04-11-2010, Saat: 09:46 PM
Kaybedecek hiçbir şeyimiz yoktu. Yüreklerimiz birbirine kenetli, kelepçeli ve hatta birbirinde kaybolmuşçasına içiçe girmişti. O'nun ağlayışı benim yüreğimi sızlatırdı. O gülünce deliler gibi sevinirdi yüreğim. Benim korkularım O'nu düşündürür ve O'nu sevindirirdi benim mutluluklarım. Sevdanın resmini beraber çizmiştik penceremize, beraber ışık tutmuştuk gül kokan hayallerimize.
Dostlar ayrı düşünemezdi bizi birbirimizden. Ha can, ha canan; ikisi de birdi zaten. Zamanın haince aramıza girişi bile güç yetiremedi bizi sevdamızdan vazgeçirmeye. Ne o ümitsizlik kattı yüreğine ne ben. Ne o vazgeçti tatlı tebessümlerden ne de ben. Gökten inen her rahmetle yeniden yeşerttik sevdamızı, yeniden umut topladık yağmur kokulu gecelerden.
Şimdi yine yağmur var gökyüzünde. Yüreğimize sevinç getiren, umut getiren bir yağmur. Duaları rahmet kokusuyla göklere taşıyan, hep o gizemli yanıyla beklenen, hep o sırlı güzelliğiyle anılan bir yağmur. Ve sen varsın ey sevgili, gönlümün isyansız köşesinde. Her yağmur yağışında yeni bir sevdaya mekan tutuyorsun yüreğimi.
Ve her yağmur yeniden güçlendiriyor sevgimizi. Biliyorum, gitmek değildi senin yaptığın. İki ayrı bedeni tek'e indirmekti. Zamana daha güçlü bir cüsseyle güç geçirebilmekti. Şimdi seni yürüyorum yollarda, sana varıyor ayaklarım. Ve her yağmurda sen yağıyorsun saçlarıma, gözlerime ve umutlarıma.
Unutulmazımsın ey sevgili! Yılların paslandıramadığı tek çelik yanımsın. Haydi! Şimdi kaldır gözlerini, yağmurlarla dertleşsin yüreğin. Unutma ki, senin her yağmurla yeryüzüne inişin beni yeniden kendinde varedişindir. Ve yağmur olmak adına gökyüzüne yükselen her buhar, benim yeniden sende varolmak adına sana yönelişimdir. Unutma sevgili!!
Her yağmur seni bana, beni sana müjdeler kendi lisanıyla.
Bekle ey sevgili,.. bekle!.. Sen gelince ben de geleceğim...
Dostlar ayrı düşünemezdi bizi birbirimizden. Ha can, ha canan; ikisi de birdi zaten. Zamanın haince aramıza girişi bile güç yetiremedi bizi sevdamızdan vazgeçirmeye. Ne o ümitsizlik kattı yüreğine ne ben. Ne o vazgeçti tatlı tebessümlerden ne de ben. Gökten inen her rahmetle yeniden yeşerttik sevdamızı, yeniden umut topladık yağmur kokulu gecelerden.
Şimdi yine yağmur var gökyüzünde. Yüreğimize sevinç getiren, umut getiren bir yağmur. Duaları rahmet kokusuyla göklere taşıyan, hep o gizemli yanıyla beklenen, hep o sırlı güzelliğiyle anılan bir yağmur. Ve sen varsın ey sevgili, gönlümün isyansız köşesinde. Her yağmur yağışında yeni bir sevdaya mekan tutuyorsun yüreğimi.
Ve her yağmur yeniden güçlendiriyor sevgimizi. Biliyorum, gitmek değildi senin yaptığın. İki ayrı bedeni tek'e indirmekti. Zamana daha güçlü bir cüsseyle güç geçirebilmekti. Şimdi seni yürüyorum yollarda, sana varıyor ayaklarım. Ve her yağmurda sen yağıyorsun saçlarıma, gözlerime ve umutlarıma.
Unutulmazımsın ey sevgili! Yılların paslandıramadığı tek çelik yanımsın. Haydi! Şimdi kaldır gözlerini, yağmurlarla dertleşsin yüreğin. Unutma ki, senin her yağmurla yeryüzüne inişin beni yeniden kendinde varedişindir. Ve yağmur olmak adına gökyüzüne yükselen her buhar, benim yeniden sende varolmak adına sana yönelişimdir. Unutma sevgili!!
Her yağmur seni bana, beni sana müjdeler kendi lisanıyla.
Bekle ey sevgili,.. bekle!.. Sen gelince ben de geleceğim...