08-04-2009, Saat: 11:26 AM
[COLOR="DarkSlateBlue"][SIZE="3"]Eğer gidiyorsan, bir yürekten vazgeçiyorsan hiç de önemli değildir geride bıraktığın değil mi?
Hayatın tek kişiliktir, senin dışında yaşam yoktur hiçbir kıyıda. Öylesine bencillik yüklüdür ki
benliğin yaşadıklarını yok sayıp gitmek acı değildir senin için.
Vurduğun yürek kanıyor mu, hayatı devam ediyor mu, sıcak bir nefese, bir tatlı tebessüme ihtiyacı
var mı ya da dindirebildi mi engel olamadığı kanayan yaralara bu hiç düşünülecek bir şey değildir
bırakıp giden için. Önemli olan onun bundan sonraki yaşamıdır. Daha öncesi yok sayılır. Her ilişki
başlar ve biter mantığı. Yok sayılan duygu fırtınalarının tangoları.
Hiçbir şey silinemiyor insanın geçmişinden. Gidenleriyle, yeni katılanlarıyla bir iz mutlaka ki
oluyor hücrelerde, gelen bir imza atıp gidiyor beyaz bir yüreğe. Silinemeyen ve yerine başkasının
atamayacağı bir imza. Kimsenin giremeyeceği bir kral dairesi saklıdır ya her bedende. Giden
gittikten sonra sıkı sıkı kapatılıp anahtarın denizin açıklarına fırlatılıp bulunmasının imkansız
hale getirilmesiyle erişilen gerçek mutluluk.
Hep bir mantık vardır. Giden gider gerideki toparlanamaz, onsuz yaşayamaz veya yaşamı alt üst olur.
Evet başarmak dolu dizgin enerji isteyen zor ve patikalı bir yolu yalınayak ve tempolu yürümek kadar
zor. Ama başarılamayacak kadar imkansız değil. Yürürken sorgulamaların peşini bırakmayan ince bir de
nağmesi vardır saç tellerinin arasına terin ardına gizlenen. Sesin kısılana kadar ağlayıp sonra
bittiğini ve artık "o" yok dediğini bir ince çizgide kendine haykırırsın uzun bir müddet.
Kabullenmek güç, içinde bittiğini bilmek rahatlatıcı bir unsurdur. Her gittiğin yere manevi olarak
onu yanına almayışın bile fark ettirir senin dışa karşı tutumunu. "Uzun süredir ilk defa mutlu
gördüm seni" sözlerinin altını çizersin gözlerin gülerek. Yapamayacağım herhalde dediğin bir zamanda
yapabildiğini görünce içini huzur kaplar, benliğine yayılır.
Kabullenişin seni yok sayanadır. Geçmişini inkar edenedir. Diyecek söz kalmamıştır deriz ama
içimizdeki kelimeler dışarı çıkamaz. Gidenin tüm zehri akarken kalan, yastığı ıslatan gözyaşını
merhem yapar acısına.
Adına başka anlamlar yüklediğimiz ne varsa isimsiz kalmıştır bir yetim gibi ortalarda. Sahip çıkan
kalandır, gidense unutan. Söz geçmez yüreğe ta ki kendi yüreğini ele geçirinceye kadar. En acısı da
eskiden başın sıkıştığında aradığın yoldaşın, şimdi canın sıkıldığında bununla mutlu olandır. Senin
acını, sıkıntını, sağlığını kendinden sayarken şimdi bir yabancısındır.
Onun için bir yabancı olmayı öğrenmek zaman alan. En sancılı ve ağrılı dönem. Yediğin tüm vurgunları
bedeninden kendinin çıkarması gibi zor ama bir o kadar da sağlıklı. Öğreniyorsun yediğin
vurgunlardan çevrendeki yanlış kişileri uzaklaştırmayı. Verilen hiçbir söze aldanmamayı. İnanıp
peşinden gitmemeyi. Vefadan söz ederken vefasızlığın tüm örneklerini sergilediği bir yaşam tarzı
bana göre değil, böyle yaşayan bir kişi de varsın benim hayatımda olmasın...[/SIZE][/COLOR]
[flash]http://www.keyifkafe.net/flash/yanlizlik.swf[/flash]