07-06-2009, Saat: 09:52 PM
ağlayarak terkettiğim bir memleketin
en güzel mevsimiydi gözlerin.
hüzün estiren yağmurlar gibi
savrulurdum sokaklarında.
ve hala yüzüme en yakışan
gülümsemesin...
en güzel mevsimiydi gözlerin.
hüzün estiren yağmurlar gibi
savrulurdum sokaklarında.
ve hala yüzüme en yakışan
gülümsemesin...
Tanrı`nın yüreğime bağışladığıen bana ait duyguları keşfettim seninle. Asla tamamlanamayacak bir sevdanınhep eksik kalan yanıydın ve ben seni olmayışın kadar çok sevdim. Zaman terkederdi düşüncelerimi sana baktığım anlarda. Susardım. Sesin ömrüme nefes olurduyalvarırdım susma. Yüzünü seyredalıpsen olmayı hayal ederken rastlardım kendime. Hiç olmadığım kadar ben olurdum bilmeden. Hep hüzünlüydü yüzünün bir yarısı diğer yarısında ki çocuğu şımartmaktan korkar gibi. Oysa öyle rengarenk gülümserdin ki bahar gibiyaz gibi aşk gibi...
Ben akşam güneşinin hüznüne aldanmışdiyar diyar terkederken kendimi sessizce yanıma oturup gülümseyişin gelir aklıma.İşte yüreğime senden başka hiçbir şeyin yetmeyeceğini anladığım o anın adıdır aşk.
Seninle sevdiğim şehirler vardı ve güneş sana doğardı o sevda tüten şehirlerde. Yanımdaydın nereye gitsemyüzümdeydi gölgenrüyalarımda doğupgünüme sızan mor bir ışıktı sanki varlığın. Her an benimleher an içimde hissettiğim o ılık gerçekliğini biriktirdim hep yüreğimde bir gün elbet gideceksin diye.
Seni sevmek yeniden tanımaktı kendimi. Kaçışlarımlayanılgılarımla ve hatta yaralarımla yüzleşmekti. Sana gelemeyişimçözülemeyişim hep bundandı. Korkularımı onlardan korkarak katladığımıve kimsesizliğimi susarak büyüttüğümü gördüm seninle.Ama ne suskunluğum ne korkularım ne de yaralarım mani olabildi seni sevmeme.Rağmenlere rağmen sevebilmiştim seni ve aslolan da buydu belki.
İç hesaplaşmalarım derinleştikçe aşk çekilip bir kenara beni beklerdi sankigözlerinde en mahsun bakışı ve yüzünde bitmek istemiyor olmanın telaşıyla. Bir nefeste sıyrılıp o karanlık dünyadanaşka koşardım son gücümle. Çünkü bilirdim yüklemi sevmek olan her cümlenin öznesinde seni bulacağımı.
Seninle sevdiğim şehirler vardı ve güneş sana doğardı o sevda tüten şehirlerde. Yanımdaydın nereye gitsemyüzümdeydi gölgenrüyalarımda doğupgünüme sızan mor bir ışıktı sanki varlığın. Her an benimleher an içimde hissettiğim o ılık gerçekliğini biriktirdim hep yüreğimde bir gün elbet gideceksin diye.
Seni sevmek yeniden tanımaktı kendimi. Kaçışlarımlayanılgılarımla ve hatta yaralarımla yüzleşmekti. Sana gelemeyişimçözülemeyişim hep bundandı. Korkularımı onlardan korkarak katladığımıve kimsesizliğimi susarak büyüttüğümü gördüm seninle.Ama ne suskunluğum ne korkularım ne de yaralarım mani olabildi seni sevmeme.Rağmenlere rağmen sevebilmiştim seni ve aslolan da buydu belki.
İç hesaplaşmalarım derinleştikçe aşk çekilip bir kenara beni beklerdi sankigözlerinde en mahsun bakışı ve yüzünde bitmek istemiyor olmanın telaşıyla. Bir nefeste sıyrılıp o karanlık dünyadanaşka koşardım son gücümle. Çünkü bilirdim yüklemi sevmek olan her cümlenin öznesinde seni bulacağımı.
Bunca zaman sonra ölüm vaktidiryüreğimde ki umut yoksulu yangının.Siyah gölgeler ömrüme yerleşmiş ve takatsiz heveslerimi bile özlerken gözyaşımyalancı dünyanın son perdesinedir bu bekleyiş.
Onca sevmeden sonrakilit vaktidir yüreğimde ki sen kokan odaların. Aşk anlatan kelimeler eskimiş ve son kavak yeli de terketmişken sensiz başımı uzak kentlerin tılsımına gönüllü aldanışımdır bu gidiş.
Onca sevmeden sonrakilit vaktidir yüreğimde ki sen kokan odaların. Aşk anlatan kelimeler eskimiş ve son kavak yeli de terketmişken sensiz başımı uzak kentlerin tılsımına gönüllü aldanışımdır bu gidiş.