:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: İki Sevgili
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
İki sevgili vardı. Hani, insanın içini kıpır kıpır eden umut dolu bir sevgiydi onlarınki... Evlenmeyi düşünüyorlardı. Derken bir gün delikanlının yurt dışına gitme zorunluluğu ortaya çıktı. Kız gözyaşları içinde kaldı. Onsuz nasıl yaşayacağını bilemiyordu. O zaman delikanlı cebinden bir yüzük çıkardı ve şöyle dedi:

“Ben iki yıl sonra döneceğim. Eğer döndüğüm güne değin parmağından bu yüzüğü hiç çıkartmazsan beni gerçekten sevdiğini anlayacağım ve hemen evleneceğiz.”

Genç kız çaresiz kabul etti. Çocuk gitti. Kız yüzüğü hiç ama hiç çıkartmadı. Taa ki... Taa ki sevgilisini karşılamaya gittiği güne değin... O gün rıhtımda kendisine sevgilisini getiren geminin kıyıya yanaşmasını izliyordu heyecanla. Birden güvertede delikanlıyı gördü. Yüreği ağzına geldi. Sevinç içinde kendisini göstermeye çalıştı. Elini cebinden çıkartıp sallayayım derken “şıp” diye bir sesle irkildi. Yüzük, parmağından düşmüş ve denizin derinliklerinde kaybolup gitmişti! Ne yaptıysa, ne söylediyse delikanlıyı ikna edemedi. Delikanlı kızı terk etti.

Zaman geçti. Kız bir gün arkadaşlarıyla, ayrıldığı sevgilisiyle brlikte gittikleri balık lokantasına uğradı. Bir de baktı ki delikanlı orada! Hemen yanına yaklaşıp olanları anlatmaya çalıştı. Delikanlı ilk başlarda biraz soğuk davrandıysa da sonunda yelkenleri suya indirdi. Uzun ayrılığın getirdiği özlemle birbirlerine sarıldılar. Mutluluk yüzlerinden okunuyordu. Bu olayın şerefine hemen yemek sipariş ettiler. Birkaç dakika sonra balıkları geldi. İştahla çatal bıçağa davrandılar. Balığı kestiklerinde içinden ne çıktı dersiniz?

“Yüzük” dediniz değil mi?

Bilemediniz...

Kılçık!

Eğer “yüzük” dediyseniz siz çok fazla Türk filmi seyretmişsiniz..
Valla öyle Smile

Tşkler..