:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Pesimist Ep 5 Kör Cerrah Şarkı Sözlüğü
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Aşk Yok Artık

Gülistan:Gülyeri, gül bahçesi
İmtihan: Sınav
Aş:Yemek
Harakiri:Japonlarda karnını bıçakla deşme yoluyla kendini öldürme. - Japonlara özgü intihar biçimi.
Gaddar:Kahredici, öldürücü Hâin, zâlim, çok zulmeden.

Burda abazan ve abaza kelimelerinin anlamlarını karıştırıp kişinin kendisi için küçük ama insanlık için büyük bir hata yapmasıdır.hemen,herkesçe düzeltilmelidir.lütfendir.abaza ve abazan kelimelerinin anlamları aşağıda kısaca verilmiştir..
Abazan:uçkuru düşük,hayatını cinselliğe endekslemiş kişi.
Abaza:kafkasya'da yaşayan bir halk.
*Şarkıda Kullanılan Abazan'dır.

Tez:Çabuk,Tiz
İblis:Şeytan




Ateşten Gömlek

Hır:Hırıltı,Kavga, dövüş
Vuku:Bir hadisenin çıkış şekli, cereyânı.
Kahır(Kahr):Fazlaca üzüntü. Keder içine işleme.
Şarkı sözlerinde bağdar diyor ama bağdar diye bi kelimenin anlamını bulamadım.

Eğer Bağdar değilde Bad-dar diyorsa
Bad-dar:Hiç bir işle alâkası bulunmayan kişi.Mağrur, kibirli, deli gibi anlamlara geliyor.

Gam:Keder, tasa, dert, elem, kaygı
Musallat:Rahatsız eden. Tasallut eden. Sataşan
misal:Bir şeyin benzer hali. Benzer. Örnek.
Fesat:Bozuk ve fenalık. Karışıklık çıkaran kimse
Abide:Geçmiş devirlerden kalma tarihi veya bedii kıymeti olan binalar, kaleler ve harabeleri.
Haylaz: Yerinde duramayan,hareketli
Hokkabaz:Elçabukluğu ile birtakım şaşırtıcı oyunlar göstermeyi kendine meslek edinmiş kişi.
Küfürbaz:Küfür sözü söyleyen. Ahlâksız. Küfrü âdet edinmiş olan.
Mızrap:Telli çalgıları çalmaya yarayan, kemik, maden, plastik veya özellikle kiraz ağacından yapılan alet, çalgıç, tezene.
Deşmek: delmek
Böğür:# İnsan ve hayvan vücudunun kaburga ile kalça arasındaki bölümü,yan taraf
Haz:Mutluluk
Hannan:Rahmetlerin en lâtif cilvesini gösteren, Rahman ve Rahîm olan ve çok merhametli olan Allah (C.C.)

Ra'na:İyi, güzel, hoş, lâtif. Pür ve revnak olan.
Mana: (Mânâ) İç, içyüz. Bir sözden veya birşeyden anlaşılan. Lâfzın delâlet ettiği şey.
Rahman:Bütün yaratıklara rızıklarını veren, her an bütün mahlukat hakkında hayır ve rahmet irade buyuran, bütün mahlukatına sayısız nimetler veren. Nizam ve adâlet sâhibi. (Allah)
Canan: Sevgili, güzel, sâhib-i cemâl.
İnfilak:Açılma. Yarılma. Patlama





Muamma




Misk-i amber Rayihası: Hoş koku.

MİSK : Misk, bir tür erkek ceylan tarafından üretilen güzel kokulu madde.
Kokusuna neden olan madde muskondur. Ceylan dışında, bazı farklı hayvanlardan da üretilebilir (örneğin misk kedisi). Asya kıtasında yaşayan bir tür keçiden üretilen misk en bol olan ve en çok kullanılan türüdür. Bugün sentetik olarak da üretilen misk özellikle Orta doğu ve İslam kültüründe fazlasıyla bilinen ve değer verilen bir kokudur. Kuran'da cennette bulunduğu anlatılır.

AMBER : Amber kokusu ise balinalardan elde ediliyor. Hint ve Japon denizlerinde yaşayan, balinagillerden kaşalot balığı hastalanınca, midesinde sıvı bir kitle oluşuyor. Bu kitle, suya salgılanıyor. Su ile temas edince de, gri renkli yassı maddelere dönüşüyor. İşte bu maddelerden, amber kokusu elde ediliyor.

Has:Asıl
Saliha:Faziletli, ehl-i takva olan.İyi, sâlih kimse.
El:yabancı
Hakiki:Gerçek,Sahi

Cemal-i ba-kemale: Olgunluğa erişmiş güzel yüzlü

Saadet:mutluluk
Gar:Kelimeye eklemekle nisbet veya fâillik mânası verilir. Yapan, yapıcı mânasınadır
Kast:1-Noksan, ek**** kusur.
2-hindistan'da toplumu sınıflara ayıran ve aralarına aşılması zor engeller koyan eski bir sistem. bu sisteme göre halk 4 sınıfa ayrılır.

1. brahmanlar (din adamları)
2. kşatriyalar (rütbeli askerler, zenginler, büyük tüccarlar, büyük toprak sahipleri)
3. vaysiyalar (orta halli tüccarlar, orta büyüklükte toprak sahibi olanlar)
4. südralar (köylüler)

bu sistemde bir kasttan diğerine geçilemez ve farklı sınıflardan insanlar kesinlikle evlenemez.

hindistan'ın efsane lideri gandhi tarafından bağımsızlığın kazanılmasıyla beraber kaldırılmıştır. ancak, hindistan'ın geri kalmış bazı yörelerinde halk arasında hâlâ geçerlidir.

Ekmeğini banmak:Ekmeğini yemeğe daldırmak.
Kişnemek: (at için) Bağırmak
Küheylan: Cins arab atı. (Gözü sürmelidir.) Ayrıca Evliya Çelebi'nin atı olarak da bilinir.

Efil:Gurub etmek, batmak.


Fırtına ve Şimşek

Edep:Terbiye. Kavlen, fiilen insanlara lütuf ile muamele etmek. Güzel ahlâk. Usluluk. Hayâ.

Kokana:60 ve 70 yaş arası, genelde beyaz kürk manto veya benzeri hayvan ürünleri giyip, yüzünü gözünü palyaço gibi boyayarak konken oynamaya giden yaşlı teyzeler. fifi diye küçük köpekleride vardır.
Yermek:Eleştirmek
Abes: Oyuncak kabilinden faydasız ve boş amel. Lüzumsuz ve gayesiz iş.
İştigal:Bir iş işlemek. Uğraşmak. Çalışmak. Meşgul olmak.
pek:Güçlü
Kötek: Dayak
Muşamba:bir tarafına kauçuk veya yağlı boya sürülerek su geçirmeyecek duruma getirilen kalın bez.
Hendek: Kale ve tarla gibi yerlerin etrafına kazılan geniş ve derin çukur.
Dope:Aptal
Beleş:Bedava
Eşele:Toprak, kül gibi toz durumunda bulunan şeyleri hafifçe kazıp karıştırmak
Afra Tafra:Naz Yapmak, havalara girmek,gosteris veya kapris yapmak
Hacet:İhtiyaç, lüzum, muhtaçlık.
Kıyas:Benzetmek, karşılaştırmak, mukâyese. İki şeyi birbiri ile karşılaştırmak. Benzeterek hüküm ve muhâkeme etmek.
Palamut:Bir Balık
Yalak:Hayvanların su içtikleri oyuk kütük veya taş, kap, tekne
Aynı zamanda yalaka insanlara verilen ba$ka bir isim..
Pir:Herhangi bir meslek ve san'atın başlatıcısı, te'sis edicisi.
Zakkum:Cehennem'de bir ağacın ismi, cehennemliklerin yiyeceği.
cahil:Tecrübesiz. Bilgisiz. Genç. Toy.Gafil.Allah'ı unutmuş olan
Sefil: Sefalet çeken, muhtaçlık içinde olan. Çok sıkıntıda bulunan.
Nutuk: Söyleyiş, söyleme kabiliyeti, konuşma, hitabet.
Dervişlerce büyüklerin manzum sözle
Mahluk: Yaratılmış. Yoktan var edilmiş olan.
Vuku:Bir hadisenin çıkış şekli, cereyânı.



Hep Taarruz Var

Gayb:Gizli olan. Görünmeyen. Belirsiz.
Rüküş:Şık Olmayan
Yaban: medeniyetten uzak kalmış..
Sapan:kuş vurmak için kullanılan, çatallı bir odun parçasından yapılmış gereç.
LAHIM: Devamlı olarak et yiyen
Hüner:Beceri,yetenek
MuharebeConfusedavaş, savaşma, vuruşma, harpetmek, cidal
Maruzat:Arz olunanlar. Arzedilenler, takdim edilenler. Küçükten büyüğe bildirilenler.
Zaat-ı pak:temiz insan salih kişi
Sübhaniye:Allah'ım(Varlığı kat'iyyen isbat edilene ait. Müsbet, isbatlı olan)
MAHŞER:Toplanma yeri. Kıyametten sonra insanların tekrar dirilip toplanmaları ve toplandıkları yer. Haşir meydanı.
istikamet:Yön
Cefa:Eziyet. Sıkıntı. Zulüm.
Vefa:Ahdinde, sözünde durma.
İttifak:Birleşme,Sözleşme
Sefa:Rahatlık
İfa'a: Ödemek. Yerine getirmek. Söz verdiğini veya vazife bildiğini yerine getirmek. Kılmak. Yapmak.
Şifa: Hastalıktan iyi olma, iyileşme. Hastalıktan kurtulma
Esef: Hüzün, gam, nedamet, pişmanlık. Daralmak
Sedef: Çiçek. Karanlık ve aydınlığın karışması.Gece ve sabah.Sabahın evveli.
Keş'ef:Kaplumbağa.
Pertev:Ziya, ışık. Atılma, sıçrama, hız.


[ç]alınıdır.. Smile
Paylaşım için tşkler
Bişe değil