04-02-2009, Saat: 05:08 PM
Ayrılık bazen enkaz altında bırakmaktır bildiğiniz, bilerken inandığınız tüm geçmişi.
Gerçekleşeceğine inandığınız düşleri, gülüşleri...
Unutmadan en çok da sizi...
Uyandığımda narkozun etkisindeydim sanırım. Acaba neler söyledim seninle ilgili. Çokça anlatım mı seni. Belki de susmuşumdur. Seni ele veremem ki cenazemde bile ben. Bilmiyorum ne olup bittiğini bittiğimizden sonra.Yani hatırlamıyorum. Beni görenler göründüğüm şeklimi anlatıyorlar bana... Benden başkalarına. Sarfettiğim cümlelerin bir ucuna seni de sıkıştırdım galiba. Dilimden de düşmen kolay olmayacak, yüreğim gibi... Başkaları yattığım yatağın baş ucunda, böyle yalandan gülücüklerle, bir çocuğu kandırmışçasına:
"Sana daha niceleri layık..." diyorlar.
Ne biliyorlar ki?
Soruyorum, cevabını merak ettiğimden değil... Önemsediğimden de değil. Ama ne bileyim, belki de onlara denecek tüm sözlerin tükenme noktasında olduğumu göstermek için:
Niceleri?
Susmak yine...
"Hiçbir şey, hatıranın uyandırdığı duyguyu, hayatta yeniden yaşamaya kalkışmak kadar hayal yıkıcı olamaz."
Yıkılıyorum...
Yani şimdi biz yaşanmışlığın izleri bize göz kırpırken, gökyüzündeki en parlak yıldızın kaymasını mı bekleyeceğiz? Karanlık gecelerden medet mi umacağız güçsüz dileklerimizin de gerçeklik paylarının olabilmeleri için...
Yıkılıyorum...
Seni hatırlamak istemiyorum... Unutmak da... Yaşanmamış saymak da... Seni yaşamak istiyorum. Yalnızlığım boynunu büksün istiyorum aldatılmışlığına. Senin "sensizliğin" ne demek olduğundan haberin var mı da beni "sensizliğin"le yalnız bırakıyorsun? Sensizlik, sensiz ve sessiz.
Birşey mi dedin yavrum? diye soruyorlar başımdaki başkaları. Nezaketimi bozmamak için, hiç diyorum... Susadım, biraz su verir misiniz? Vermiyorlar... Narkozun etkisi sürüyormuş.
Sen geçiyorsun aklımdan... Böyle uzun yolculuklara çıkar gibi... Bana uzanan elin yavaş yavaş kayboluyor boşlukta.
Yüreğimdeki limandan dönmemek üzere ayrılan bir gemi gibisin. Ahh giderken ne ümitler yitirttin.