02-01-2010, Saat: 12:37 AM
'EÄžER' değil 'ÇÜNKÜ' değil 'RAÄžMEN' sevin
Masumi Toyotome diye bir Japon yazmış bu yazıyı. “Dünyada sevilmek istemeyen
kişi yok gibidir diye başlıyor. Ama sevgi nedir? nerede bulunur? biliyor muyuz?”
diye soruyor. Sonra anlatmaya başlıyor... Sevgi üç türlüdür.
Birincinin adı 'Eğer' türü sevgi. Belli beklentileri karşılarsak bize verilecek
sevgiye bu adı takmış yazar. Örnekler veriyor: eğer iyi olursan baban
annen seni sever. Eğer başarılı ve önemli kişi olursan seni severim.
Eğer eş olarak benim beklentilerimi karşılarsan seni severim.
Toyotome en çok rastlanan sevgi türü budur diyor. Karşılık bekleyen sevgi.
Yazara göre evliliklerin pek çoğu 'Eğer' türü sevgi üzerine kurulduğu için
çabuk yıkılıyor. Gençler birbirlerinin o anki gerçek hallerine değil
hayallerindeki abartılmış romantik görüntüsüne aşık oluyor ve beklentilere giriyorlar.
İkinci tür: 'Çünkü' türü sevgi...
Toyotome bu tür sevgiyi şöyle tarif ediyor: Bu tür sevgide kişi bir şey olduğu
bir şeye sahip olduğu ya da bir şey yaptığı için sevilir. Başka birinin onu sevmesi
sahip olduğu bir niteliğe ya da koşula bağlıdır. Örnek mi? Seni seviyorum.
Çünkü çok güzelsin (Yakışıklısın). Seni seviyorum. Çünkü o kadar popüler
o kadar zengin o kadar ünlüsün ki. Seni seviyorum.
Çünkü bana o kadar güven veriyorsun. Seni seviyorum.
Biri dışa gösterdikleri öteki yalnızca kendilerinin bildiği. İnsanlar sandıkları kişi
olmadığımızı anlar ve bizi terk ederlerse korkusu buradan doğar.
İkincisi de ya günün birinde değişirsem ve insanlar beni sevmez olurlarsa endişesidir.
Japonya'da bir temizleyicide çalışan dünya güzeli kızın yüzü patlayan kazanla
parçalanmış. Yüzü fena halde çirkinleşince nişanlısı nişana bozup onu terk etmiş.
Daha acısı ayni kentte oturan anne ve babası hastaneye ziyarete bile gelmemişler
artık çirkin olan kızlarını. Sahip olduğu sevgi sahip olduğu güzellik temeli
üstüne kurulmuş olduğundan bir günde ölmüş. Güzellik kalmayınca sevgi de
kalmamış. Kız birkaç ay sonra kahrından ölmüş...
Japon yazar toplumlardaki sevgilerin çoğu 'Çünkü' türündendir ve bu tür sevgi
kalıcılığı konusunda insanı hep kuşkuya düşürür diyor.
Peki o zaman gerçek sevgi güvenilecek sevgi ne? Ve işte sevgilerin en gerçeği:
Üçüncü tür sevgi: 'Rağmen' ...
Bir koşula bağlı olmadığı için ve karşılığında bir şey beklenmediği için?
Eğer türü sevgiden farklı bu. Sevilen kişinin çekici bir niteliğine dayanıp
böyle bir şeyin varlığını esas olarak almadığı için Çünkü türü sevgi de değil.
Bu üçüncü tür sevgide insan Bir şey olduğu için değil Bir şey olmasına rağmen
sevilir. Esmeralda Quasimodo'yu dünyanın en çirkin en korkunç kamburu olmasına
Rağmen sever. Asil yakışıklı zengin delikanlı da Esmeralda'ya çingene
olmasına rağmen tapar. Kişi dünyanın en çirkin en zavallı en sefil insanı olabilir.
Bunlara rağmen sevilebilir.
***
Her şeye rağmen sevmek... sevilmek ya da...
Gerçekten de güzel ve özel... “Çünkü”ye ve “Eğer”e gerek kalmadan