01-09-2010, Saat: 01:05 AM
.
.
.
Küçük ve masum sessizliklerin, gittikçe kırbaç etkisi yaratan çemberi daralıyor…
Sayısız darbelerin arasından sıyırabileceğim gün doğumu, zifiri karanlıkla ortak çalışıyor; ve ben hangi sayfanın yırtılıp bir tarafa atılan parçasıyım, çözemiyorum… Kemik uçlarıma yerleşen dermansızlığın yazgısı, tek cümlede atılmış meğer!Artık bir imza yok!!
.
.
.
İki şarkı arası bocalıyorum…Uzuvlarımdan bana kalan durgunluğun çözüleceği zamana direnmek nafile..
Belki de baharı beklerken kışı unuttuğumuzdan oldu tüm bunlar…
Şeridin bomboş olduğunu düşünürken, tali yolllardan vurgun yedik…
Ki vurgunu kâğıda çizmek bu kadar zorken…
.
.
.
Yine de sargısı boldur düşlerimin, düşüşlerin geçirgen olduğu bir atlasta... Henüz yolun başındayken dudaklarımın kenarına bıraktığın kokunla, karı delen bir güneşin bakışlarıma düştüğü yerden, sana dokunuyorum...
Şehir ayrılıkları sürtse de bedenimi, birgüne dair inadına bekliyorum geleceğimizi...
;Kıskaçlarını açmış zamanın törpülediği yüreğimden akıp gitti sensizlik...
Bir tutam ayrılık da olsa aşkı perçinleyen, içimdeki sana emanet ediyorum BEN'imi...