:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Açık Artırma
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
‘’ Kalk abi , kalk !! Zengin oluyoruz. ‘’

Sabahın köründe , bu cümlelerle uyandırıldım.Doğrulduktan sonra bir saâte baktım , bir beni uyandırana.Gerçektende sabahın körüydü.Beş buçuğa iki dakika vardı.Saâtle birlikte , beni uyandıranın kim olduğunu da tahmin ettim.Tabi ki Ali’ydi.Yani bizim Ali.Boş gezenin , boş kalfası Ali.Ulan , bizim fabrikada bulalım sana bir iş diyorum.Iıh diyor.Öyleyse aşağı mahallede Kasap Recep’in yanında çalış , çırak arıyordu diyorum.Yok diyor.Yine saçma bir nedenden dolayı uyandırdığını tahmin ederek :

- Ali , oğlum birazdan işe gideceğim.Yarım saat uykuyu hak gör ağabeyine be oğlum!

Sözümü keserek devam etti:

- Abi , bundan sonra çalışmana gerek kalmayacak.Zengin oluyoruz dedim ya.

Sıcacık yatağımdan doğruldum , Ali’ye küfretmek için ama :

- ‘’ Açık artırma ‘’ yapacağız İbrahim Abi.

- ‘’ Ali’ciğim , canım kardeşim. Bak , yanımda kalırsın laf etmem.Çalışmazsın bir şey demem.Bari saçmalama be oğlum.Yat , zıbar!

- ‘’ Zengin olunca çok koşarsın ama peşimden İbrahim Abi ‘’

- ‘’ Ulan nasıl zengin olmayı planlıyorsun ? Ekmek elden su gölden yaşıyorsun zaten ! ‘’

- ‘’ Dedim ya abi. Açık artırma düzenleyeceğiz ! ‘’


Bir an dediklerine şaşırdım.Kafamda düşündüm.Açık artırma için artıracak bir şeylerin olması gerekiyordu.O da bizde yoktu zaten.Nasıl olacak bu artırma şeyi diye düşündüm ve sordum:

- ‘’ Ali , hadi bu iş oldu diyelim.Yapacağız bu açık artırmayı.Peki , neyi satacağız be oğlum ? ‘’

- ‘’ İbrahim abi , sen orasını bana bırak.Yeter ki , müzayedeyi burada yapmama izin ver.Gerisine karışma. ‘’
Dediği gibi de yaptım.Hiçbir şeye karışmadım.Fabrikadan üç gibi çıktım.Mahalleye vardığımda , çeşit çeşit lüks arabalar vardı bizim kapının önünde.Aklımdan ; ‘’ Ulan bizim mahalleden birine mi vurdu bu loto ‘’ diye geçirdim.Sonra anladım ki , alakası yokmuş.Anahtarla kapıyı açtım.Ev insan kaynıyordu.Ana baba günü derler ya.Aynen öyleydi hani.Kalabalığın arasından Ali’yi seçmek zor olmadı.Ortadaki masanın üzerine çıkmış , habire ‘’ Yok mu artıran ? Amerikan asillerinin malı bunlar ‘’ deyip duruyordu.Elinde tuttuğu ise , geçenlerde zücaciyeciden aldığım elli kuruşluk sabunluktu.Ulan Ali , ne dümenler çeviriyorsun diye düşünürken , kadının biri elini kaldırdı :

- ‘’ Yedi yüz elli lira ! ‘’

- ‘’ Satıyorum , yok mu artıran ? Haydi satıyorum , sattım ! ‘’

Ali , elli kuruşa aldığım sabunluğu yedi yüz elli liraya satmıştı.Durmak bilmiyordu , fazla vakit geçirmeden , eline aynada asılı duran Sylvester Stallone resmini aldı ve başladı sunmaya :

- ‘’ Evet yakışıklı baylar ve güzel bayanlar.Elimde görmüş olduğunuz resim , Rocky’nin bizzat kendisinden alınma olup , imzalıdırda.Ömrünüzde bir kere görebileceğiniz , nadide bir parça.Açılış fiyatı yüz lira ! ‘’

Neresi imzalı lan onun.Ayrıca sağ alt köşesinde Milliyet yazıyordu.Çünkü Milliyet’ten kesmiştim.O da Milliyet yazısını kesmiş , kağıdın üzerine de zor okunur bir ‘’ R ‘’ karalamıştı.Ve millete kakalıyordu.En önde oturan bir adam karısının zoruyla elini kaldırdı :

- ‘’ Yüz on lira. ‘’
- ‘’ Ay , Nafiz ! Yüz on lira mı verilir ? İki yüz de , iki yüz !! ‘’
- ‘’ Ama karıcığım , iki yüz lira çok değil mi küçücük bir resim için ? ‘’
- ‘’ Nafiz , kırk yılın başı bir şey istedim.Onu da çok gör sen bana ! ‘’
- ‘’ Peki karıcım , kızma. İki yüz lira ! ‘’

Az ilerde oturan , yaşlı bir adam ; yaşına inat , güçlü bir ses tonuyla bağırdı :

- ‘’ İki yüz elli lira ! ‘’

Nafiz , ne yapacağını bilemedi.Bir yanda liracıkları , bir yanda karısı gitti geldi.En sonunda karısı :

- ‘’ Nafiiiiiiiiiiiiz ! Ya bu fotoğrafı alırsın ya da buradan adliyeye gideriz ! ‘’
- ‘’ Peki karıcım , peki..Üç yüz lira beyefendi ! ‘’

Daha da çıkan olmadı.Bizim Ali’nin yüzüne yine de gülüyordu.Kıçı kırık bir gazete parçasına , üç yüz lira sayan bir kılıbık bulmuştu..Her geçen dakika , eve yeni birileri geliyordu.Her birisi de kendini şehrin sosyetesinden olduğunu belli ediyordu.Kiminde kürkler , kiminde mersedesler.Aradan bir saat geçti.Ali , artırmaya mola verdi.Bütün odalar dolduğu için , kolumdan tutup banyoya çekti beni :

- ‘’ İbrahim abi , dedim sana zengin olacağız diye ! ‘’
- ‘’ İyi oğlum iyi. Aferin sana ‘’
- ‘’ Yalnız bir sorun var abi.Satacak bir şey kalmadı. ‘’
- ‘’ Nasıl kalmadı ? ‘’
- ‘’ Valla kalmadı be abi.Son olarak senin eski püskü buzdolabını da sattım.Başka da bir şey kalmadı. ‘’
- ‘’ Eee ? Şimdi ? ‘’
- ‘’ Valla abi , biliyorum çok aptalca bir soru ama kıyafetlerini verir misin ? Onları da yedirelim enayilere..Sonra gider yenilerini alırız sana..Ben kendiminkileri satayım diyeceğim ama müzayedeyi sunmam gerek.Sen verir misin şu üstündekileri ? ‘’
- ‘’ Kaç para oldu şimdi ? ‘’
- ‘’ Şimdilik otuz iki bin lira.Kıyafetleri de satarsak otuz beşe tamamlarım ben onu. ‘’
- ‘’ Oğlum , nasıl satıyorsun böyle yüksek fiyata bu külüstürleri ? ‘’
- ‘’ Nasılı var mı abi ? Bu kerizler , amerikan malı deyince ağızları açık kalıyor.Bende bir güzel palavra sıkıyorum.Vay efendim Bush’un çalışma masası , vay efendim Obama’nın buzdolabı diye diye , herkes de kanıyor be abi. ‘’
- ‘’ İyi iyi , al sen benim kıyafetleri de..Ama külot kalsın , kirlidir..Şimdi rezil olmayalım. ‘’
- ‘’ Yok abi. Kirli olsun , daha iyi. Orijinal olduğu belli olur..Ben senin külota uygun bir ad bulurum.Mesela ‘’ Jean Claude Van Damme’nin el değmemiş külotu ! ‘’ Nasıl ama ? ‘’
- ‘’ İyi iyi..Sat da , nasıl satarsan sat..Ben bekliyorum , seni burada. ‘’
- ‘’ Abi , nolur nolmaz üstünden kitliyorum ben kapıyı..Bir saate kıyafetlerini alırım , gelirim..Parayı da paylaşırız sonra oldu mu ? ‘’
- ‘’ Tamam , hadi bakalım..’’

Gerçektende sadece bakakaldım nasıl bu numarayı yediğime.Bir saat oldu , iki saat oldu , üç saat oldu.Gelen giden yok.En sonunda dayanamadım.Alet – edevat çantasındaki çekiçle kırdım kapıyı.Eve baktım , bomboş..’’ Lan o…çocuğu Ali ‘’ dedim..Evde yankı yaptı..Oturdum çıplak tenle , kapının eşiğine..Yarın , işe nasıl gideceğimi düşündüm…Siz , siz olun..Ali’yle açık artırma yapmayın..Onun ki baya baya AÇIK artırma..O günden sonra bir daha görmedim o gavatı..Bir görsem , bıçaklıyacağım Allahıma..


Umut Görkem DEMİR