11-28-2009, Saat: 02:17 AM
affına sığınarak aşık olduğumu bilmelisin
Kimbilir hangi rengindesin hayatın?
Aşk değdimi bir kez insanın yüreğine, büyüdükçe büyüyor...
Yağmurlar yağsın diye dua ediyorum. Maviye bezenmiş bir halde, nil yeşilinin sonsuz özleminde bekliyorum dönüşünü...
Yıldızlı gecelerin seyrine dalmış, seni var etmeye çalışıyorum, olmadığını, olmayacağını, olamayacağını bile bile...!
Bir yakın, bir uzak birlikte ola(mama)bilme ihtimallerinde tüketiyoruz zamanı. Gerçek miydik, yoksa bir izdüşümü müydük sadece...
İşte hayat! Çaresizlikleriyle, çıkmazlarıyla, karamsarlıklarıyla, ömür tüketen iç çekişleriyle senden yarım kalanları tamamlamaya çalışıyorum.
Kimbilir şimdi neredesin?
Mutlu olduğunu söyleyeceksin sözüm sana ulaştığında. Belki ben böyleyim diyeceksin. Belki kapatmaya çalışacaksın yüreğindeki gerçekleri kaçamak cevaplarınla... Susacaksın... susturacaksın....susturalacaksın... ve kaç kez daha bahanelere sığınacaksın...
Sancılı bir akşam üstünü, demli bir çayla avuturken sensizliği. Bir yıldız kayıyor gökyüzünden. Hadi durma bir dilek tut. Yürekten olsun. Hadi durma...
Hadi durma. Hiç olmadım say, hiç dokunmadım say gözlerine, hiç düşmedim say cümlelerine... Say sayabildiğin kadar... Farzet, mesela de...
Hadi durma, al yanına beni. Sen olmayınca olmuyor. Sen olmayınca olunmuyor.
Geceleri dizerken sana yazdığım metinleri, bir an sanki ayak sesini duyuyorum, gelişini. Gözlerim kapıya dönüyor... Varla yok arasında bir umut, beklenti...
Önümde arkamda, sağımda solumda, içimde dışımda, saklanmayan sensin ve sobe demeyi bekliyorum ... Sensin bendeki her şey yağmur yüreklim...
“Yok” desem varsın, “var” desem hani neredesin?
Kimseler bilmesin diye, sana nazar değmesin diye, nakış nakış adını işliyorum cümlelerin içerisine...Şehirler değiştiriyorum, kendimi değiştiriyorum.
Yolun sonu...Yolun başı... Bir sensizliği değiştiremiyorum. Düşünüyorum senin üzerine bir hayat nasıl değiştirilir diye. Herşeye cevabı olan ben, bir sensizliği değiştiremiyorum...
Kimbilir neler yapıyorsun?
Zaman ilerledikçe dahada tazeleniyor geçmiş...
Durup bir köşe başında seyretmek isterdim seni, ellerini, saçlarını, içindeki çoçuğun yaramazlıklarını, gözlerindeki o masumane bakışları...
Bıraktığım hiç bir şeyin bıraktığım gibi olmadığını... Anlatmalıyım...
Evet; sana hala aşık olduğumu bilmelisin.
Affına sığınarak aşık olduğumu...
Kimbilir hangi rengindesin hayatın?
Aşk değdimi bir kez insanın yüreğine, büyüdükçe büyüyor...
Yağmurlar yağsın diye dua ediyorum. Maviye bezenmiş bir halde, nil yeşilinin sonsuz özleminde bekliyorum dönüşünü...
Yıldızlı gecelerin seyrine dalmış, seni var etmeye çalışıyorum, olmadığını, olmayacağını, olamayacağını bile bile...!
Bir yakın, bir uzak birlikte ola(mama)bilme ihtimallerinde tüketiyoruz zamanı. Gerçek miydik, yoksa bir izdüşümü müydük sadece...
İşte hayat! Çaresizlikleriyle, çıkmazlarıyla, karamsarlıklarıyla, ömür tüketen iç çekişleriyle senden yarım kalanları tamamlamaya çalışıyorum.
Kimbilir şimdi neredesin?
Mutlu olduğunu söyleyeceksin sözüm sana ulaştığında. Belki ben böyleyim diyeceksin. Belki kapatmaya çalışacaksın yüreğindeki gerçekleri kaçamak cevaplarınla... Susacaksın... susturacaksın....susturalacaksın... ve kaç kez daha bahanelere sığınacaksın...
Sancılı bir akşam üstünü, demli bir çayla avuturken sensizliği. Bir yıldız kayıyor gökyüzünden. Hadi durma bir dilek tut. Yürekten olsun. Hadi durma...
Hadi durma. Hiç olmadım say, hiç dokunmadım say gözlerine, hiç düşmedim say cümlelerine... Say sayabildiğin kadar... Farzet, mesela de...
Hadi durma, al yanına beni. Sen olmayınca olmuyor. Sen olmayınca olunmuyor.
Geceleri dizerken sana yazdığım metinleri, bir an sanki ayak sesini duyuyorum, gelişini. Gözlerim kapıya dönüyor... Varla yok arasında bir umut, beklenti...
Önümde arkamda, sağımda solumda, içimde dışımda, saklanmayan sensin ve sobe demeyi bekliyorum ... Sensin bendeki her şey yağmur yüreklim...
“Yok” desem varsın, “var” desem hani neredesin?
Kimseler bilmesin diye, sana nazar değmesin diye, nakış nakış adını işliyorum cümlelerin içerisine...Şehirler değiştiriyorum, kendimi değiştiriyorum.
Yolun sonu...Yolun başı... Bir sensizliği değiştiremiyorum. Düşünüyorum senin üzerine bir hayat nasıl değiştirilir diye. Herşeye cevabı olan ben, bir sensizliği değiştiremiyorum...
Kimbilir neler yapıyorsun?
Zaman ilerledikçe dahada tazeleniyor geçmiş...
Durup bir köşe başında seyretmek isterdim seni, ellerini, saçlarını, içindeki çoçuğun yaramazlıklarını, gözlerindeki o masumane bakışları...
Bıraktığım hiç bir şeyin bıraktığım gibi olmadığını... Anlatmalıyım...
Evet; sana hala aşık olduğumu bilmelisin.
Affına sığınarak aşık olduğumu...