03-24-2009, Saat: 10:44 PM
Sana yaldızlı bir yazıyla veda edip ayrılık alış verişi yapmadan
gölgemi teninden yavaşça çekip
seni derin uykuların [SIZE=4]kraliçesiyken uyandırmadan gidiyorum. [/SIZE]
Zor olanı imkânsız zannettiğimi bu kez ben yapıyorum.
Bana ilk sigarayı içmememe neden olduğun yerde anılarımı sana bırakıp [SIZE=4]gözyaşlarıma aldırmadan ses tellerimi koparıp seni terk ediyorum.[/SIZE]
Nerdesin ne yapıyorsun iyi misin değil misin sorularını hafızamdaki Türkçemden siliyorum.
Sende benim gibi [SIZE=5]sil adımı. [/SIZE]
Beni artık düşünme.
Çünkü ben de düşünmek [SIZE=4]istemiyorum. [/SIZE]
Aldırışlarıma aldırmadan yakarışlarıma yakınmadan yaşıyor olman bu bedeni her seferinde perçinleyip [SIZE=4]mevsimsiz göçlere zorladı. [/SIZE]
Ruhunun benden uzaklaşmasına bana sarılacak bir beden bile bırakmamasına tanık olmadan gitmem lazım.
Ne [SIZE=4]içimdeki sevginin ağır çekimde tekrarı ne de başka bir yerde açılmış bir şubesi yoktu. [/SIZE]
Beni doyumsuzca [SIZE=5]tüketmenin bedelini bitmişliğimle ödemeden ölmeden önce senden kurtulmayı ümit ederek gidiyorum. [/SIZE]
[SIZE=5]Gidiyorum! [/SIZE]
Çünkü [SIZE=4]yoruldum...[/SIZE]
Beni yıpratmandan duygularımı buruşuk bir kağıtta okumandan sıkıldım.
Yarattığım bu kocaman [SIZE=4]aşkı tek başıma tüketmekten bıktım.[/SIZE]
Senden ve benden biz yaratamadığım için ben [SIZE=4]kaybettim.[/SIZE]
Hayatında bir kez olsun bana bir iyilik yap ve seni unutmam için bana yardım et.
Bundan sonra gizli numaradan açılan hiçbir telefona attığım pişmanlık dolu mesajlara kapına isimsiz bırakılan hiçbir mektuba cevap verme.
Şarkımızı resimlerimizi adımı sildiğin gibi [SIZE=4]sil defterinden. [/SIZE]
[SIZE=5]Gel desem de gelme artık! [/SIZE]
Biliyorum bu gidişin dönüşü olacak.
Yokluğun beni bir duman gibi savurup yollarına dökecek.
Seni bir kez olsun görmek için çıldırırcasına kendimi parçalara ayırıp önüne atacağım.
Bu yüzden sabahları aynı otobüs durağından okuluna gitme.
Geceleri odanın perdesini iyice kapat ve bir süre bakma dışarı.
Ne tanıştığımız tarihin yıldönümünü kutla ne de 24 Ağustosta bana iyi ki doğdun de...
Saçlarının sarılığını siyahlarla kapatıp sana aldığım montu da artık giyme.
Seni unutmam için bana dua et ve ne olur yoluma çıkma...
gölgemi teninden yavaşça çekip
seni derin uykuların [SIZE=4]kraliçesiyken uyandırmadan gidiyorum. [/SIZE]
Zor olanı imkânsız zannettiğimi bu kez ben yapıyorum.
Bana ilk sigarayı içmememe neden olduğun yerde anılarımı sana bırakıp [SIZE=4]gözyaşlarıma aldırmadan ses tellerimi koparıp seni terk ediyorum.[/SIZE]
Nerdesin ne yapıyorsun iyi misin değil misin sorularını hafızamdaki Türkçemden siliyorum.
Sende benim gibi [SIZE=5]sil adımı. [/SIZE]
Beni artık düşünme.
Çünkü ben de düşünmek [SIZE=4]istemiyorum. [/SIZE]
Aldırışlarıma aldırmadan yakarışlarıma yakınmadan yaşıyor olman bu bedeni her seferinde perçinleyip [SIZE=4]mevsimsiz göçlere zorladı. [/SIZE]
Ruhunun benden uzaklaşmasına bana sarılacak bir beden bile bırakmamasına tanık olmadan gitmem lazım.
Ne [SIZE=4]içimdeki sevginin ağır çekimde tekrarı ne de başka bir yerde açılmış bir şubesi yoktu. [/SIZE]
Beni doyumsuzca [SIZE=5]tüketmenin bedelini bitmişliğimle ödemeden ölmeden önce senden kurtulmayı ümit ederek gidiyorum. [/SIZE]
[SIZE=5]Gidiyorum! [/SIZE]
Çünkü [SIZE=4]yoruldum...[/SIZE]
Beni yıpratmandan duygularımı buruşuk bir kağıtta okumandan sıkıldım.
Yarattığım bu kocaman [SIZE=4]aşkı tek başıma tüketmekten bıktım.[/SIZE]
Senden ve benden biz yaratamadığım için ben [SIZE=4]kaybettim.[/SIZE]
Hayatında bir kez olsun bana bir iyilik yap ve seni unutmam için bana yardım et.
Bundan sonra gizli numaradan açılan hiçbir telefona attığım pişmanlık dolu mesajlara kapına isimsiz bırakılan hiçbir mektuba cevap verme.
Şarkımızı resimlerimizi adımı sildiğin gibi [SIZE=4]sil defterinden. [/SIZE]
[SIZE=5]Gel desem de gelme artık! [/SIZE]
Biliyorum bu gidişin dönüşü olacak.
Yokluğun beni bir duman gibi savurup yollarına dökecek.
Seni bir kez olsun görmek için çıldırırcasına kendimi parçalara ayırıp önüne atacağım.
Bu yüzden sabahları aynı otobüs durağından okuluna gitme.
Geceleri odanın perdesini iyice kapat ve bir süre bakma dışarı.
Ne tanıştığımız tarihin yıldönümünü kutla ne de 24 Ağustosta bana iyi ki doğdun de...
Saçlarının sarılığını siyahlarla kapatıp sana aldığım montu da artık giyme.
Seni unutmam için bana dua et ve ne olur yoluma çıkma...