"Hasret, ümidin azaldığı yerdedir.
Dağlar iner düzlüğe, bir hayalin ardından.
Kimi zaman şiirde, bir şarkı nakaratında, bazan en gaflet anında sitemin, firakının yaktığı dayanılmaz demlerde,
kelimeler istemem yâr.
Susarsan da gel.
Gelmen için birçok şey bahanedir.
Sözgelimi gamzen:
Senin gamzen,
güldükçe gönlüne salınan bir kovadır, âb-ı hayat suyuna daldırılan.
Zerk ettiğin gün gülüşünün en vefakârını dermandan düşen damarlarıma, hayata yeni baştan başlayacağım. Son adımımı atmadan gel. Yaşlanmadan, ak düşmeden saçıma.
Çokluklar çoktan bitti, azlarla gel.
Yağmurun çisilinde, rüzgarın melteminde.
Ay tutulmasıyla.
Dalıp gittiğin okyanuslardan çıkıp, bir albatrosun beyaz kanatlarına tutunarak gel.
Sebepler bul gelişine.
"Özledim" de,
"uğradım" de,
"aslında gelmiyordum,
yolum düştü" de
de gel.
Ya da sebepsiz gel, hikmetsiz.
Neden geldiğini değil, nasıl geldiğini söyle sadece.
Yoruldun mu, acıktın mı, üşüdün mü… Sormam başka kelime.
İnceden inceye nakşedince her sabah gözlerime, umudun çiçek açan kutlu vuslat gününü, görmez oldum sen gayrısını.
Ateşten çaputlara dilekler eklemekse gelişin,
yakarak gel dilek ağaçlarını.
Ben, sanma ki bıktım bu intizardan. Sabırla beklerim. Ama sen yine de nasıl geleceksen gel işte. Düşünceler çokdan bitti, dost. Düşünmeden gel"
Canım acıyor. Yüreğimin ta içi parçalanıyor adeta ama susuyorum, susmak zorunda hissediyorum kendimi.
[i]Dudaklarımda "Sustum." ibaresi, ellerimde kocaman bir sensizlik. En çok canımı yakanda bu zaten.[/i]
Ben susuyorum.
Susmalıyım.
Yalnız acılarım konuşmalı.
Fakat kimse duymamalı.
İçimizdeki çatışmaları yok edebilsem keşke... Seni pembe hayallerimize götürebilsem... güzel gözlerinin parlaklığı gibi mutlulukları savurabilsem önüne... Ama yapamam, yapmamalıyım. Dudaklarımdan kelimeler dökülmemeli...Susmam lazım şimdi! Yüreğim yansada tenimin beyazı gibi beyaz kalmalı senin için açtığım gönül sayfam... Kanamamalı, acısını haykırmamalı. Susması lazım şimdi!
Bir tek yüreğim konuşmalı. O haykırmalı. O anlatmalı yaşadıklarını. O hesabını sormalı ona yaptıklarının bedelini. Herkesi ve de her şeyi susturmalı, o konuşmalı bir tek.
Toprakla alabora olmak çok mu yakın sence?
Şunu anladım.
Ölmek demek değil şu mezar taşları.
Şurda yaşarkende yok olup gitmek varmış.
Dudaklarımda "Sustum." ibaresi, ellerimde kocaman bir sensizlik. Ben sustum, yalnız acılarım konuşuyor. Fakat kimse duymuyor.
Sen yalnızlığına inat bütün bir geceyi, sevgilinin düşüyle geçirebilir misin? Gelmeyeceğini bile bile sanki her an kapıdan girecekmiş gibi gözünü kırpmadan sabaha kadar bekleyebilir misin? Bugüne kadar ne yaşadıysan yaşadın. Bunların hepsinden sıyrılıp, özünü asla kaybetmeden yeni bir kimlikle başka dünyalar kurup yeni hayatını mutlu kılmak için uğraşabilir misin? Yağmurun altında aklında sevgilin, dudağında onu anlatan bir şarkıyla mırıldanarak saatlerce yürüyebilir misin? Oysa herkes kaçmaktadır yağmurdan. Seni ıslatanın aslında yağmur değil aşk olduğunu anlayabilir misin? Yüreğini cesurca açıp, bazen ağlamayı, bazen ümitsizce beklemeyi, bazen öfkelenmeyi ve herkesin huzurlu olarak nitelediği sakin, beklentisiz ve sürprizlere kapalı hayatını terk etmeyi göze alabilir misin? Nefes almanı zorlaştıran, yüreğinin yerinden fırlayacakmış gibi çarpmasına neden olan, hoş ama zaman zaman da sıkıntı verici o heyecanı, saklamaya ya da azaltmaya çalışmadan her zaman taşıyabilir misin? Özlemin; küçücük bir kordan, kentleri yakacak bir yangına dönüşmesine izin verebilir misin? Elde ettiğin herşey senin olsun. Sen yarın için hayal kurabilir misin? Arzuladığın sevgiliye kavuşmanın hayalini kurmaya cesaret edebilir misin? Hiçbir şey düşünmeden, sadece o anı yaşamak, yüreğini, beynini, bedenini coşkunun ve hazzın kucağına teslim edebilir misin? Nerde olduğunu, kim olduğunu, kimlerle olduğunu unutup, sıyrılıp kaygılardan dans edebilir misin saatlerce? Hem kendini, hem sevgilini hatalarıyla, değiştirmeden kabul edebilir misin? Her güne yeni bir isim verip başka başka anlamlar katabilir misin?Hiç kimsenin görmediği güzellikleri fark edebilir misin? Ruhuna ihanet etmeden, sadece yüreğinin sesini dinleyerek ve yüreğin sana ** O ** dedikçe O'nun izinden gidebilir misin?
SeN GeRçEkTeN BaNa AşIK OLaBiLir MiSiN?
Senden sonra hiç acım olmadı
Ne deliliğim kaldı sevdadan yana ne de aşka inancım bir damla
Oysa ben seni severken hiç acı çekmemiştim
Ne olduysa, sen beni sevince oldu
Bir zaman varlığını arzulayan gönlüm
Yeri geldi yokluğunu aradı durdu
Yazık, sevilme süreni kendin kısalttın
Artık dönmesen de olur
Hem sen, yokken daha güzeldin
Hem sen, varlığında tanıdığım sen değildin
Yine sevilirdin bu kadar
İnan dönüşüne bağlı değildi sevdamın ağırlığı
Yokluğuna ve imkansızlığına direnmek,
Herşeyden daha anlamlıydı
Eğer dönmeseydin, ne yapar ne eder gözlerini tedarik ederdim biryerlerden
Elini en karanlıklarda bulup tutardım
En azından oyuncağıyla oynayan çocuk gibi kırmadan, kırılmadan
Kendi kendime severdim seni,
Artık dönmesende olur,
Herşeyin ikincisi yenilgidir,
Her dönüş ispatıdır biraz da kaybetmişliğin
Maluptur ileriye bakamayan
Bakamaz ki bir türlü pişmanlığından
Onu tutar geride bıraktığı her neyse
Daha da bağlanır ardında kalana
Terkedilen çabuk büyür, hüzün kalana düşsede
Pişmanlık hep gidenin payına
Ayrılık zor zanaat, kimse yüzde yüz gülemez
Kimse yüzde yüz gidemez
Giden dönüyorsa, sevdiğinden değil kaybettiğindendir
Ve aradığını bulamadığından
Dönene kapıyı açmayın
Sevseydi o, gitmezdi hiç bir zaman
İşte bu yüzden dönene kapılarınızı birdaha asla açmayın
Ve sen
Gelme
O kapı hiç açılmayacak sana
Eski rüzgarların sözü geçmez terkettikleri dağlara
Geceye yeni şiirler gerek, gemiye yeni fırtına
Her eylüle başka yağmur
Kalana taze baharlar lazım
Ve gidene biraz yürek
Kaçanlar pişman şimdi
Kalanlar, sevmeye devam edecek.
Şimdi biz ayrıldık ya
Birkaç gün sendeleyerek yürürüm
Ayağım takılsa da düşmem
Yine doğrulurum biliyorum,
Yaşadığım tüm aşkların üzerine yemin ediyorum
Ben artık senden vazgeçiyorum.
acemhe Adlı Kullanıcıdan Alıntı:Senden sonra hiç acım olmadı
Ne deliliğim kaldı sevdadan yana ne de aşka inancım bir damla
Oysa ben seni severken hiç acı çekmemiştim
Ne olduysa, sen beni sevince oldu
Bir zaman varlığını arzulayan gönlüm
Yeri geldi yokluğunu aradı durdu
Yazık, sevilme süreni kendin kısalttın
Artık dönmesen de olur
Hem sen, yokken daha güzeldin
Hem sen, varlığında tanıdığım sen değildin
Yine sevilirdin bu kadar
İnan dönüşüne bağlı değildi sevdamın ağırlığı
Yokluğuna ve imkansızlığına direnmek,
Herşeyden daha anlamlıydı
Eğer dönmeseydin, ne yapar ne eder gözlerini tedarik ederdim biryerlerden
Elini en karanlıklarda bulup tutardım
En azından oyuncağıyla oynayan çocuk gibi kırmadan, kırılmadan
Kendi kendime severdim seni,
Artık dönmesende olur,
Herşeyin ikincisi yenilgidir,
Her dönüş ispatıdır biraz da kaybetmişliğin
Maluptur ileriye bakamayan
Bakamaz ki bir türlü pişmanlığından
Onu tutar geride bıraktığı her neyse
Daha da bağlanır ardında kalana
Terkedilen çabuk büyür, hüzün kalana düşsede
Pişmanlık hep gidenin payına
Ayrılık zor zanaat, kimse yüzde yüz gülemez
Kimse yüzde yüz gidemez
Giden dönüyorsa, sevdiğinden değil kaybettiğindendir
Ve aradığını bulamadığından
Dönene kapıyı açmayın
Sevseydi o, gitmezdi hiç bir zaman
İşte bu yüzden dönene kapılarınızı birdaha asla açmayın
Ve sen
Gelme
O kapı hiç açılmayacak sana
Eski rüzgarların sözü geçmez terkettikleri dağlara
Geceye yeni şiirler gerek, gemiye yeni fırtına
Her eylüle başka yağmur
Kalana taze baharlar lazım
Ve gidene biraz yürek
Kaçanlar pişman şimdi
Kalanlar, sevmeye devam edecek.
Şimdi biz ayrıldık ya
Birkaç gün sendeleyerek yürürüm
Ayağım takılsa da düşmem
Yine doğrulurum biliyorum,
Yaşadığım tüm aşkların üzerine yemin ediyorum
Ben artık senden vazgeçiyorum.
Emegine Yüregine Saglik Her Karesi Muhtesemdi..
Benim Söylemediklerimi Dile Getirmek Istemediklerimi Okudum..
Paylasimin Icin Cok Tesekkür Ederim!
Şimdi biz ayrıldık ya
Birkaç gün sendeleyerek yürürüm
Ayağım takılsa da düşmem
Yine doğrulurum biliyorum,
Yaşadığım tüm aşkların üzerine yemin ediyorum
Ben artık senden vazgeçiyorum.
cook qüzeL =) teskdrm yazın ıcın..
Tşkkürler çok güzeller hele sonuncu tam bana uyuyor
acemhe Adlı Kullanıcıdan Alıntı:
Senin gamzen,
güldükçe gönlüne salınan bir kovadır, âb-ı hayat suyuna daldırılan.
Zerk ettiğin gün gülüşünün en vefakârını dermandan düşen damarlarıma, hayata yeni baştan başlayacağım. Son adımımı atmadan gel. Yaşlanmadan, ak düşmeden saçıma.
mükemmel, oku mutlaka :tolga:
acemhe Adlı Kullanıcıdan Alıntı:"Hasret, ümidin azaldığı yerdedir.
Dağlar iner düzlüğe, bir hayalin ardından.
Kimi zaman şiirde, bir şarkı nakaratında, bazan en gaflet anında sitemin, firakının yaktığı dayanılmaz demlerde,
kelimeler istemem yâr.
Susarsan da gel.
Gelmen için birçok şey bahanedir.
Sözgelimi gamzen:
Senin gamzen,
güldükçe gönlüne salınan bir kovadır, âb-ı hayat suyuna daldırılan.
Zerk ettiğin gün gülüşünün en vefakârını dermandan düşen damarlarıma, hayata yeni baştan başlayacağım. Son adımımı atmadan gel. Yaşlanmadan, ak düşmeden saçıma.
Çokluklar çoktan bitti, azlarla gel.
Yağmurun çisilinde, rüzgarın melteminde.
Ay tutulmasıyla.
Dalıp gittiğin okyanuslardan çıkıp, bir albatrosun beyaz kanatlarına tutunarak gel.
Sebepler bul gelişine.
"Özledim" de,
"uğradım" de,
"aslında gelmiyordum,
yolum düştü" de
de gel.
Ya da sebepsiz gel, hikmetsiz.
Neden geldiğini değil, nasıl geldiğini söyle sadece.
Yoruldun mu, acıktın mı, üşüdün mü… Sormam başka kelime.
İnceden inceye nakşedince her sabah gözlerime, umudun çiçek açan kutlu vuslat gününü, görmez oldum sen gayrısını.
Ateşten çaputlara dilekler eklemekse gelişin,
yakarak gel dilek ağaçlarını.
Ben, sanma ki bıktım bu intizardan. Sabırla beklerim. Ama sen yine de nasıl geleceksen gel işte. Düşünceler çokdan bitti, dost. Düşünmeden gel"
Beğendim hemde çok
Bugünlerde bana uyuyor hemde