:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Sensizlik Sessizliği
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Günler günleri telaşla kovalıyor, aylar ayları takiple kapatıyor.
Fakat yüreğim yırtıldığı, rüyalarım kırıldığı halde yine yoksun.
Yoksun kalan hicran derdimle, sensizlik sessizliğinde karanlığın giysisini giyen gölgeni arıyorum.
Ufukların kanlı yüzüne ismini ve cismini sarıyorum.
Gecenin karanlığına boğulan Üsküdar pencerelerini, gemilere kılavuzluk yapan fenerle tarıyorum.
Fenerler; rüyalarıma yavuz, biriken gözyaşıma havuz, sensizlik körlüğüne kılavuz oldular...
Kız kulesine fırlattığım hüzün taşları, yorgun duvarlarının canı yanarak acımla feryat ediyor.
Deli dalgalar gözyaşımı yutarak, bilinmezlerin kara fanusunda kapanarak iradem hapiste kaldı.
Sensizlik sessizliğine gömülen, kaldırımların kalabalığıyla sürülen ruhuma yaklaşarak bir santimde olsa tebessüm ver, benliğinden bir gramda olsa bakış ser.
Umutsuzluğun sıkan cenderesinde boğulacak gibiyim, Uzakların bıkan enderinde bağıracak gibiyim...
Sana olan özlemim darağaçlı intizarıma dayanarak gönül yasımla yandıkça yanıyorum,
kalemim mürekkepler tutarak kanlı hüzünle battıkça batıyorum,
bedenim Karacaahmet’in ölüm soluğunda yattıkça yatıyor.
Düşlerim sönük, sözlerim donuk kaldı, beni benden aldın.
Dudaklarımı tellendiren melodiler, duygularımı seslendiren şiirler, ellerimi terlettiren işaretler seni söyler bana.
Ah..!
sevginin çilesinde çiçek bahçeleri kuruyarak kopan ızdırap çığlığım...
Ah..!
yaşamımın filesinde topladığım dilek sayfaları tutuşarak deryanın serinliğine bıraktığım küllenmiş kaşım.
Ah..!
hayatımın direğinde yükselen sevda kubbesi yıkılarak koparılan başım.
Ah..!
zamanımın dişlerine atılan taşlar: Hep seninle akar, yüreğim seninle bakar.