03-17-2010, Saat: 01:28 PM
kırmızı saçlı kadınım
aklımın ucunda biriken bakışların
dokunmak isteyipte ertelediğim her bir an
yaşamak isteyipte azraile rehin verdiğim bu tuhaf hayat gibi
hala çok gencim ölmek icin
ama bu azrailim için ne ifade ediyor emin değilim..
yarın,
yeni bir hayatın kıyısında uyanıp
yeni bir kayba hazırlanmak için
aslında yeni bir doğuma,
ölume,
yalnızlığa,
sevdiğim,
sevildiğim kadının kırmızı saçlarının buğusuna hasretken
uzaklığının bir anlamı olmalı...
isteyipte alamadığım her nefes
koklayıpta içime çekemedigim her çiçek kokusu
damarlarıma karıştırıpta ölemedigim her uyuşturucu
ayıldıktan sonra tuşladıgım ilk telefon numarası sana ait değilse,
bu aşkın ne önemi var?
sıradan geri dönüşlerimin ardından dokunmak isteyipte dokunamadığım kadın,
sen değilsen ne önemi var?
kalın uçlu kurşun kalemle çiziyorum üzerini yaşayamadıklarımın..
tanrıya bıraktığım bahşişlerden hoşnut olmadığı için
şimdi canımı yakıyor biliyorum..
bunca zaman karanlığın korkusuyla hayallerimi yaktım bir bir..
şimdi gerçeğe inanmadım diye hesabını soruyor geleceğim..
sonrası yok bu hesaplaşmaların
taksim meydanına dar ağacı kursan asamazsın benim fikirlerimi
çünkü hala bilirkişi raporlarında
’kamu varlığına herhangi bir zararı yoktur’ ibaresinin ardından geliyor ismim..
ve ben artık hangi kadına seviyorum desem
aklımın ucuna senin adın yapışıyor...
yokluğunu tatminlerimle geçiştiriyorum..
sensin diye geceleri kendime dokunuyorum
bir gün gelirmisin emin değilim..
gelmezsin diye,
aklımın karanlıklarına mumlar dikiyorum..
gelmezsin diye,
gelişine en yakın hayal kırıklığına
mezarımı kazıyorum...
aklımın ucunda biriken bakışların
dokunmak isteyipte ertelediğim her bir an
yaşamak isteyipte azraile rehin verdiğim bu tuhaf hayat gibi
hala çok gencim ölmek icin
ama bu azrailim için ne ifade ediyor emin değilim..
yarın,
yeni bir hayatın kıyısında uyanıp
yeni bir kayba hazırlanmak için
aslında yeni bir doğuma,
ölume,
yalnızlığa,
sevdiğim,
sevildiğim kadının kırmızı saçlarının buğusuna hasretken
uzaklığının bir anlamı olmalı...
isteyipte alamadığım her nefes
koklayıpta içime çekemedigim her çiçek kokusu
damarlarıma karıştırıpta ölemedigim her uyuşturucu
ayıldıktan sonra tuşladıgım ilk telefon numarası sana ait değilse,
bu aşkın ne önemi var?
sıradan geri dönüşlerimin ardından dokunmak isteyipte dokunamadığım kadın,
sen değilsen ne önemi var?
kalın uçlu kurşun kalemle çiziyorum üzerini yaşayamadıklarımın..
tanrıya bıraktığım bahşişlerden hoşnut olmadığı için
şimdi canımı yakıyor biliyorum..
bunca zaman karanlığın korkusuyla hayallerimi yaktım bir bir..
şimdi gerçeğe inanmadım diye hesabını soruyor geleceğim..
sonrası yok bu hesaplaşmaların
taksim meydanına dar ağacı kursan asamazsın benim fikirlerimi
çünkü hala bilirkişi raporlarında
’kamu varlığına herhangi bir zararı yoktur’ ibaresinin ardından geliyor ismim..
ve ben artık hangi kadına seviyorum desem
aklımın ucuna senin adın yapışıyor...
yokluğunu tatminlerimle geçiştiriyorum..
sensin diye geceleri kendime dokunuyorum
bir gün gelirmisin emin değilim..
gelmezsin diye,
aklımın karanlıklarına mumlar dikiyorum..
gelmezsin diye,
gelişine en yakın hayal kırıklığına
mezarımı kazıyorum...