04-12-2010, Saat: 09:53 AM
Sussa sessizlikten kurur... Konuşsa adı "ayrılık " olur.
| _ + Bir Fincan Düş + _ |
Kalktı ayağa...
Yürüdü...
Uzun uzun uzaklara yürüdü.
Ayrılıyordu.
Şehrin suçlar bakışlarından sıyrılıyordu…
Gözlerini kapatıp
sustuğu gözlerde uyanmayı diliyordu…
Gözlerinde şiir vardı; topladığı karanlık yanlarıyla
hüzünlerce konuştu…
Hüzünlerce koştu yeni hüzünlere…
Altı çizili satırlara yürüyordu
ardına bile bakmıyordu…
Yerlerden topluyordu siyah yanlarını...
Ayrılığı ayaklarına batıyordu…
…
(Terk edilmişti…
Giden şehri yüzüstü bırakıp gitmişti...
Bilmediği bir kentin kaldırım taşlarında soğutuyordu ateşini…
“Okuduğun satır aralarında bul beni
Baktığın denizlerde ben varım;
bak!
boğuyorum bir düşünü daha…
Sen iste yüreğim feda olsun...
Sen öyle bir yürek acısı
sen öyle bir alın yazısı…
Farkettin mi? kırsal kesimlerde açmıyor vaadettiğin güller...
Yanılıyorsun
cami avlusunda el açmıyor yetimler…”
İki kent…
İki şiir...
İki gözyaşı...
İki ölüm…
Biri mutlu
biri acı; iki son…
Öyküsüne öykündüğüm ömrünün
içine gizlediğin ömrüm...
“Sen ölsen ben böyle yapmazdım...”
Susan bir sessizlikten daha fazla değildi hissettiklerim...
Elimde akşamdan kalmayan ve komşudan istesem de alamayacağım “bir fincan düş ”…
Ayrılığı ölüm geçiyordu vakit; gittin...
Oysa
“sen ölsen ben böyle yapmazdım”...
Gözlerimden kaçan uykusuzluğu ararken açmıştım gözlerimi uykuna...
Sen beni uyu bu gece...
Ve hayra yor
gördüğün zorunlu rüyaları...
Verileri alınmış hafızası terk edilmiş bir bedenden diliyordu af...
Duymuyordu…
Duymak istedikçe vazgeçiyordu...
Ondan bahsettikçe kendinden oluyordu..
Hücreleri bölünmüş bir düşten söz ediyordu...
Yarasının kalmamıştı vuslata yararı.
Düş… değildi.
Nasip… değildi.
Mucize olmaktan vazgeçiyordu...
Tarif edilebiliyordu
o halde artık bu düş değildi...
Düş’ü-yordu...
Sonra farkettim ki…
Zaman…
Acımasız bir acıyla yoğrulduğum zamanlardı
acıma acırken mutsuzluğu el yordamıyla işlediğim...
Bir şarkı sözlerinın nakaratında kaldığım zamanlardı bunlar; aklım kalbime yar ’dı...
Kimsesiz kaldığım zamanlardı...
Ben vardım...
Sen yoktun.
Hüzünle yoğurdum gülüşlerimle
hiç bu kadar kendimin kalmamıştım.
Ve ben hiç bu kadar senin olmamıştım...
Çünkü ben..
Hiç bu kadar yalnızlığın acemisi olmamıştım…
Yalnızlığı dilime doladığım zamanlardan seslenirdim sana; vücut sıcaklığıma
göz yaşı sağanağıma uygun zamanlar değillermiş...
Anladım...
Köprüden önce son çıkış burası
dahası var mı (?) Son burası...
Karanlığın bile karanlığından gizlendiği yer burası...
Bayat bir mutluluğun
son kullanma tarihi geçmiş satırlarında pörsüdüğü yer burası...
Burası uçurum...
Burası son...
Burası dip...
Biraz eğil sende bak...
SONRASI…
İki kent…
İki şiir...
İki gözyaşı...
İki ölüm…
Biri mutlu
biri acı; iki son…
“Sen ölsen ben böyle yapmazdım...”
alıntı
| _ + Bir Fincan Düş + _ |
Kalktı ayağa...
Yürüdü...
Uzun uzun uzaklara yürüdü.
Ayrılıyordu.
Şehrin suçlar bakışlarından sıyrılıyordu…
Gözlerini kapatıp

Gözlerinde şiir vardı; topladığı karanlık yanlarıyla

Hüzünlerce koştu yeni hüzünlere…
Altı çizili satırlara yürüyordu

Yerlerden topluyordu siyah yanlarını...
Ayrılığı ayaklarına batıyordu…
…
(Terk edilmişti…
Giden şehri yüzüstü bırakıp gitmişti...
Bilmediği bir kentin kaldırım taşlarında soğutuyordu ateşini…

“Okuduğun satır aralarında bul beni
Baktığın denizlerde ben varım;
bak!
boğuyorum bir düşünü daha…
Sen iste yüreğim feda olsun...
Sen öyle bir yürek acısı

Farkettin mi? kırsal kesimlerde açmıyor vaadettiğin güller...
Yanılıyorsun

İki kent…
İki şiir...
İki gözyaşı...
İki ölüm…
Biri mutlu

Öyküsüne öykündüğüm ömrünün

“Sen ölsen ben böyle yapmazdım...”
Susan bir sessizlikten daha fazla değildi hissettiklerim...
Elimde akşamdan kalmayan ve komşudan istesem de alamayacağım “bir fincan düş ”…
Ayrılığı ölüm geçiyordu vakit; gittin...
Oysa

Gözlerimden kaçan uykusuzluğu ararken açmıştım gözlerimi uykuna...
Sen beni uyu bu gece...
Ve hayra yor

Verileri alınmış hafızası terk edilmiş bir bedenden diliyordu af...
Duymuyordu…
Duymak istedikçe vazgeçiyordu...
Ondan bahsettikçe kendinden oluyordu..
Hücreleri bölünmüş bir düşten söz ediyordu...
Yarasının kalmamıştı vuslata yararı.
Düş… değildi.
Nasip… değildi.
Mucize olmaktan vazgeçiyordu...
Tarif edilebiliyordu

Düş’ü-yordu...
Sonra farkettim ki…
Zaman…
Acımasız bir acıyla yoğrulduğum zamanlardı

Bir şarkı sözlerinın nakaratında kaldığım zamanlardı bunlar; aklım kalbime yar ’dı...
Kimsesiz kaldığım zamanlardı...
Ben vardım...
Sen yoktun.
Hüzünle yoğurdum gülüşlerimle

Ve ben hiç bu kadar senin olmamıştım...
Çünkü ben..
Hiç bu kadar yalnızlığın acemisi olmamıştım…
Yalnızlığı dilime doladığım zamanlardan seslenirdim sana; vücut sıcaklığıma

Anladım...
Köprüden önce son çıkış burası

Karanlığın bile karanlığından gizlendiği yer burası...
Bayat bir mutluluğun

Burası uçurum...
Burası son...
Burası dip...
Biraz eğil sende bak...
SONRASI…
İki kent…
İki şiir...
İki gözyaşı...
İki ölüm…
Biri mutlu

“Sen ölsen ben böyle yapmazdım...”
alıntı