:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Atatürk hakkında ilginç iddia
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Atatürk hakkında ilginç iddia

080420090957073282942_2.jpg"Atatürk deistti, agnostik ya da ateist değil..."

Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mete Tunçay, [SIZE=3]'Tek parti döneminde pozitivist anlayışla halkı bilime inanmaya zorlamak tepkiler yaratmıştır. Bu tepkilerin üzerine Demokrat Parti, iktidara gelebildi, Süleyman bey de kaç sene iktidara gelebildi. Öyle anlaşılıyor ki bu AK Parti üzerinde uzunca süre devam edecek' dedi.

Prof. Dr. Mete Tunçay, İnönü Üniversitesinde düzenlenen 'Batı Düşüncesine Eleştirel Bakış' konferansında yaptığı konuşmada, Batı uygarlığının 500 yıllık bir uygarlıktan ibaret olduğunu belirterek, 'Ama Batı, kendisine bir geçmiş uydurmuş. O geçmişte eski Yunan medeniyetine dayanıyor' dedi.

-'ATATÜRK DEİSTTİ'-

Aydınlanmanın 18. yüzyılda yaşandığını ifade eden Tunçay, 'Aydınlanma dinin dışında bilime yönelmek olarak kabul edildi. Aydınlanmada pek çok insan dini reddetmekle birlikte tanrıyı reddetmemiş deist olmuş, deist yani yaradancılık. 'Bu dinde bir takım hurafeler olabilir, ama aslolan bir yaratıcısı olmalı bu alemin' diyorlar. Atatürk'ün de bir deist olduğunu düşünüyorum. Agnostik ya da ateist değildi' diye konuştu.

19. yüzyılda batı düşüncesinin temelinin pozitivizm yani bilime inanma şeklinde geliştiğine işaret eden Tunçay, pozitivizmin Türkiye'de 20. yüzyılda hakim olduğunu dile getirdi. Tunçay, şunları ileri sürdü:


'Türkiye'de laiklik dinle devlet işlerinin ayrılması diye yanlış bir tanımla anlatılır. Türkiye'de dinle devlet işleri ayrılmaz. Tam tersine Türkiye'de din devlet denetim altında olmuştur. Çağdaşlaşmanın çok önemli bir bacağı dinin kamusal hayata hakim durumda olmasına izin vermemek. Ama bu izin vermemek yasakla değil, toplumun geliştirerek buna ihtiyaç duymaması ile olmalı. Hilafetin kaldırılması, Cumhuriyet döneminde laiklik için atılan adımların başında geliyor. Hilafet kaldırılmasa ne olurdu sorusunu düşünüyorum. İyi bir Müslüman değilim, agnostiğim. Türk toplumunda hilafetin onayı ile cumhuriyet devrimleri yapılmış olsaydı bugün acaba böyle din temelli bir hareket iktidara gelme imkanını bulabilir miydi? Tek parti döneminde pozitivist anlayışla halkı bilime inanmayı zorlamak tepkiler yaratmıştır. Bu tepkilerin üzerine Demokrat Parti, iktidara gelebildi, Süleyman bey de kaç sene iktidara gelebildi. Öyle anlaşılıyor ki bu AK Parti üzerinde uzunca süre devam edecek.' (Malatya Aktüel)[/SIZE]
Arkadaşlarım yorumlarsa sevinirim, teşekkürler..
Atatürk ü şahıs kendi düşüncesine göre yorumlamış.
Bana göre de Atatürk ne ateist ne putperest nede başka birşeydi .
İnsandı . Müslümandı...

Hilafeti kaldırmış. Gerekliydi çünkü. Babadan oğlu geçen bir halifelik mi olur. Doğru olan kaldırılmasıydı o yapıldı bence.
Din ve devlet işleri birbirinden ayrılmış. Ayrılmamalımıydı din ve devlet işleri birbirine girmiş din istismar edilir olmuşken. Gerekliydi gereken yapılmış. Bu yapıldı da din yok mu sayıldı. Hayır asıl amacının bu olduğunu asla düşünmüyorum ben. Amacın din istismarını ortadan kaldırmak olduğunu düşünüyorum ki o dönemde şıhlar kendilerini üstün insanlar olarak kılmaya başlamışlardı. Bi nevi şirk koşma durumuna getirmişlerdi işi bana göre tabi.
Medeniyetten uzak kalmak ilimden uzak kalmak ne kadar doğru olabilirdi. Bunu değiştirmek gerekliydi bunun içinde bazı devrimler yapılması gerekiyordu bunlarda yapıldı sırasıyla ...
Gelelim bu güne. Şimdi ki durum ne ?
Diyelim ki :AKP yada diğer sağ görüşlü partiler olmasa tek partili olarak devam etse hala. Kaldıki böyle demokrasi olmaz ama öyle olsa . Ne yapacak halk ne yapacak insanlar. Sözde Cumhuriyetçi sözde ilerici CHP ye mi oy verecek kendisini yönetmesi için. Kendi halkının isteklerini düşüncelerini anlamayan tutturdukları bir başaörtüsü ile oyalanıp duran kendi halkını küçük gören geri kafalı örümcek kafalı olarak gören birileri mi yönetsin isteyecek kendilerini. Böyle bir şey olaiblir mi . Böyle bir medeniyet olabilri mi ? Kendisi gibi düşünemeyen kendisini anlamayan birine insan güvenebilr mi daha rahat daha huzurlu bir hayat süreceği için.
Malesef günümüzde ne sağ ne sol hiç kimse ak kaşık değil ve malesef yine elimizdekilerle yetinmeye devam edeceğiz belki de çok uzun bir süre. Her ne kadar her yaptıklarını onaylıyor olmasamda şu zaman için kötünün iyiside olsa iyisi mecburen AKP .
Yorumu için arkadaşıma çok teşekkürler.....
Deizm nedir ?
Deizm (tanrıcılık)

Tüm dinleri rededen ancak tanrının varlığına inanan inanç şeklidir. Dinler rededildiği için peygamberler, kutsal kitaplar, cennet ve cehennem, melek, şeytan gibi kavramların hiçbirinin deizm inancında yeri yoktur. Sadece evreni ve doğa kanunlarını koyan, bunun ardından evrene ve insanlığa hiç bir müdahalesi olmayan tanrıya inanılır. Bu tek inancın kaynağı, dolaysız yoldan algılarımızla doğaya ve insanın yapısına duyulan hayranlık ve bunları bir yaratan (tanrı) olması gerektiğine olan inançtır.

Deizmde ibadetlerin ve dinsel ritüellerin olmamasından dolayı ateistler ile deistler arasında günlük hayatta, pratik anlamda bir farklılık yoktur.

Deizm, evrim teorisine karşı değildir. Deizme göre insan, tanrının oluşturduğu kurallar çerçevesinde, daha ilkel canlıların evrimleşmesi sonucu oluşmuş olabilir. Bir tanrıya inanmak, o tanrının, insanı aşama geçirmeksizin bir anda yarattığı fikrine de inanmayı gerektirmez. Semavi dinlerde yani Musevilik, Hıristiyanlık, İslam gibi dinlerde insanın, önceden evrim geçirmeksizin yaratıldığına inanılır. Bu inanış deizmde yoktur.


Yani kısaca Tanrı var Din yok demektir Smile


Agnostisizm nedir ?

Agnostisizm resmi olarak ilk defa 1800'lü yillarin sonunda ünlü biyolog T. H. Huxley tarafindan ortaya atilmistir. Bilinmezcilik olarak da tanimlanir. Agnostisizm, tanrinin varliginin "bilinemez" oldugunu savunur. Dinlerin taridan gelmedigini söyler ve dinlerin tanrisini da reddeder ancak baska bir tanrinin, bir yaraticinin varolup olmadiginin hiçbir zaman bilinemeyacagini söyler. Bu bakimdan agnostisizm kendini, "kesinliklikle tanri vardir" diyen teizmden de "kesinlikle tanri yoktur" diyen ateizmden de ayri tutar.
İnsanın, kendi deneyimleriyle elde ettiği olguların ötesinde hiçbir şeyin varlığını bilemeyeceği bir gerçektir. Bizlere göre bilgi duyuların sonucudur ve duyular dışında bilgi edinemez ve herkes için geçerli bilgi olamaz.

Agnostiklere göre tanrının varlıgı meselesi insan aklının ötesinde bir konudur. O halde böyle bir varlık hakkında konuşmak ve hüküm vermek de imkansızdır Dolayısıyla agnostikler Tanrı inancı konusunda tarafsız kalmayı tercih etmişlerdir ancak onların bu tarafsızlığı bazen ateizm olarakta değerlendirilmiştir. Hernekadar bazı agnostikler tavırları ve yaşamları onların ateist olduğu izlenimini vermekteysede bir kısmı kendilerinin felsefi açıdan ateist olmadığını ifade etmiştir. Mesela ateist olarak bilinenünlü düşünürlerden Bertrand Russell (1872-1970) felsefi açıdan kendisini agnostik olarak tanımlamıştır .Çünkü ona göre herşeye rahmen tanrının yokluğunu kanıtlıycak bir delil mevcut değildir.
Huxley agnostik sözcügünü hem geleneksel Yahudi-Hiristiyan tanriciligini, hem de tanritanimazlik ögretisini reddederek Tanrinin varligi sorununu ortada birakan düsünürler için kullandi. Terim daha sonra geriye götürülerek bütün bilinemezci ögretileri kapsamistir. Agnostisizm, tarihsel olarak bilimin denetiminden yoksun insan düsüncesinin düstügü büyük yanilgilara bir tepki olarak ortaya çikmistir. Ilk tepkiyi Yunan antikçag bilgicilerinden duyumcu sofistler vermistir. Onlara göre bilgi duyularin sonucudur ve duyular disinda bilgi edinemez ve herkes için geçerli bilgi olamaz.Insanin, kendi deneyimleriyle elde ettigi olgularin ötesinde hiçbir seyin varligini bilemeyecegini ileri sürer bu ögreti.

Yani kısaca Dinide Tanrı yıda reddeder. Bir şeyin bu düzeni sağladığını fakat bunun bilinemeyeceğini kabul ederler Smile

Bunlarıda ekleyelim dedim konuya ek olarak Smile Smile
Deizm ve Agnostisizm tanımları için ayrıca teşekkürler.....