07-26-2009, Saat: 01:14 PM
Derin bir nefes..Nerdeyim?..Arsız bir sancı..Duvarda asılı duran şu yaşlarda kimin?..Kendimdeyim..Duvarlara asılmış ölümümde...
Hangi araydı unuttum..bir ara büyümüştüm sanki.Zamansızdı..Belkide zamana uymayan bendim.Oyun sırasını bekleyen bir çocukken,ansızın elimde kalemi buldum.Acılarım kalemden kağıda sızdı.Oyun sıram çoktan geçmişti..Sıramı geri almaya çalışırken,büyüdüğümü öğrendim.Büyürken adam olmayı unutmuş bir çocuktum.Sobelemeyi öğrenemeden hep sobelenen olarak kaldım..
On altımda herşeydim,on yedimde büyümüş bir hiç..Yalnızlığı bilmeden,yalnız kalmanın vermiş olduğu sızıyı tattım.Yeni çıkmaya başlayan sakallarımdan utanırken,yirmi birimde yüzüne hasat mevsimini uğratmayacak bir ahmaktım..
Korkularını yenememiş bir acizken,yirmi ikimde durmadan ölümler deniyordum.Korkmazken ölümden,ölümüme ürkek çığlıklar iliştiriyordum.Yine de düşümde,cenazemi geçiriyordum Yar'in gözlerinin önünden.Tabutum yokken,Yar'in saçlarından kefenler biçiyordum..
Acılarımı bastırmaya çalışırken,anneme sarılabilme yeteneğimi on dokuzumda bırakmıştım.Yirmi üçümde tabutumu bulmuşken,ölüm meleğiyle randevumu iptal etmiştim..
Yirmimde kara bir batağa saplanmışken,yirmi dördümde O vardı..Büyümeyi kabullenmiştim.Acıları,kağıtlara sızdırma oyununun mağlubuyken,acılarıma gülümseyişler iliştiren O'ydu..Sevdaydı onun adı;acıtmayı o da öğrenecekti..
Çok acı biriktirdim ömrüme.Mutluluk hiç mi uğramaz semtime?Ya ölüm;çok istiyorum diye mi uğramaz bedenime?Şu az ötemdeki sokak,ne zaman cenazeme güzergah olacak?Omuzlarda tabutum,annemden gözyaşı içerikli ağıtlar..Ağlama anne!Çekinme;ben bir ölüyüm,hadi durma söyle,deki;Ey oğul,hayattayken kaç sevda için elinin tersiyle ittin şefkatimi..Kaç sevda seni ben gibi sevebildi..Sus kadın,ağıt yakmaya devam et..
Varoluş trajedisinde bitimsiz bir ölüyüm.Mavi bir düşüm,karanlığa itilmiş.Kanadı kırık bir kuşum,boşunadır bu çırpınış..Kanatlarıma,ellerini konduracak sevda ne zaman düşecek düşüşlerime?Bir sevda için daha kaç yaşımı katledece bekleyişlerim?Anlamalısın çocuk;beklentilerle en fazla bir intiharın mezarında noktalanırsın..
İçimdeki çocuk dışıma kaçtı.Koş çocuk!Sakın durma!Varınca dünüme,on ikime benden selam söyle..Düşme çocuk on sekizime,kalemimden intihar akar..Vazgeç kaçışlardan;Yar'sa celladımız,yazgımıza ölüm yakışır..
Ahh şu ellerim;kırılgan ve çaresiz ellerim..Ne misket tutmayı öğrendin ne de Yar'i..Karşımda duran şu kavak ağacı;bilirim kar tutmazsın,peki ya Yar'i?Onuda mı tutmazsın..Arş'a uzanmış dalına kona kuş görür mü sevdanın şehrini?Göçmen kuşu;hadi bana kanatlanmayı öğret;sevdanın şehrine hicret ister yüreğim..
Maviye sevdalı düşümü karabasanlar bastı.Biri bana beyazlara bürünmüş kefensiz bir masal anlatsın..Uçurumlara inat,yüreğimde kanadı kırılmayan kuşlar büyüsün..Unutmuşum;karaysa düşü çocuğun,kuşlarda büyümez masallarda..
Hangi kelimeye sarılsam,yüreğime ihanet düşer..Hangi cümleye sığınsam,paragraflardan sınır dışı edilirim.Düzeni tutturamamış bir mülteciyim ben;ilticama ses verecek Yar,hangi cümleye sığınan intihardır?Konu bütünlüğü kaybettim çocuk,hükümsüzdür..
İçimdeki çocuğu geri getirme oyununda payıma ölüm düştü.Gece kusmalarına yorgun düşen bu oda,çocuk kalabilme düşüme mezar oldu.Sen,yüreğime zamansız sızan,saçların mezarıma örtü olsun.Bittim,bu gecede bitimsiz bir ölüm kazandım..
Yalnızım..Bütün şehirler ıssız..Güneşlerde ısıtmaz tenimi..Yorgan altına saklanmış şu beden benim mi yoksa?Ruhumu gören var mı?Yitirilmişliğimin çıldırış destanındayım..Bana susmayı öğret ANNE!..
(PARYOŞA)
Hangi araydı unuttum..bir ara büyümüştüm sanki.Zamansızdı..Belkide zamana uymayan bendim.Oyun sırasını bekleyen bir çocukken,ansızın elimde kalemi buldum.Acılarım kalemden kağıda sızdı.Oyun sıram çoktan geçmişti..Sıramı geri almaya çalışırken,büyüdüğümü öğrendim.Büyürken adam olmayı unutmuş bir çocuktum.Sobelemeyi öğrenemeden hep sobelenen olarak kaldım..
On altımda herşeydim,on yedimde büyümüş bir hiç..Yalnızlığı bilmeden,yalnız kalmanın vermiş olduğu sızıyı tattım.Yeni çıkmaya başlayan sakallarımdan utanırken,yirmi birimde yüzüne hasat mevsimini uğratmayacak bir ahmaktım..
Korkularını yenememiş bir acizken,yirmi ikimde durmadan ölümler deniyordum.Korkmazken ölümden,ölümüme ürkek çığlıklar iliştiriyordum.Yine de düşümde,cenazemi geçiriyordum Yar'in gözlerinin önünden.Tabutum yokken,Yar'in saçlarından kefenler biçiyordum..
Acılarımı bastırmaya çalışırken,anneme sarılabilme yeteneğimi on dokuzumda bırakmıştım.Yirmi üçümde tabutumu bulmuşken,ölüm meleğiyle randevumu iptal etmiştim..
Yirmimde kara bir batağa saplanmışken,yirmi dördümde O vardı..Büyümeyi kabullenmiştim.Acıları,kağıtlara sızdırma oyununun mağlubuyken,acılarıma gülümseyişler iliştiren O'ydu..Sevdaydı onun adı;acıtmayı o da öğrenecekti..
Çok acı biriktirdim ömrüme.Mutluluk hiç mi uğramaz semtime?Ya ölüm;çok istiyorum diye mi uğramaz bedenime?Şu az ötemdeki sokak,ne zaman cenazeme güzergah olacak?Omuzlarda tabutum,annemden gözyaşı içerikli ağıtlar..Ağlama anne!Çekinme;ben bir ölüyüm,hadi durma söyle,deki;Ey oğul,hayattayken kaç sevda için elinin tersiyle ittin şefkatimi..Kaç sevda seni ben gibi sevebildi..Sus kadın,ağıt yakmaya devam et..
Varoluş trajedisinde bitimsiz bir ölüyüm.Mavi bir düşüm,karanlığa itilmiş.Kanadı kırık bir kuşum,boşunadır bu çırpınış..Kanatlarıma,ellerini konduracak sevda ne zaman düşecek düşüşlerime?Bir sevda için daha kaç yaşımı katledece bekleyişlerim?Anlamalısın çocuk;beklentilerle en fazla bir intiharın mezarında noktalanırsın..
İçimdeki çocuk dışıma kaçtı.Koş çocuk!Sakın durma!Varınca dünüme,on ikime benden selam söyle..Düşme çocuk on sekizime,kalemimden intihar akar..Vazgeç kaçışlardan;Yar'sa celladımız,yazgımıza ölüm yakışır..
Ahh şu ellerim;kırılgan ve çaresiz ellerim..Ne misket tutmayı öğrendin ne de Yar'i..Karşımda duran şu kavak ağacı;bilirim kar tutmazsın,peki ya Yar'i?Onuda mı tutmazsın..Arş'a uzanmış dalına kona kuş görür mü sevdanın şehrini?Göçmen kuşu;hadi bana kanatlanmayı öğret;sevdanın şehrine hicret ister yüreğim..
Maviye sevdalı düşümü karabasanlar bastı.Biri bana beyazlara bürünmüş kefensiz bir masal anlatsın..Uçurumlara inat,yüreğimde kanadı kırılmayan kuşlar büyüsün..Unutmuşum;karaysa düşü çocuğun,kuşlarda büyümez masallarda..
Hangi kelimeye sarılsam,yüreğime ihanet düşer..Hangi cümleye sığınsam,paragraflardan sınır dışı edilirim.Düzeni tutturamamış bir mülteciyim ben;ilticama ses verecek Yar,hangi cümleye sığınan intihardır?Konu bütünlüğü kaybettim çocuk,hükümsüzdür..
İçimdeki çocuğu geri getirme oyununda payıma ölüm düştü.Gece kusmalarına yorgun düşen bu oda,çocuk kalabilme düşüme mezar oldu.Sen,yüreğime zamansız sızan,saçların mezarıma örtü olsun.Bittim,bu gecede bitimsiz bir ölüm kazandım..
Yalnızım..Bütün şehirler ıssız..Güneşlerde ısıtmaz tenimi..Yorgan altına saklanmış şu beden benim mi yoksa?Ruhumu gören var mı?Yitirilmişliğimin çıldırış destanındayım..Bana susmayı öğret ANNE!..
(PARYOŞA)