12-29-2009, Saat: 09:30 PM
Gece geldi ya...
Yine bildiğin gibiyim ben…
Sensizliğine alışamadığım sessizlikte boğulmama ramak kaldı…
Ahh bu siyahlar olmasa!
Radyomu açtım. “Ellerini çekip benden yarim bu gün gider oldu …” Radyocular içimi mi okuyor ne?
Yani “Evreşe yolları dar” olsaydı da, birazcık neşelensek kötü mü olurdu?
Birazdan yatacağım, uyumak için kıvranırken güneş yeni bir güne doğacak… Yine sensiz…
Göz açıp kapayıncaya kadar geçip giden yaşamda yana yakıla dolaşıyorum. Hep aynı durakta… Hasretine gelmek için!
Senden önce bu kalbi bir dilenciye verip, arkama bile bakmadan yürüyüp gitmek istiyordum hayattan. Sonra sen yağmaya başladın… Birilerinin yağmuru olmayı kaç kişi becerebilir ki acaba? Sen en deli yağmurumsun benim, bu sonbaharda yağan… İliklerime kadar işledi ıslaklığın, üşümüyorum oysa… Yağmurdan sonra çıkar ya gökkuşağı, benimki senden sonra değil seninle çıkıyor, hayatım seninle renkleniyor… Seninle öyle doluyum ki, gülücüklerimi atıyorum sobaya, gözlerinde ısınıyorum…
Bu hasret şehrinde her yol sadece sana çıkıyor sanki… Caddelerden kaçıyorum, duvarlarımda sen… Gözlerimi kapatıyorum duvarlardan zihnime sıçrıyorsun… Şikayetçi değilim ben, arayan bulur derler, az aramadım ben seni… Sen benim en tatlı belamsın…
“Ama senden ayrı gezen, yürek değil beden oldu”…
Yüreğim sende nasıl olsa,
Beden ise bendeki emanetin…
Az kaldı, bekle onu da sana vereceğim…
Bekle sevgili yarim…
acemhe
29/12/2009
02:28