03-22-2010, Saat: 12:02 AM
Yalnızlığım isyanımdır aslında, bir başkaldırıdır sevmeyi bilmeyen kalplere.
Ne kadar kirletilmiş ruh ve değeri kaybettirilmiş aşk varsa,
hepsine karşı onurlu bir duruştur.
Yalnızlığıma dokundurtmam çünkü o benim gücümdür.
Yüreğime söz geçirip geceler boyu, saklayıp kolladığım yanımdır.
Kadınlığımın erdemli savaşıdır yalnızlığım ve bazen sadece kırgın bir kalbin sessiz gösterisidir.
Aşka olan inancım hep yerinde durur.
Bütün zorluğuna rağmen yaşamın, düşmeden durabiliyorsam, sebebi aşktır.
Bütün hırsım, çabam aşkın varlığını anlatabilmek içindir ve aşkı kirletenlere cevabımdır yalnızlığım.
Uzun karanlık saatlerinde düşünüp dururum, aşkı, sevdayı, ilişkileri, dünyayı, işleyen düzeni ve elimde yine aşk kalır.
Sevmeyi hiç öğrenmemiş, aşkı hiç tatmamış kalpleri düşünürüm, üzülürüm için için ve dua ederim onlara.
İnsan mutlaka birini sevmelidir.
Kimse için değil, sadece ve sadece kendi için sevmeyi
öğrenmelidir.
Hatta önce kendinden başlamalıdır sevmek çünkü başkasını
sevmeye giden yol buradan geçer.
Yalnızlığını da sevmelidir insan, bir düş bahçesinde yaşamak gibi, yüreğinin derinliklerinde yatan ruhunu görmelidir.
Sakladığı renkleri görmelidir.
İyisi kötüsüyle ne kadar huyu varsa, ne kadar anı biriktirmişse
ve ne kadar değerli ders taşıyorsa cebinde, hepsini
tek tek incelemelidir.
Kimi ayna karşısında, kimi öğrendikleriyle, kimi duvara çarptığında yüzleşir kendiyle, en çok o zaman lazım olur insan sevmek.
Ben her hayal kırıklığımın, kayboluşumun ardından gözlerime
bakmayı öğrendim.
Koca evrende, bir kum tanesinden daha küçük olduğumu yalnız
kaldığım ama
kendimle çok kalabalık olduğumda anladım.
Anladım ki, bir tek sevmek kurtaracak beni, bizi, hepimizi…
Bunları bilince, sahtekar bir aşkın kolunda heba etmiyor insan gönlünü ve hiç değmeyecek birine gözyaşı dökmüyor.
Aslında, o kadar değmeyen birine de sevdalanmıyor aklının yettiğince ve yalnızlığıyla mağrur bir çiçeğe dönüşüyor kadın.
Aşkın o büyük ve mucizevi ışıklarını görmeden, dağınık bir yatakta uyanmıyor.
Belki seven olur diye sokaklar boyu gezmiyor.
Kandırılmışlığı, ihaneti, korkuyu, hüznü yaşamıyor.
Yalnızlık insanı olgunlaştırıyor ve aşka giden en doğru yolu
gösteriyor.
Biraz tek başına kalıp düşününce insan, kalbini, ruhunu
temizliyor.
Arınıyor geçmişin kirinden, yeni ve bembeyaz bir sayfada
hak ettiği sevdaya hazırlanıyor.
Bazen yalnızlık bile kadında asil duruyor….
Ne kadar kirletilmiş ruh ve değeri kaybettirilmiş aşk varsa,
hepsine karşı onurlu bir duruştur.
Yalnızlığıma dokundurtmam çünkü o benim gücümdür.
Yüreğime söz geçirip geceler boyu, saklayıp kolladığım yanımdır.
Kadınlığımın erdemli savaşıdır yalnızlığım ve bazen sadece kırgın bir kalbin sessiz gösterisidir.
Aşka olan inancım hep yerinde durur.
Bütün zorluğuna rağmen yaşamın, düşmeden durabiliyorsam, sebebi aşktır.
Bütün hırsım, çabam aşkın varlığını anlatabilmek içindir ve aşkı kirletenlere cevabımdır yalnızlığım.
Uzun karanlık saatlerinde düşünüp dururum, aşkı, sevdayı, ilişkileri, dünyayı, işleyen düzeni ve elimde yine aşk kalır.
Sevmeyi hiç öğrenmemiş, aşkı hiç tatmamış kalpleri düşünürüm, üzülürüm için için ve dua ederim onlara.
İnsan mutlaka birini sevmelidir.
Kimse için değil, sadece ve sadece kendi için sevmeyi
öğrenmelidir.
Hatta önce kendinden başlamalıdır sevmek çünkü başkasını
sevmeye giden yol buradan geçer.
Yalnızlığını da sevmelidir insan, bir düş bahçesinde yaşamak gibi, yüreğinin derinliklerinde yatan ruhunu görmelidir.
Sakladığı renkleri görmelidir.
İyisi kötüsüyle ne kadar huyu varsa, ne kadar anı biriktirmişse
ve ne kadar değerli ders taşıyorsa cebinde, hepsini
tek tek incelemelidir.
Kimi ayna karşısında, kimi öğrendikleriyle, kimi duvara çarptığında yüzleşir kendiyle, en çok o zaman lazım olur insan sevmek.
Ben her hayal kırıklığımın, kayboluşumun ardından gözlerime
bakmayı öğrendim.
Koca evrende, bir kum tanesinden daha küçük olduğumu yalnız
kaldığım ama
kendimle çok kalabalık olduğumda anladım.
Anladım ki, bir tek sevmek kurtaracak beni, bizi, hepimizi…
Bunları bilince, sahtekar bir aşkın kolunda heba etmiyor insan gönlünü ve hiç değmeyecek birine gözyaşı dökmüyor.
Aslında, o kadar değmeyen birine de sevdalanmıyor aklının yettiğince ve yalnızlığıyla mağrur bir çiçeğe dönüşüyor kadın.
Aşkın o büyük ve mucizevi ışıklarını görmeden, dağınık bir yatakta uyanmıyor.
Belki seven olur diye sokaklar boyu gezmiyor.
Kandırılmışlığı, ihaneti, korkuyu, hüznü yaşamıyor.
Yalnızlık insanı olgunlaştırıyor ve aşka giden en doğru yolu
gösteriyor.
Biraz tek başına kalıp düşününce insan, kalbini, ruhunu
temizliyor.
Arınıyor geçmişin kirinden, yeni ve bembeyaz bir sayfada
hak ettiği sevdaya hazırlanıyor.
Bazen yalnızlık bile kadında asil duruyor….