06-28-2009, Saat: 08:56 AM
Gri bir gece, sabahı küfleten bir mayasıdır, sonbaharın
Yollarımı alın benden
Kaldırımdan düşerim
Hangi çiçeğe ismini sorsam uzaktan
Aklını çalıyor gibidir, adamın.
Griye çalıyordu gece, içinin kiri döküldükçe usul usul. Yavaşça akardı bedenimin orta yerinden tutuk günler, zamanı durdurarak. Tüm sevgim ölüm kokan kokun....Gecelerde susmalı artık. Hülasası; avucumun içinde yarım gecenin bütün laneti. Yerden kalkmaya yetecek gecem yok nasılsa. İnce sızı gibi, her nefes almadan verişimde sabahtan kalan küf kokusu...O adamın ayağının altında ezilen kuru yaprakların çıtırtıları, gülüş seslerimiz hiç biri yok! Hatırlıyorum da ara ara niye gülerdik ki?
Gri bir gece, sen uyuyorsan güzeldir
İki dirhem, bir çekirdek
Ve yalnız adamın şerbetidir
B e n i k e n d i n e ç e k !
Sırf senin yokluğuna sahip çıkmak için, sırf senin uykularına ağıt yakarak güzelliğini yaşamak için,sırf seni herkesten alıp tek başına izleyebilmek için, bu çaba gecenin... Hem de gri... Üzgünüm umutsuzluğu bulduğum yerde parçalandı düşlerin.
Attığım adımları kaç sabahın geçmesiyle eşitledim düne, saymadım. Yoruluyorum... Yalnızca içimde büyüyor gece durmadan. Kederli kelimelerin esintisi var.
Kızıl bir sabahı dört çeken saatler
İnce bardaktan süzülüyor gibidir
Ya suyun söndürme kuvveti
Bir parça kalbe yeter
Ya kapıyı gösteren resmidir sevdiğinin
Belki buharlaşan rengidir
Soğuk güneşlerin.
Sabah oluyormuş sözde. Farkında değilsindir burada; güneşi söndüreli çok oldu ya da soğuyup kaybettiğinden rengini öldü sandım güneşin.
Biraz daha yorulsaydım, savrulsaydım diyorum yarım satırlarda bitkinliğimi, bitmişliğimi görmemezlikten gelerek...
Bak yine IV geçiyor vaktim, tamam. Unutmadan, resminde rengini kaybetti sürekli çıkışı göstermeye yüz tuttuğundan.
Siyah bir çizgidir aşkı, kalemin
Ve romanları yazan çılgınlara
Yol verilir,
Uçurumdan.
Düştüğünde uyanırsın.
Her şeye inat beyazdı ilk başlarda yollarımıza üstü kapalı fazlasıyla hatalı çizilen kalemin rengi. Bak çok geç kaldım gene. Uyanmam için yol verildi uçurumuma. Belirsizlikler kuyusuna azap çekmek için gönderilmiş gibiyim. Gittim atladım.Uyandım mı dersin?
Ben halen aynı kabustayım.
------İki yakamın ucu uçurumsa düşmek gerekirmiş bazen. Her şeyden kurtulmak için atladım, ölü hayatımın üzerinde ne senden kalsın koyu bir parmak izi ne de benden.
Az kaldı biraz sonra karanlık başlayacak. Gölgemi bulamazsın. Şimdi dinlen, sonra, kendine iyi bakmalısın...--------
Alıntı
Yollarımı alın benden
Kaldırımdan düşerim
Hangi çiçeğe ismini sorsam uzaktan
Aklını çalıyor gibidir, adamın.
Griye çalıyordu gece, içinin kiri döküldükçe usul usul. Yavaşça akardı bedenimin orta yerinden tutuk günler, zamanı durdurarak. Tüm sevgim ölüm kokan kokun....Gecelerde susmalı artık. Hülasası; avucumun içinde yarım gecenin bütün laneti. Yerden kalkmaya yetecek gecem yok nasılsa. İnce sızı gibi, her nefes almadan verişimde sabahtan kalan küf kokusu...O adamın ayağının altında ezilen kuru yaprakların çıtırtıları, gülüş seslerimiz hiç biri yok! Hatırlıyorum da ara ara niye gülerdik ki?
Gri bir gece, sen uyuyorsan güzeldir
İki dirhem, bir çekirdek
Ve yalnız adamın şerbetidir
B e n i k e n d i n e ç e k !
Sırf senin yokluğuna sahip çıkmak için, sırf senin uykularına ağıt yakarak güzelliğini yaşamak için,sırf seni herkesten alıp tek başına izleyebilmek için, bu çaba gecenin... Hem de gri... Üzgünüm umutsuzluğu bulduğum yerde parçalandı düşlerin.
Attığım adımları kaç sabahın geçmesiyle eşitledim düne, saymadım. Yoruluyorum... Yalnızca içimde büyüyor gece durmadan. Kederli kelimelerin esintisi var.
Kızıl bir sabahı dört çeken saatler
İnce bardaktan süzülüyor gibidir
Ya suyun söndürme kuvveti
Bir parça kalbe yeter
Ya kapıyı gösteren resmidir sevdiğinin
Belki buharlaşan rengidir
Soğuk güneşlerin.
Sabah oluyormuş sözde. Farkında değilsindir burada; güneşi söndüreli çok oldu ya da soğuyup kaybettiğinden rengini öldü sandım güneşin.
Biraz daha yorulsaydım, savrulsaydım diyorum yarım satırlarda bitkinliğimi, bitmişliğimi görmemezlikten gelerek...
Bak yine IV geçiyor vaktim, tamam. Unutmadan, resminde rengini kaybetti sürekli çıkışı göstermeye yüz tuttuğundan.
Siyah bir çizgidir aşkı, kalemin
Ve romanları yazan çılgınlara
Yol verilir,
Uçurumdan.
Düştüğünde uyanırsın.
Her şeye inat beyazdı ilk başlarda yollarımıza üstü kapalı fazlasıyla hatalı çizilen kalemin rengi. Bak çok geç kaldım gene. Uyanmam için yol verildi uçurumuma. Belirsizlikler kuyusuna azap çekmek için gönderilmiş gibiyim. Gittim atladım.Uyandım mı dersin?
Ben halen aynı kabustayım.
------İki yakamın ucu uçurumsa düşmek gerekirmiş bazen. Her şeyden kurtulmak için atladım, ölü hayatımın üzerinde ne senden kalsın koyu bir parmak izi ne de benden.
Az kaldı biraz sonra karanlık başlayacak. Gölgemi bulamazsın. Şimdi dinlen, sonra, kendine iyi bakmalısın...--------
Alıntı