07-10-2009, Saat: 01:09 PM
Amerikalı zengin işadamı, bir iş seyahati sırasında küçük bir Meksika kıyı kasabasına uğrar. Limanda gezerken, ağzına kadar balık dolu küçük bir teknenin içinde oturan bir balıkçı dikkatini çeker. Merakla yanına yaklaşır ve sorar; "Merhaba, bu balıkları yakalamak ne kadar zamanını aldı?"
Tümünü bir iki saatte yakaladığını söyler. İşadamı bu kez, niçin daha uzun süre kalıp daha fazla balık yakalamadığını sorar. Balıkçı, ailesinin geçimi için bu kadarının yettiğini söyler.
Amerikalı işadamı merakla balukçuya kalan zamanını nasıl geçirdiğini sorar. Balıkçı anlatır: "Geç vakit yatarım, sabah birazcık balık yakalarım. Sonra çocuklarımla oynarım, öğlende de karım Maria ile biraz siesta yaparım. Akşamları, amigolarla beraber gitar çalıp şarap içeriz, eğleniriz. Dolu ve meşgul bir yasantım var senyör."
Amerikalı gerinerek, "Benim Harvard'dan MBA'm var ve sana yardım edebilirim. Balik tutmak için daha çok zaman ayırmalı ve daha büyük bir tekne ile çalışmalısın. Bu tekneden elde edeceğin gelirle daha büyük tekneler alırsın. Kisa sürede bir balıkçı filosuna sahip olursun. Böylelikle, yakaladığın balığı aracılara değil doğrudan doğruya işleme tesislerine satarsın Hatta kendi balık fabrikanı bile kurabilirsin. Balıkçılık sektöründe bir numara olursun." Ve Amerikalı devam eder, "Tabii bunları yapman için öncelikle bu küçük balıkçı kasabasını terk edip Mexico City'e, daha sonra Los Angeles'e ve en sonunda holdingini genişletebileceğin New York'a yerleşirsin." Balıkçı düşünceli vaziyette sorar, "Peki senyör, bu anlattıklarınız ne kadar zaman alır ?" Amerikalı yanıtlar, "15-20 yıl kadar."
"Peki bundan sonra senyör ?" diye sorar balıkçı. Amerikalı güler, "Şimdi anlatacağım en iyi tarafı! Zamanı geldiğinde, şirketini halka açarsın ve şirketinin hisselerini iyi paraya satarsın, kisa zamanda zengin olup milyonlar kazanırsın!"
"Milyonlar" der Meksikalı; "Eee...sonra senyör ?" Amerikalı, "Ondan sonra emekli olursun. Geç vakitlerde yatabileceğin küçük bir balıkçı kasabasına yerleşirsin, istersen zevk için biraz balık tutarsın, çocuklarınla oynayacak, karinla siesta yapacak zamanın olur, akşamları da arkadaşlarınla şarap içip, gitar çalarsın. Nasıl, mükemmel değil mi?"
Balıkçı güler; Senyör zaten ben bu dediklerinizi şu anda da yapabiliyorum, yine bu huzura kavuşmak için niye 15-20 yıl sıkıntı çekeyim...
Tümünü bir iki saatte yakaladığını söyler. İşadamı bu kez, niçin daha uzun süre kalıp daha fazla balık yakalamadığını sorar. Balıkçı, ailesinin geçimi için bu kadarının yettiğini söyler.
Amerikalı işadamı merakla balukçuya kalan zamanını nasıl geçirdiğini sorar. Balıkçı anlatır: "Geç vakit yatarım, sabah birazcık balık yakalarım. Sonra çocuklarımla oynarım, öğlende de karım Maria ile biraz siesta yaparım. Akşamları, amigolarla beraber gitar çalıp şarap içeriz, eğleniriz. Dolu ve meşgul bir yasantım var senyör."
Amerikalı gerinerek, "Benim Harvard'dan MBA'm var ve sana yardım edebilirim. Balik tutmak için daha çok zaman ayırmalı ve daha büyük bir tekne ile çalışmalısın. Bu tekneden elde edeceğin gelirle daha büyük tekneler alırsın. Kisa sürede bir balıkçı filosuna sahip olursun. Böylelikle, yakaladığın balığı aracılara değil doğrudan doğruya işleme tesislerine satarsın Hatta kendi balık fabrikanı bile kurabilirsin. Balıkçılık sektöründe bir numara olursun." Ve Amerikalı devam eder, "Tabii bunları yapman için öncelikle bu küçük balıkçı kasabasını terk edip Mexico City'e, daha sonra Los Angeles'e ve en sonunda holdingini genişletebileceğin New York'a yerleşirsin." Balıkçı düşünceli vaziyette sorar, "Peki senyör, bu anlattıklarınız ne kadar zaman alır ?" Amerikalı yanıtlar, "15-20 yıl kadar."
"Peki bundan sonra senyör ?" diye sorar balıkçı. Amerikalı güler, "Şimdi anlatacağım en iyi tarafı! Zamanı geldiğinde, şirketini halka açarsın ve şirketinin hisselerini iyi paraya satarsın, kisa zamanda zengin olup milyonlar kazanırsın!"
"Milyonlar" der Meksikalı; "Eee...sonra senyör ?" Amerikalı, "Ondan sonra emekli olursun. Geç vakitlerde yatabileceğin küçük bir balıkçı kasabasına yerleşirsin, istersen zevk için biraz balık tutarsın, çocuklarınla oynayacak, karinla siesta yapacak zamanın olur, akşamları da arkadaşlarınla şarap içip, gitar çalarsın. Nasıl, mükemmel değil mi?"
Balıkçı güler; Senyör zaten ben bu dediklerinizi şu anda da yapabiliyorum, yine bu huzura kavuşmak için niye 15-20 yıl sıkıntı çekeyim...