04-28-2009, Saat: 10:41 PM
Sayfalar: 1 2
04-28-2009, Saat: 10:49 PM
Pencere önündeyim
Dışarda yağmur
Havada hüzün
İçimde yokluğun
Sevdiğimiz şarkıyı dinliyorum
Sevgi anlaşmak değildir
Nedensizde sevilir
Bazen küçük bir an için ömür bile verilir.
Yokluğun var
Acıtan
Kanatan
Bitmeyen
Sessizlik var odamda. Duvarda resmin o sıcak gülüşün. Her şey bıraktığın yerde duruyor. Bekleyiş var sessiz sedasız.
Yokluğun var
Gece gibi siyah
Zehir gibi acı
Ölüm gibi sessiz
Avunacak avutacak bir şeyler arıyorum. Gittiğimiz yerlere gidiyorum. Her yer de izin her köşede senden bir anı. Bunlarda avutmuyor artık beni. Sığamıyorum buralara.
Yokluğun var
Dolmayan
Dinmeyen
İçime oturan
Raftan indirdim bugün günlüğümü. Neler yazmışım sana dair. İlk cümle hoş geldin dünyama. Okuyorum bir masal gibi. Sayfalar bir birini kovalıyor fark ediyorum. Çevireceğim son sayfa. Çevireceğim ve okuduğumun bir masal olmadığını anlamayacağım çünkü masallar iyi sonla biter.
Yokluğun
Hüzün
Yokluğun
Keder
Yokluğun
Yoksulluğum
Arkadaşlar geldi bugün bir bana bakıyorlar bir odaya. Bir gözlerime bakıyorlar bir göz göze geliyorlar. İndir fotoğrafları yak defterleri artık vakti geldi diyorlar.
Yaşadıklarını unut
Güzel günlerini unut
Hatırlarını unut
Gözlerini unut
Onu unut
Unut işte
Unutmak en iyisi
Yokluğun var
Kor gibi yakan
Kimsenin bilmediği anlamadığı
Dağ gibi yokluğun.
Çığlıklarım var duyuramadığım. Fırtınalar var içimde dinmeyen. Boğazıma düğümlenen cümleler var. Sen gittiğinden bu yana çalan bir şarkı var.
Eğer aşk buysa sevgi buysa istemiyorum.
Bu şehir sensiz yaşanmaz oldu dayanamıyorum.
Hoş geldin hüzün
Gülmüyor yüzüm.
Yokluğundayım
Yok oluyorum.
Teşekürler...
Dışarda yağmur
Havada hüzün
İçimde yokluğun
Sevdiğimiz şarkıyı dinliyorum
Sevgi anlaşmak değildir
Nedensizde sevilir
Bazen küçük bir an için ömür bile verilir.
Yokluğun var
Acıtan
Kanatan
Bitmeyen
Sessizlik var odamda. Duvarda resmin o sıcak gülüşün. Her şey bıraktığın yerde duruyor. Bekleyiş var sessiz sedasız.
Yokluğun var
Gece gibi siyah
Zehir gibi acı
Ölüm gibi sessiz
Avunacak avutacak bir şeyler arıyorum. Gittiğimiz yerlere gidiyorum. Her yer de izin her köşede senden bir anı. Bunlarda avutmuyor artık beni. Sığamıyorum buralara.
Yokluğun var
Dolmayan
Dinmeyen
İçime oturan
Raftan indirdim bugün günlüğümü. Neler yazmışım sana dair. İlk cümle hoş geldin dünyama. Okuyorum bir masal gibi. Sayfalar bir birini kovalıyor fark ediyorum. Çevireceğim son sayfa. Çevireceğim ve okuduğumun bir masal olmadığını anlamayacağım çünkü masallar iyi sonla biter.
Yokluğun
Hüzün
Yokluğun
Keder
Yokluğun
Yoksulluğum
Arkadaşlar geldi bugün bir bana bakıyorlar bir odaya. Bir gözlerime bakıyorlar bir göz göze geliyorlar. İndir fotoğrafları yak defterleri artık vakti geldi diyorlar.
Yaşadıklarını unut
Güzel günlerini unut
Hatırlarını unut
Gözlerini unut
Onu unut
Unut işte
Unutmak en iyisi
Yokluğun var
Kor gibi yakan
Kimsenin bilmediği anlamadığı
Dağ gibi yokluğun.
Çığlıklarım var duyuramadığım. Fırtınalar var içimde dinmeyen. Boğazıma düğümlenen cümleler var. Sen gittiğinden bu yana çalan bir şarkı var.
Eğer aşk buysa sevgi buysa istemiyorum.
Bu şehir sensiz yaşanmaz oldu dayanamıyorum.
Hoş geldin hüzün
Gülmüyor yüzüm.
Yokluğundayım
Yok oluyorum.
Teşekürler...
04-29-2009, Saat: 01:31 PM
Sevgilinin hasretini çekerken yanmak, yanarken kor olmak ..
yüreğine sağlık...
yüreğine sağlık...
04-29-2009, Saat: 08:22 PM
Ben teşekkürederim Adem..
Sayfalar: 1 2