06-30-2009, Saat: 04:13 AM
Ege’nin müziği, adı üstünde Ege ve Akdeniz’in eşsiz güzelliğini akıllara getiriyor hemen. Halikarnas Balıkçısı’nın “bir kolu Kartaca’da, öbürü kuzeyde, Roma’da biten Verimli Hilal” dediği , Sümerlerin kıyılarına ‘Deniz kenarındaki güneş bahçesi’ adını verdiği Akdeniz ve Mısırlıların ‘Denizin yüreğinde yaşayan insanların memleketi’ dediği Ege…
İşte Ege’nin müziği de İspanyol flamenkosunun, Yunan rebetikosunun, Arap oryantalinin ve Anadolu ezgilerinin birlikte yansıması, cümbüşü… Frigyen ve Arap-İspanyol karışımından oluşan Endülüs tarzından etkilendiğini söyleyen sanatçı, Akdeniz ve Ege’de uçuşan o bambaşka aşkları, ayrılıkları, vuslatları, özlemleri kısaca sevgi ve hayatları anlatıyor şarkılarında.
1969 yılında İzmir’de dünyaya gelen Ege, önce klavyeli sazlar eğitimi alarak müziğe ilk adımını attı. Daha sonra hayranı olduğu ünlü sanatçı Maria Rita Epik’le tanıştı. Hayatında bir kilometre taşı olduğunu söylediği Epik’ten uzun süre gitar ve bestecilik dersleri aldı. Kendi bestelerini yapmaya başladığı zaman albüm düşüncesi de kendiliğinden doğmuş oldu.
Herhalde albümü olmadan müziğiyle popüler olan ve ünlenen nadir sanatçılardandır Ege. Henüz İzmir’de yaşadığı 1994 senesinde ‘Yaz Aşkim’ adlı şarkısının demosunu yeni yeni ortaya çıkan yerel radyolara göndermesi ve parçanın dinleyiciler tarafından çok beğenilerek sürekli istek alması, Ege’nin profesyonel müzik yaşamındaki en önemli merhale oldu. Müzik dünyasındaki gözlerin üzerine çevrilmesiyle birlikte İstanbul’a gelerek albüm çalışmalarına başladı.
1995 yılında ilk albümü ‘Senden Uzak’la büyük beğeni topladı. Yıllar boyunca kazandığı birikimle şarkılarının söz ve müziğini kendisi yazan sanatçı sadece ‘yorumcu’ olmadığını da gösterdi. ‘Senden Uzak’ adlı çalışmasında, dokuz şarkının söz ve müziğinin altına imzasını attı. ‘Delice Sevda’, ‘Yaz Aşkim’, ‘Aşktan Söz Et’ ve ‘Senden Uzak’ adlı şarkıları klasik yaz şarkıları arasındaki yerini aldı.
1997 yılında S Müzik ailesine katılan Ege, ‘Sevildiğini Bil Yeter’ ismini verdiği albümüyle ilk albümündeki başarısını tekrarladı. Albümün ilk hiti ‘Karanlıktan Aydınlığa’nın yanında oniki parçanın onbiri yine kendi elinden çıktı. Ancak bu sefer arkasında daha usta bir kadro yer aldı. Parçaların düzenlemelerinde Ozan Doğulu, İskender Paydaş, Özkan Turgay, Sarp Özdemiroğlu gibi işinin ehli isimler yer alırken Deniz Seki, Aylin gibi isimler vokalleriyle albümü süslediler.
Kendine has tarzı ve mütevazi kişiliğiyle kendini kabul ettiren Ege, 1999 Temmuz’unda ‘Sevdanın Denizinde’ adlı albümüyle yeniden müzik gündemine bomba gibi düştü. 12 parçadan oluşan ikinci albümde Ozan Doğulu ve İskender Paydaş’la oluşan uyumlu birliktelik bu çalışmada da sürdü ve ‘Hurma Gözlüm’ albümün ilk hiti oldu.
Biri dışında tüm şarkıların söz ve müziğini yazan sanatçı albüm üzerine duygularını şöyle dile getiriyor: “Farkında mısın…Ne de çok benzer sevdayla deniz birbirine… İkisi de derin… Görebilene, başka bir dünya, başka zenginlikler sunar… Bir tek biz kirletiriz sevgiyi de … Denizi de…Sırf kederden keyif, hüzünden sevinç çalabilmek için yelken açtım sevdanın denizinde / Her limana uğradım sıcak iklimlerin gönül penceresinde ve sen / Sevda denizcisinin notlarını bulacaksın bu albümde”.
Bugüne kadar üç yüze yakın eseri bulunan Ege, yine Akdeniz aşığı ünlü edebiyatçı Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir)’nın dediği gibi “derinliğine kadar inilemeyen aşk ve hayat uçurumu Akdeniz”in sıcak ama bir o kadar da gönülleri ferahlatan nağmelerini üzerimize serpmeye devam ediyor.