliyormusun, hergün biraz daha ilk gün havasında yaşatıyorum sevgimi. Sanki sen bana hergün biraz daha yaklaşıyormuşsun gibi. Ama aksine her dakika dahada uzaklaşıyorsun benden. Hatta belki dediğim gibi çoktan unuttun ismimi bile.
İnsan elindekilerini kaybedince ufacık şeylerden medet ummaya başlıyor. Mesela şu anda seninle ilgili tek isteğim,sana seni sevdiğimi hep seveceğimi söylemek. Eskiden hayatımızın tekdüze giden belkide tek kısmıydı bu iki kelime; seni seviyorum...
Küçük turuncu kediyi hatırlıyormusun, hani bana aldığın ilk hediye; oturup ona anlatıyorum bütün derdimi. Biliyorsun pek insan bulamıyorum dertleşecek. Ama kedim bana yetiyor. Onun en sevdiğim kısmı bana seni hatırlatması. İsmi Portakal'dı hatırlıyor musun? Hatırlamıyorsun tabi, unutmak için çok uğraştın. Şu an hatırlamak istediğin tek şey G..... ve türevleri olsa gerek. Belki inanmıyorsun ama mutlu olman; benimle veya bensiz gerçekten önemli benim için. O yüzden zaten bu kadar rahat ismini kafamda tutabiliyorum. Kim istemezki sevdiğiyle birlikte olmayı ama olmayınca olmuyor işte. Olsun ben senin mutluluğunla sevindiririm kendimi.
Sana anlattığım bu gel-git anlarının haddi hesabı yok. Kim bilir bu kaçıncı yazışım sana? Belki hissedersin sevgimi geçte olsa bir parça diye uğraşıyorum.
Kimin sevgisi daha büyüktü acaba?Herzaman yanımda olmuş olan senin mi yoksa hala herşeye rağmen yanında,hala sana toz konduramayan benim mi? Artık bir önemi yok sanırım bunun.
Ama ben yinede inanıyorum bu türk filmi aklımla birgün tekrar beraber olabileceğimize.Ne kadar saf bir istek değil mi, inan bir kere daha hoşuma gitti bu fikir...
Şöyle bir baktımda ne çok soru işareti koymuşum cümlelerime. Demek ki her an her çeşit dengesizlik vuku bulabilir bünyemde. Kağıtlara soru sorup cevap almaya çalışıyorum. Bu kadarı da senin suçun olamaz. Başka insanların satır aralarında yaşadığımı hissediyorum çünkü bazen.
Keşke hayatımın tek ve uzun satırı sen olabilseydin...
Seni çok seviyorum..
[alıntı]
[/url]
Odama tekrar hoşgeldin sevgilim....
Seni hissetmek çok güzel oluyor akşamın bu saatlerinde.
Kendimi kandırıyorum değilmi sana göre?Bitmiş,daha doğrusu tükenmiş bir sevginin peşinden koşuyorum değilmi?Değil işte...
Ben seviyrum seni severek yaşamayı,başka türlü bir seçim yapmama izin vermiyor duygularım.Hani senin bir türlü inanmadığın duygular...Anlatamamışım demekki sana hislerimi yeterince,başka bir açıklaması yok bunun.
Seninle en son konuştuğumuzda anladım bazı şeyleri.Sesinin tonu,bana söylediğin onca şey,hapsi aklımı başıma getirdi.Artık nedensiz seviyorum seni.Hoşuna gitmesede.Kızmana gerek yok,istemdışı birşey çünkü bu ''nefes almak gibi''.
Arada düşünüyorum hep;acaba aklına geliyormuyum bazı bazı,yoksa temelli sildinmi beni geçmişinden? Gözüm hala telefonda şimdi bile, ne bileyim belki.. Boşuna ümit yeşertiyorum içimde sürekli biliyorum ama olsun beklemye değersin.
Gözümün nuruydun sen be sevgilim,herşeyimdin şimdi sadece şizofren yanımsın. Arada kendimi seninle konuşurken buluveriyorum, saçma sapan bir hal aldı anlayacağın ufacık dünyam. Her ek,lde mutlu olabiliyorum tek getirisi bu oldu bana hikayemizin. O kadar da abartmayayım bir sürü güzel anım var, hepsi için teşekkür ederim sana.
Bana çok kızgın mısın hala bilmiyorum. Merak da etmiyorum aslında, biliyorum çünkü cevabı. Aslıda ben sana kötü birşey yapmak istemedim, en son isteyeceğim şey bile olmaz bu heralde, ama yinede sen çok kırıldın bana. Tabi ki var hatalarım ama bu kadar hırçın olmanıda tek bir öğeye bağlayamıyorum açıkcası. Herşeyi sen söyledin, ben anlamaya çalıştım. Birimizin gözü, birimizin kaşına denk gelince olmadı tabi, anlayamadık birbirimizi.
Garip olan kısmı ne biliyormusun, hergün biraz daha ilk gün havasında yaşatıyorum sevgimi. Sanki sen bana hergün biraz daha yaklaşıyormuşsun gibi. Ama aksine her dakika dahada uzaklaşıyorsun benden. Hatta belki dediğim gibi çoktan unuttun ismimi bile.
İnsan elindekilerini kaybedince ufacık şeylerden medet ummaya başlıyor. Mesela şu anda seninle ilgili tek isteğim,sana seni sevdiğimi hep seveceğimi söylemek. Eskiden hayatımızın tekdüze giden belkide tek kısmıydı bu iki kelime; seni seviyorum...
Küçük turuncu kediyi hatırlıyormusun, hani bana aldığın ilk hediye; oturup ona anlatıyorum bütün derdimi. Biliyorsun pek insan bulamıyorum dertleşecek. Ama kedim bana yetiyor. Onun en sevdiğim kısmı bana seni hatırlatması. İsmi Portakal'dı hatırlıyor musun? Hatırlamıyorsun tabi, unutmak için çok uğraştın. Şu an hatırlamak istediğin tek şey G..... ve türevleri olsa gerek. Belki inanmıyorsun ama mutlu olman; benimle veya bensiz gerçekten önemli benim için. O yüzden zaten bu kadar rahat ismini kafamda tutabiliyorum. Kim istemezki sevdiğiyle birlikte olmayı ama olmayınca olmuyor işte. Olsun ben senin mutluluğunla sevindiririm kendimi.
Sana anlattığım bu gel-git anlarının haddi hesabı yok. Kim bilir bu kaçıncı yazışım sana? Belki hissedersin sevgimi geçte olsa bir parça diye uğraşıyorum.
Kimin sevgisi daha büyüktü acaba?Herzaman yanımda olmuş olan senin mi yoksa hala herşeye rağmen yanında,hala sana toz konduramayan benim mi? Artık bir önemi yok sanırım bunun.
Ama ben yinede inanıyorum bu türk filmi aklımla birgün tekrar beraber olabileceğimize.Ne kadar saf bir istek değil mi, inan bir kere daha hoşuma gitti bu fikir...
Şöyle bir baktımda ne çok soru işareti koymuşum cümlelerime. Demek ki her an her çeşit dengesizlik vuku bulabilir bünyemde. Kağıtlara soru sorup cevap almaya çalışıyorum. Bu kadarı da senin suçun olamaz. Başka insanların satır aralarında yaşadığımı hissediyorum çünkü bazen.
Keşke hayatımın tek ve uzun satırı sen olabilseydin...
Seni çok seviyorum..
[alıntı]