04-25-2009, Saat: 02:05 PM
Bu Aşk Başka
yürek aynı yürek
aşk başka
sonsuz bir ninniyle uyur gibi
dalmışım aşka
insan başka insanlık başka
sonsuz ufkun serinliğinde
dalmışım aşka
güzellikler içindeyim
ilkbaharım
yaprak yaprak-çiçek çiçek dirilen ağaç dallarında
küçük bir kızın umursuz sevincindeyim
koca koca apartmanları ittiriyorum
gölgeleri yok ediyorum
eziyorum
asaleti silik zatları siliyorum dünyamdan
engelliyorum
şanlı künyelerimizin kazındığı taşlardan gölgeleri siliyorum
ayak altında kuru otlar
deviniyor asaleti bozuk zatlar
deviniyorlar
insanlığa yozluk, insana yobazlık nakışlayanlar
üfürükçüler
alınlarını yere vura vura kirletenler
dümbeleği elinde vebalı bilimciler
ve havariler, mırıltılarla-horultularla
çoğalıyor kutsal olana küfretme gücü
çoğalıyor toprağın alnına sürülen lekeler
kurnazlık tohumları
ekiliyor çekirdekler
çoğalıyor serkeşlik, sığlaşıyor asalet
yoktur talihin gözü - laldır dili
kim bilecek şimdi avlanmanın geleceği günleri
faziletsizi - yezidi
dalıyor hesaba- insanlıktan sapa
en keskin dönemecin uçurumlarını yırtan çığlıkta
küçülüyor
deryalar- kıtalar- fabrikalar
köprüler- limanlar- bankalar
asırlık karabasanın ninnileri deler gibi
yıldırımlar-şimşeklerle baharı müjdeler gibi
dalmışım aşka
bu aşk başka
küçük bir kızın uzun saçlarını bahar çiçekleriyle süsler gibi.
Müsade Özdemir
yürek aynı yürek
aşk başka
sonsuz bir ninniyle uyur gibi
dalmışım aşka
insan başka insanlık başka
sonsuz ufkun serinliğinde
dalmışım aşka
güzellikler içindeyim
ilkbaharım
yaprak yaprak-çiçek çiçek dirilen ağaç dallarında
küçük bir kızın umursuz sevincindeyim
koca koca apartmanları ittiriyorum
gölgeleri yok ediyorum
eziyorum
asaleti silik zatları siliyorum dünyamdan
engelliyorum
şanlı künyelerimizin kazındığı taşlardan gölgeleri siliyorum
ayak altında kuru otlar
deviniyor asaleti bozuk zatlar
deviniyorlar
insanlığa yozluk, insana yobazlık nakışlayanlar
üfürükçüler
alınlarını yere vura vura kirletenler
dümbeleği elinde vebalı bilimciler
ve havariler, mırıltılarla-horultularla
çoğalıyor kutsal olana küfretme gücü
çoğalıyor toprağın alnına sürülen lekeler
kurnazlık tohumları
ekiliyor çekirdekler
çoğalıyor serkeşlik, sığlaşıyor asalet
yoktur talihin gözü - laldır dili
kim bilecek şimdi avlanmanın geleceği günleri
faziletsizi - yezidi
dalıyor hesaba- insanlıktan sapa
en keskin dönemecin uçurumlarını yırtan çığlıkta
küçülüyor
deryalar- kıtalar- fabrikalar
köprüler- limanlar- bankalar
asırlık karabasanın ninnileri deler gibi
yıldırımlar-şimşeklerle baharı müjdeler gibi
dalmışım aşka
bu aşk başka
küçük bir kızın uzun saçlarını bahar çiçekleriyle süsler gibi.
Müsade Özdemir