02-02-2010, Saat: 12:40 PM
İnsanoğlu öldürmeyi kendine meslek seçen tek canlı türüdür
Okey masasında kavga eder, öldürür
Yatakta sevişmedi diye öldürür
Yan baktın, hava attın der, öldürür
Hırsızlık eder, öldürür
Tecavüz eder, öldürür
Sever öldürür, sevmiyor diye öldürür
Velhasılıkelam insan denilen iki ayaklı mahlûkat eline geçen her fırsatta öldürür
Sonra da kalkıp, hayvanatın vahşi doğasını anlatan belgeseller çekerler
Aslanın ceylan avını, kurdun yaşam savaşını, bir ayının kendine saldıran avcıya karşı koymasını zevkle seyreder
Ama bilmez ki doğadaki gerçek vahşet insanlığın tarihidir
Çünkü yaşamlarının her noktasında tüketmeye endeksli bir tavır sergileyen insan, yaşama hakkını da tüketmekten hiç çekinmez
Toplu ölümler konusunda uzman yetiştirebilmek adına Silahlı Kuvvetler bile tesis eder
Çünkü insan bencildir
Çıkarları için ölürmeyi meslek olarak yapacak kadar bencildir hem de
1994 yılı Ruanda katliamını hatırlayın lütfen
Yüz gün içinde 800000 insan satırlarla öldürüldü
Çağdaş ve muasır diye adlandırdığınız Avrupa ülkelerinden biri de bu savaş süresince taraflara tam 500 bin adet satır sattı
Öldürmekten zevk alan, ölümü şeref sayan ve bu iki kesimin sırtından silah satarak para kazanan sizsiniz
Siz insanlarsınız
Eti çatalla yemeyi marifet sayıp, ufacık bebekleri katledebilecek kadar acımasız olan siz insanlar
Aslında vahşi doğa belgeselleri biz hayvanları değil, ruhu kanla kaplanmış olan insanları göstermelidir
Habere bakın Allah aşkına
İsrail'de doktor binbaşının Gazze'deki bir hastanede aralarında Filistinlilerin de bulunduğu çocukları tedavi ettiği, geceleri ise savaş helikopteriyle Filistinlilere saldırdığı belirlendi
Doktor ve binbaşı
İki zıt mesleği taşımaya çalışan zavallı
Bir yanda hayat kurtarmak için mücadele edecek, diğer yanda hayatları yok etmek için elinden geleni yapacak
Ve utanmadan bundan gurur duyacak
Şu bir gerçek ki; vahşi doğa belgesellerinin gerçek kahramanları olan insanoğlunun, biz hayvanlardan öğrenmesi gereken çok şey var
Hayvanlığı öğrenmelisiniz
Ya da sırtınızda taşımaktan onur duyduğunuz kanla süslenmiş urbalarınızla yüce insanlık nutukları atmaktan vazgeçmelisiniz
Hiçbir hayvan gündüz tedavi edip, gece öldürmez
Hiçbir hayvan saçma sapan ilkeler uydurup, binlerce hemcinsini asmaz
Hiçbir hayvan ideolojiler arkasına sığınıp, Sibirya kampları kurmaz
Hiçbir hayvan toplumu kamplaştırmak adına sinsice planlar peşinde koşmaz
Hiçbir hayvan çıkarları uğruna katliamlar yapmaz
Siz beni dinleyin
Kanla yazılmış insanlık tarihinizi
Soykırımlarla süslenmiş şanlı geçmişinizi
Bir varil petrol uğruna yaptığınız savaşlarınızı
Bir kez daha hatırlayın
İnsan olduğunuzdan dolayı utanın
Ufalın
Ezilin
Pişman olun…
Çıkar savaşçısı bir cinsin ferdi olmaktansa
Hayvan olabilmeyi tercih edin
Zor olduğunu biliyorum ama
Başarabileceğinizden ümitli de değilim ama
Yine de;
Gelin biraz da hayvan olun
Okey masasında kavga eder, öldürür
Yatakta sevişmedi diye öldürür
Yan baktın, hava attın der, öldürür
Hırsızlık eder, öldürür
Tecavüz eder, öldürür
Sever öldürür, sevmiyor diye öldürür
Velhasılıkelam insan denilen iki ayaklı mahlûkat eline geçen her fırsatta öldürür
Sonra da kalkıp, hayvanatın vahşi doğasını anlatan belgeseller çekerler
Aslanın ceylan avını, kurdun yaşam savaşını, bir ayının kendine saldıran avcıya karşı koymasını zevkle seyreder
Ama bilmez ki doğadaki gerçek vahşet insanlığın tarihidir
Çünkü yaşamlarının her noktasında tüketmeye endeksli bir tavır sergileyen insan, yaşama hakkını da tüketmekten hiç çekinmez
Toplu ölümler konusunda uzman yetiştirebilmek adına Silahlı Kuvvetler bile tesis eder
Çünkü insan bencildir
Çıkarları için ölürmeyi meslek olarak yapacak kadar bencildir hem de
1994 yılı Ruanda katliamını hatırlayın lütfen
Yüz gün içinde 800000 insan satırlarla öldürüldü
Çağdaş ve muasır diye adlandırdığınız Avrupa ülkelerinden biri de bu savaş süresince taraflara tam 500 bin adet satır sattı
Öldürmekten zevk alan, ölümü şeref sayan ve bu iki kesimin sırtından silah satarak para kazanan sizsiniz
Siz insanlarsınız
Eti çatalla yemeyi marifet sayıp, ufacık bebekleri katledebilecek kadar acımasız olan siz insanlar
Aslında vahşi doğa belgeselleri biz hayvanları değil, ruhu kanla kaplanmış olan insanları göstermelidir
Habere bakın Allah aşkına
İsrail'de doktor binbaşının Gazze'deki bir hastanede aralarında Filistinlilerin de bulunduğu çocukları tedavi ettiği, geceleri ise savaş helikopteriyle Filistinlilere saldırdığı belirlendi
Doktor ve binbaşı
İki zıt mesleği taşımaya çalışan zavallı
Bir yanda hayat kurtarmak için mücadele edecek, diğer yanda hayatları yok etmek için elinden geleni yapacak
Ve utanmadan bundan gurur duyacak
Şu bir gerçek ki; vahşi doğa belgesellerinin gerçek kahramanları olan insanoğlunun, biz hayvanlardan öğrenmesi gereken çok şey var
Hayvanlığı öğrenmelisiniz
Ya da sırtınızda taşımaktan onur duyduğunuz kanla süslenmiş urbalarınızla yüce insanlık nutukları atmaktan vazgeçmelisiniz
Hiçbir hayvan gündüz tedavi edip, gece öldürmez
Hiçbir hayvan saçma sapan ilkeler uydurup, binlerce hemcinsini asmaz
Hiçbir hayvan ideolojiler arkasına sığınıp, Sibirya kampları kurmaz
Hiçbir hayvan toplumu kamplaştırmak adına sinsice planlar peşinde koşmaz
Hiçbir hayvan çıkarları uğruna katliamlar yapmaz
Siz beni dinleyin
Kanla yazılmış insanlık tarihinizi
Soykırımlarla süslenmiş şanlı geçmişinizi
Bir varil petrol uğruna yaptığınız savaşlarınızı
Bir kez daha hatırlayın
İnsan olduğunuzdan dolayı utanın
Ufalın
Ezilin
Pişman olun…
Çıkar savaşçısı bir cinsin ferdi olmaktansa
Hayvan olabilmeyi tercih edin
Zor olduğunu biliyorum ama
Başarabileceğinizden ümitli de değilim ama
Yine de;
Gelin biraz da hayvan olun