On Altıncı Kural:Kusursuzdur ya Allah,O'nusevmek kolaydır.Zor olan hatasıyla,sevabıyla fani insanları sevmektir.Unutma ki kişi bir şeyi ancak sevdiği ölçüde bilebilir.Demek ki hakikaten kucaklamadan ötekini,Yaradan'dan ötürü yaradılanı sevmeden,ne lâyıkıyla bilebilir,ne lâyıkıyla sevebilirsin
On Yedinci Kural:Esas kirlilik,dışta değil içte,kisvede değil,kalpte olur.Onun dışındaki her leke ne kadar kötü görünürse görünsün ,yıkandımı temizlenir,suyla arınır.Yıkanmakla çıkmayan tek pislik kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir.
On Sekizinci Kural:Tüm kâinat olanca katmanları ve karmaşasıyla insanın içinde gizlenmiştir.Şeytan,dışarıda bizi ayartmayı bekleyen korkunç bir mâhluk değil,bizzat içimizde bir sestir.Şeytanı kendinde ara;dışarıda,başkalarında değil.Ve unutma ki nefsini bilen Rabbini bilir.Başkalarıyla değil,sadece kendiyle uğraşan insan,sonuda mükafat olarak Yaradan'ı tanır.
On Dokuzuncu Kural:Başkalarından saygı,ilgi ya da sevgi bekliyorsan,önce sırasıyla kendine borçlusun bunları.Kendini sevmeyen birisinin sevilmesi mümkün değildir.Sen kendini sevdiğin halde dünya sana diken yolladı mı ,sevin.Yakında gül yollayacak demektir.
Yirmi nci Kural:Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir.Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün.Gerisi zaten kendiliğinden gelir.
Yirmi birinci Kural:Hepimiz farklı sıfatlarla sıfatlandırıldık.Şayet Allah herkesin tıpatıp aynı olmasını isteseydi,hiç şüphesiz öyle yapardı.Farklılıklara saygı göstermemek,kendi doğrularını başkalarına dayatmaya kalkmak,Hak'ın mukaddes nizamına saygısızlık etmektir.
Yirmi İkinci Kural:Hakiki Allah Âşığı bir meyhaneye girdimi orası ona namazgâh olur.Ama bekri aynı namazgâha girdi mi orası ona meyhane olur.Şu hayatta ne yaparsak yapalım niyetimizdir farkı yaratan,suret ile yaftalar değil.
Yirmi Üçüncü Kural:Yaşadığımız hayat elimize tutuşturulmuş rengarenk ve emanet bir oyuncaktan ibaret.Kimisi oyuncağı o kadar ciddiye alır ki ağlar ,perişan olur onun için.kimisi eline alır almaz şöyle bir kurcalar oyuncağı ,kırar ve atar.Ya aşırı kıymet verir,ya kıymet bilmeyiz.
Aşırılıklardan uzak dur.Sufi ne ifrattadır,ne tefritte.Sufi daima orta yerde.
Yirmi Dördüncü Kural:Madem ki insan eşref-i mahlûkattır,yani varlıkların en şereflisi,attığı her adımda Allah'ın yeryüzündeki halifesi olduğunu hatırlayarak,buna yakışır soylulukta hareket etmelidir.İnsan yoksul düşse,iftiraya uğrasa,hapse girse,hatta esir olsa bile,gene de başı dik,gözü pek,gönlü emin bir halife gibi davranmaktan vazgeçmemelidir.
Yirmi Beşinci Kural:Cenneti ve cehennemi illaki gelecekte arama.İkiside şu an burada mevcut.Ne zaman birini çıkarsız,hesapsız ve pazarlıksız sevmeyi başarsak cennetteyiz aslında.Ne vakit birileriyle kavgaya tutuşsak;nefrete,hasede ve kine bulaşsak tepetaklak cehenneme düşüveririz.