01-31-2010, Saat: 12:30 AM
Dokunsalar ağlarım şimdi.
Acısını tarif edemeyen neye niçin ağladığını bilmeyen çocuklar gibiyim.
Sanki çok sevdiğim oyuncağım elimden alınmış
yada ben fırlatıp atmışım ama parçalandı diye kızıyorum etrafıma.
Duygularını tarif edemeyen somut olmadığını bildiği halde
görünen bir yaraya kanıyor diye bakakalıp ağlayan çocuklar gibiyim.
Dokunsalar ağlarım diyorum ağlıyorum. Ağlıyorum..
Gözyaşlarının bitmeyeceğini söylemişlerdi ama öyle bir an geliyor ki
ağlamak acıya yetmiyor. Gülümsemeye başlıyorum.
Buruk ve anlamsız bir gülümseme asılı kalıyor dudağımda.
Boşluğa takılı kalmış bakışlarla dalıyorum.
Gözlerimin içinden geçiyor her şey ama bana kalan yok.
İşte bu noktada fark ediyorsun sende içimden bir şeylerin düştüğünü.
Kendini her aradığında bulduğun bakışlarım yok.
Demiştim sana korkularımı anlatmaya çalıştığımda ciddiye almamıştın.
Gözlerimdeki seni kaybettim diyorum
duygularım değişti diyorum ve hep yaptığın gibi suçluyorsun beni.
En çok buna dayanamıyorum.
Anlatamadıklarım değil aslında söylemeye çalıştığım
niyetimin sorgulanmaya ihtiyacı yok çünkü seni hiç kandırmadım.
Beni hayatında istemezken
şimdi hayatımdan çıkmakla ilgili tehditkar sözler savurman niye?
Bunca zaman seni kendime yakın hissetmedim ki
hayatımda herkes vardı bir sen yoktun.
Şimdi gidiyorum diyorum suçluyorsun.
Kendine yabancı duruyor saldırgan bir tutumla içimdeki aşkı yok ediyorsun.
Beni kırıyorsun ve ben hala seni sevmeye çalışıyorum.
Hala seni hayatımda tutmaya çalışıyorum.
Masum bir sevdaya kendi anlamlarımı yüklemişim yeni yeni görüyorum.
Seni sevme gerçeğim değişmiyor
değişen karşılıksız olduğunu söylediğin bu aşktan çıkıp gitmem sadece.
Sessiz kalalım istiyorum bundan böyle.
Bırakalım sessizce yerini alsın bu masal da diğer masallar arasında. Sessizlikte yüzdüreyim kağıttan gemilerimi serin sularda dağılmalarını izlerken. Sus..
biliyorum senin içinden geçenleri
tekrar tekrar anlatıyor olmak değiştirmiyor var edemeyeceğimiz birlikteliği.
Hiç değersizleştirmedim ki ben seni.
Şimdi bırak yalnızlığımdan yana olsun her şey sensizliği öğrenmeli.
Hani mutluydun sen hani nettin ötekilere ait duygularında?
Dokunsan ağlarım şimdi diyorsam da gözyaşı yok.
Artık bu aldatılmışlık duygusuyla kalmak istemiyorum.
Harcanmayan çabalar ve söylenmeyen hisler tutunulur gibi değil.
Düşüyorsun her seferinde. Artık susmak istiyorum.
Bastığım yer kaymasın istiyorum. Öfkenle baş edemiyorum.
Bana ifade etmek istediğin duyguları da kendine sakla
artık çok geç bu aşka duygu tarafından bakmaya.
‘Geç kaldın..’
hatırla sana ait bu söylem aslında.
Acısını tarif edemeyen neye niçin ağladığını bilmeyen çocuklar gibiyim.
Sanki çok sevdiğim oyuncağım elimden alınmış
yada ben fırlatıp atmışım ama parçalandı diye kızıyorum etrafıma.
Duygularını tarif edemeyen somut olmadığını bildiği halde
görünen bir yaraya kanıyor diye bakakalıp ağlayan çocuklar gibiyim.
Dokunsalar ağlarım diyorum ağlıyorum. Ağlıyorum..
Gözyaşlarının bitmeyeceğini söylemişlerdi ama öyle bir an geliyor ki
ağlamak acıya yetmiyor. Gülümsemeye başlıyorum.
Buruk ve anlamsız bir gülümseme asılı kalıyor dudağımda.
Boşluğa takılı kalmış bakışlarla dalıyorum.
Gözlerimin içinden geçiyor her şey ama bana kalan yok.
İşte bu noktada fark ediyorsun sende içimden bir şeylerin düştüğünü.
Kendini her aradığında bulduğun bakışlarım yok.
Demiştim sana korkularımı anlatmaya çalıştığımda ciddiye almamıştın.
Gözlerimdeki seni kaybettim diyorum
duygularım değişti diyorum ve hep yaptığın gibi suçluyorsun beni.
En çok buna dayanamıyorum.
Anlatamadıklarım değil aslında söylemeye çalıştığım
niyetimin sorgulanmaya ihtiyacı yok çünkü seni hiç kandırmadım.
Beni hayatında istemezken
şimdi hayatımdan çıkmakla ilgili tehditkar sözler savurman niye?
Bunca zaman seni kendime yakın hissetmedim ki
hayatımda herkes vardı bir sen yoktun.
Şimdi gidiyorum diyorum suçluyorsun.
Kendine yabancı duruyor saldırgan bir tutumla içimdeki aşkı yok ediyorsun.
Beni kırıyorsun ve ben hala seni sevmeye çalışıyorum.
Hala seni hayatımda tutmaya çalışıyorum.
Masum bir sevdaya kendi anlamlarımı yüklemişim yeni yeni görüyorum.
Seni sevme gerçeğim değişmiyor
değişen karşılıksız olduğunu söylediğin bu aşktan çıkıp gitmem sadece.
Sessiz kalalım istiyorum bundan böyle.
Bırakalım sessizce yerini alsın bu masal da diğer masallar arasında. Sessizlikte yüzdüreyim kağıttan gemilerimi serin sularda dağılmalarını izlerken. Sus..
biliyorum senin içinden geçenleri
tekrar tekrar anlatıyor olmak değiştirmiyor var edemeyeceğimiz birlikteliği.
Hiç değersizleştirmedim ki ben seni.
Şimdi bırak yalnızlığımdan yana olsun her şey sensizliği öğrenmeli.
Hani mutluydun sen hani nettin ötekilere ait duygularında?
Dokunsan ağlarım şimdi diyorsam da gözyaşı yok.
Artık bu aldatılmışlık duygusuyla kalmak istemiyorum.
Harcanmayan çabalar ve söylenmeyen hisler tutunulur gibi değil.
Düşüyorsun her seferinde. Artık susmak istiyorum.
Bastığım yer kaymasın istiyorum. Öfkenle baş edemiyorum.
Bana ifade etmek istediğin duyguları da kendine sakla
artık çok geç bu aşka duygu tarafından bakmaya.
‘Geç kaldın..’
hatırla sana ait bu söylem aslında.