01-11-2009, Saat: 05:33 PM
Seni tanıdığımdan beri o kadar masumum ki; ışığım pusulam haritam kılavuzum rehberim...
Gerçeğe giden yolum doğruyu fısıldayan dilim oldun...
Her çiçekte kokunu her kelebekte sesini duyuyorum... Hiç gitme;
Yalnız bırakma beni olur mu?
...
Söylesene sen mi oynuyorsun bu saatlerle?...
Vakit o kadar çabuk geçiyor ki; arkanı döndükten sonra varlığının gerçekliğine inanamıyorum...
Sanki her şey hayal sanki bir daha olmayacakmışsın gibi... Zamana yenilme;
Yalnız bırakma beni olur mu?
...
Buluşmamıza çok az kaldı... Senin saatine göre bir paket sigara bana göre üç sürümlük ruj...
Akrep yelkovana küskün biraz... Vapurlar sırtını dönmüş limana...
Ya sen hayal adamı!... Sen de bekliyor musun benim gibi?... İstasyonlar soğuk boş istasyonlar... Korkutma oralarda;
Yalnız bırakma beni olur mu?
...
Senden önce dünyanın yalana bulanmış bir kasaba olduğunu düşünürdüm...
Şu kadarcık bile seni yaşamak için rezil bir hayatı çekmeye değermiş...
Neden 25 yıl beklettin ki?... Artık isteyen istediği kötülüğü yapabilir; ama sen;
Yalnız bırakma beni olur mu?
...
Ben de çok seviyorum ama yazamıyorum anlatamıyorum senin gibi...
“Tıklım tıklım yalnızken tek kişilik kalabalığa kavuştum” demişsin...
Seni tanımak bu hayattaki en büyük başarım... İnan ruhumu ferahlatıyorsun;
Yalnız bırakma beni olur mu?
...
Sadece seninim ben... Aklım sende kalbim sende ruhum sende...
Durup durup yerli yersiz seni düşünüyorum...
Her gece aynı rüyayı görüyorum... Yine o beyaz bulutla gelmeni bekliyorum... Artık gel;
Yalnız bırakma beni olur mu?
...
Her an senin sıcaklığını duyuyorum içimde...
Yanında öyle huzur dolu öyle mutluyum ki; senden başka her şeye omuz silkiyorum...
Dünya köz olmuş umurumda mı? Sen yanma ama;
Yalnız bırakma beni olur mu?
...
Ellerime dokununca depremler çıkarıyorsun yüreğimde...
İki dakikalık ılık nefesini senelerce hissediyorum sanki...
Hırsız gibi girdin dünyama ve her şeyimi alıp götürdün...
Her şeyimi al her şeyim senin olsun ama;
Yalnız bırakma beni olur mu?
...
Bak unutma yeminimiz var bu kayalığın üstünde buluşmaya...
Şu martılar şahit ki; iki elim yakanda olur tanıştığımız güne ihanet edersen...
Terk etsen de; buğulu siyah gözlerinle bekle burada... Ben geleceğim;
Yalnız bırakma beni olur mu?
...
Gidenlerin gitmeden önce dediklerini okudun bu yazıda...
Hiç bitmeyecekmiş gibi başlayan aşklar... Ve bir gün mutlaka bitecekmiş gibi gelen ayrılıklar...
Yarım bir ömre sığdırılmış binlerce yalanın seçilmiş satırları...
Yoksa yalnızlık değil koyan adama...
Gerçeğe giden yolum doğruyu fısıldayan dilim oldun...
Her çiçekte kokunu her kelebekte sesini duyuyorum... Hiç gitme;
Yalnız bırakma beni olur mu?
...
Söylesene sen mi oynuyorsun bu saatlerle?...
Vakit o kadar çabuk geçiyor ki; arkanı döndükten sonra varlığının gerçekliğine inanamıyorum...
Sanki her şey hayal sanki bir daha olmayacakmışsın gibi... Zamana yenilme;
Yalnız bırakma beni olur mu?
...
Buluşmamıza çok az kaldı... Senin saatine göre bir paket sigara bana göre üç sürümlük ruj...
Akrep yelkovana küskün biraz... Vapurlar sırtını dönmüş limana...
Ya sen hayal adamı!... Sen de bekliyor musun benim gibi?... İstasyonlar soğuk boş istasyonlar... Korkutma oralarda;
Yalnız bırakma beni olur mu?
...
Senden önce dünyanın yalana bulanmış bir kasaba olduğunu düşünürdüm...
Şu kadarcık bile seni yaşamak için rezil bir hayatı çekmeye değermiş...
Neden 25 yıl beklettin ki?... Artık isteyen istediği kötülüğü yapabilir; ama sen;
Yalnız bırakma beni olur mu?
...
Ben de çok seviyorum ama yazamıyorum anlatamıyorum senin gibi...
“Tıklım tıklım yalnızken tek kişilik kalabalığa kavuştum” demişsin...
Seni tanımak bu hayattaki en büyük başarım... İnan ruhumu ferahlatıyorsun;
Yalnız bırakma beni olur mu?
...
Sadece seninim ben... Aklım sende kalbim sende ruhum sende...
Durup durup yerli yersiz seni düşünüyorum...
Her gece aynı rüyayı görüyorum... Yine o beyaz bulutla gelmeni bekliyorum... Artık gel;
Yalnız bırakma beni olur mu?
...
Her an senin sıcaklığını duyuyorum içimde...
Yanında öyle huzur dolu öyle mutluyum ki; senden başka her şeye omuz silkiyorum...
Dünya köz olmuş umurumda mı? Sen yanma ama;
Yalnız bırakma beni olur mu?
...
Ellerime dokununca depremler çıkarıyorsun yüreğimde...
İki dakikalık ılık nefesini senelerce hissediyorum sanki...
Hırsız gibi girdin dünyama ve her şeyimi alıp götürdün...
Her şeyimi al her şeyim senin olsun ama;
Yalnız bırakma beni olur mu?
...
Bak unutma yeminimiz var bu kayalığın üstünde buluşmaya...
Şu martılar şahit ki; iki elim yakanda olur tanıştığımız güne ihanet edersen...
Terk etsen de; buğulu siyah gözlerinle bekle burada... Ben geleceğim;
Yalnız bırakma beni olur mu?
...
Gidenlerin gitmeden önce dediklerini okudun bu yazıda...
Hiç bitmeyecekmiş gibi başlayan aşklar... Ve bir gün mutlaka bitecekmiş gibi gelen ayrılıklar...
Yarım bir ömre sığdırılmış binlerce yalanın seçilmiş satırları...
Yoksa yalnızlık değil koyan adama...