04-12-2010, Saat: 04:24 AM
Bir gün iki arkadaş sekizyüzbinaltıyüzseksensekizbinmilyonmilyar kez selam naber demeye iddaya gitmişler fakat biri gelmiş bi gün böyle sayımı olur kardeş demiş bunlara çikulata ısmarlamış çikulatada aslında çikulata değilmiş ney olduğu hiç bilinmemiş.. bu iki arkadaş bir gün yolda giderken sert bişi bulmuşlar yolda acaba ne bu demişler.. böyle giderken hayatları.. abi naber demiş birine gel senle iddaaya girelimmi felan tarzı konuşmalarla muhabbet başlamış.. ne iddaasıymış o demiş aslında orada olmayan ikinci şahıs.. salla boşver gel tavla oynayalım demiş.. taşları dizmişler.. zarlar atılmış aslında zar yok ortada yanlış görünüyo zarı bi atıyo seksen eksi seksensekiz gibi saçma bi zar numarasımı olur olsun hadi demiş kime ne zararı var.. çay söylemişler ama bardağı unutmuşlar orda bardağı boşverin parmakla karıştırmışlar olmayan kaşığı .. altlığıda tepsi olarak kullanmaya başlamışlar biri çıkmış siz napmıyorsunuz demiş seni yapmıyoz mu acaba desekte hiç biri olmamış aslında.. masal burda bitmemiş canı sıkılmış devamı gelirmiş belki ama hangi masal onu bende anlamadım ki sonra biri çıkmış o hikaye la demiş la deme bana demiş kafasına bi odunlu yumurta atmış ardından ayranı içtikten sonra bardağıda elini sokmuş ve sonsuza kadar yaşamışlar