Bir zamanlar şarkısını söylemekde olsa bilemi???

 
 
Bitmeyecek bir şarkı olduğu için,evet.
 
Seni sevmek 
Mavi bir okyanusa 
Kayıkla açılmak gibi 
 
Seni sevmek 
Bir kuşun kanadında 
Gökyüzüne yükselmek gibi 
 
Seni sevmek 
Hafif bir rüzgarla 
Bir ağaç yaprağının kıpırdanışı gibi 
 
Seni sevmek 
Sana her an sevdiğimi haykırırken 
Bir türlü duyuramamak gibi 
 
Seni sevmek 
Gözlerimle aşkımı anlatmaya çalışırken 
Dilimin tutulması gibi 
 
Seni sevmek 
Her duyduğum şarkıda 
Seni aramak gibi 
 
Seni sevmek
Her an seni düşünmek 
Ama bir türlü söyleyememek gibi 
 
Seni sevmek 
Seni düşünerek ölmektense 
Seni düşünmekten ölmeyi tercih etmek gibi 
 
Seni sevmek 
Sana hissettiklerimi anlatacak 
Bir sözcük dahi bulamamak gibi 
 
Seni sevmek 
Bir ağacın yapraklarının baharda 
Yeşermesini izlemek gibi 
 
Seni sevmek 
Dalgalı bir denizde 
Gözü kapalı yüzmek gibi 
 
Seni sevmek 
Delice olan herşeyi 
Düşünmeden yapmak gibi 
 
 
 
Seni sevmek 
En büyük fırtınaları 
İçinin derinliklerinde hissetmek gibi 
 
Seni sevmek 
Herşeyi senin için 
Riske atacak kadar çılgın olmak gibi 
 
Seni sevmek 
Sana ulaşmak için 
Her yolu denemek gibi 
 
Seni sevmek 
Seni düşünmek sonsuza dek 
Ve senin için ölmek gibi 
 
Seni sevmek 
Gecenin bir vaktinde 
Adını haykırarak ağlamak gibi 
 
Seni sevmek 
Belki de hiç ulaşamayacağım bir ışıktan 
Umut beklemek gibi 
 
Seni sevmek 
Bazen her an ölmek 
Ama bir kez ölmekten korkmak gibi 
 
Seni sevmek 
Hep beklemek 
Ama hiç ulaşamamak gibi
 
 
 
 
Seni Seviyorum Büssürü Büssürü Birtanem
  
 
 
Herşeyde seni bulmak gibi,sonsuza kadar seni sevmek Bi'tanem.
 
Yorgun Yürek Adlı Kullanıcıdan Alıntı:
Seni sevmek 
Hep beklemek 
Ama hiç ulaşamamak gibi
 
 
 
 
Tek kelimeyle muhteşem bir dize..
 
 
Böyle sevdim seni...
 Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni gören. Sen damarlarımdaki kana karışıp , geldin oturdun yüreğime. Bir başka yerde olamazdın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın, orada kalmalıydın. Çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar kolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden ne ağırlama faslı vardı, ne de ugurlama. O yüregin gerçek sahibiydin. Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya... Ben dört mevsim baharı yaşadım seninle. Çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin renklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşildin. Açelyaydın pembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın bir ateş gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denize tutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düşünemedim. Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da... Kendime bile dar gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. En kızgın, en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana. İçimdeki sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni öylesine güldüren senin sevgindi ve ben kaygısız, içten gülüsün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey olduğunu anladım seninle... Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve asamayacağım hiçbir zorluk yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden tuttuğunda, patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi. Menzil sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok edebilirdim. Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sana ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sen girebilirdin. Sevdim ve hayrandım da... Her halin çekti beni. Durusunu, uyumanı, gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu, olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da. Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni ve o doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman. Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni yeterince tarif edecek kadar derin olmadı. Seni severken yorulmadım. Çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her gün yenilendim. Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın. Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin.
Sevdim işte ötesi yok...