11-25-2009, Saat: 09:44 PM
--gece on bir on--
Elimde bilmediğim bir kalem bilmediğim düşünceler oturmuşum yalnızlığım yamaçlarına efkar karşıda sigarasını içiyor sanki beni içiyor. Bense küçük bir çocuğun suratından aldığım ağlamaklı maskeyi kendime siper etmişim yelkovanla akrebin birbirleriyle nasıl yarıştıklarını izliyorum. Bir tuhafım bilmediğim bir nedenden ağlayamıyorum. Oysa ben okyanus yüklü bir bulut gibiyim...
--gece on bir otuz--
Odaya savrulmuşum; Duvara gözlerim akı vurmuş. Kollarım bir tarafta ayaklarım bir tarafta ay en yırtığından derbeder kıyafetini giymiş gece sessizliği söylüyor kulaklarıma. Odaya savrulmuşum her bir tarafta bir parçam dağıtmışım,dağılmışım...
--gece on bir kırk--
__Gözlerim kapıyı süzüyor. Hani tanıdık bir gelir mi diye, hani beni bu sıkıntıdan söküp çıkartır mı diye. durdu zaman durdu nefesim, ne kimse geldi ne de eşik arasında bir gölge. Gözlerim için için içlendi.
--gece on iki--
Dışarıda belki bildiğim bir yağmur olsaydı, tenim toprak koksaydı, hatırlasaydım o çocukluk yüklü zamanlarımı bir de yanımda annem olsaydı. Sarılmasa da olurdu sadece uzaktan baksaydı; çıkartıp atardım üzerime yapışan şu lanet gecenin karanlığını. Dışarıda bildiğim bir yağmur tenim toprak koksaydı. Bir de yanımda sen olsaydın. Ah! Bir de yanımda sen olsaydın.
Elimde bilmediğim bir kalem bilmediğim düşünceler oturmuşum yalnızlığım yamaçlarına efkar karşıda sigarasını içiyor sanki beni içiyor. Bense küçük bir çocuğun suratından aldığım ağlamaklı maskeyi kendime siper etmişim yelkovanla akrebin birbirleriyle nasıl yarıştıklarını izliyorum. Bir tuhafım bilmediğim bir nedenden ağlayamıyorum. Oysa ben okyanus yüklü bir bulut gibiyim...
--gece on bir otuz--
Odaya savrulmuşum; Duvara gözlerim akı vurmuş. Kollarım bir tarafta ayaklarım bir tarafta ay en yırtığından derbeder kıyafetini giymiş gece sessizliği söylüyor kulaklarıma. Odaya savrulmuşum her bir tarafta bir parçam dağıtmışım,dağılmışım...
--gece on bir kırk--
__Gözlerim kapıyı süzüyor. Hani tanıdık bir gelir mi diye, hani beni bu sıkıntıdan söküp çıkartır mı diye. durdu zaman durdu nefesim, ne kimse geldi ne de eşik arasında bir gölge. Gözlerim için için içlendi.
--gece on iki--
Dışarıda belki bildiğim bir yağmur olsaydı, tenim toprak koksaydı, hatırlasaydım o çocukluk yüklü zamanlarımı bir de yanımda annem olsaydı. Sarılmasa da olurdu sadece uzaktan baksaydı; çıkartıp atardım üzerime yapışan şu lanet gecenin karanlığını. Dışarıda bildiğim bir yağmur tenim toprak koksaydı. Bir de yanımda sen olsaydın. Ah! Bir de yanımda sen olsaydın.