04-27-2010, Saat: 08:47 AM
Kiyamet öncesi Fitneler
Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Ayakkabıları kıldan bir kavimle savaşmadıkça Kıyamet kopmaz. Siz yüzleri kılıflı kalkanlar gibi gözleri küçük burunları yassı olan bir kavmle savaşmadıkça Kıyamet kopmaz."
Buhari Cihad 95 96 Menakıb 25; Müslim Fiten 62 (2912); Ebu Davud Melahim 9 (4303 4304); Tirmizi Fiten 40 (2216); Nesai Cihad 42 (6 45).
Yine Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "rumlar A'mak ve Dâbık nam mahallere inmedikçe Kıyamet kopmaz. Onlara karşı Medine'den bir ordu çıkar. Bunlar o gün Arz ehlinin en hayırlılarıdır. Bu ordunun askerleri savaşmak üzere saf saf düzen alınca rumlar:
"Bizden esir edilenlerle aramızdan çekilin de onları öldürelim!" derler. Müslümanlar da:
"Hayır" Vallahi sizinle kardeşlerimizin arasından çekilmeyiz" derler. Bunun üzerine (müslümanlar) onlarla harb eder. bunlardan üçte biri inhizama uğrar. Allah ebediyen bunların tevbesini kabul etmez. Üçte biri katledilir bunlar Allah indinde şehitlerin en faziletlileridir. Üçte biri de muzaffer olur. Bunlar ebediyen fitneye düşmezler. Bunlar Istanbul'u da fethederler. (Fetihten sonra) bunlar kılıçlarını zeytin ağacına asmış ganimet taksim ederken şeytan aralarında şöyle bir nida atar:
"Mesih Deccal ailelerinizde sizin yerinizi aldı!"
Bunun üzerine çıkarlar. Ancak bu haber bâtıldır. Şam'a geldiklerinde (Deccal) çıkar. Bunlar savaş için hazırlık yapıp safları tanzim ederken namaz için ikamet okunur. Derken Isa Ibnu Meryem iner ve onlara gitmek ister. Allah'ın düşmanı Hz. Isa'yı görünce tıpkı tuzun suda erimesi gibi erir de erir. Eğer bırakacak olsa (kendi kendine) helak oluncaya kadar eriyecekti. Ancak Allah onu kudret eliyle öldürür; öyle ki onlara harbesindeki kanını gösterir."
Müslim Fiten 34 (2897).
Yine Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün):
"Bir tarafı karada bir tarafı da denizde olan bir şehir işittiniz mi?" diye sordular. Oradakiler: "Evet!" deyince şöyle buyurdular:
"Ishakoğullarından yetmişbin kişi bu şehre sefer tertiplemedikçe Kıyamet kopmaz. Askerler şehre gelince konaklarlar. Ancak silahla savaşmazlar tek bir ok dahi atmazlar. "Lâilâhe illallahu vallahu ekber!" derler. Bunun üzerine şehrin denizdeki tarafı düşer. Sonra askerler ikinci kere "Lâilâhe illallahu vallahu ekber!" derler şehrin diğer tarafı da düşer. Sonra tekrar "Lâilahe illalllahu vallahu ekber!" derler. Bu sefer onlara (kapılar) açılır. Oradan şehre girerler ve şehrin ganimetini toplarlar. Ganimetleri aralarında taksim ederlerken yanlarına bir münâdi gelip: "Deccal çıktı!" diye bağırır. Askerler her şeyi bırakıp geri dönerler."
Müslim Fiten 78 (2920).
Ibnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Yahudilerle savaşacak ve onları öldüreceksiniz. Öyle ki taş dahi: "Ey müslüman! işte yahudi arkamda (saklandı) gel öldür onu!" diyecek."
Buhari Cihad 94 Menakıb 25; Müslim Fiten 79 (2921); Tirmizi Fiten 56 (2237).
Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Müslümanlardan iki grup aralarında savaşmadıkça Kıyamet kopmaz. Bunlar aralarında büyük bir savaş yaparlar fakat dâvaları birdir."
Buhari Fiten 24 Menakıb 25 Istitabe 8; Müslim Iman 248 (157) Fiten 17 (157).
Hz. Huzeyfe radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Nefsim yed-i kudretinde olan Zât-ı Zülcelâl'e yemin olsun! Imamınızı öldürmedikçe kılıçlarınızı birbirinize kullanmadıkça dünyanıza şerirleriniz varis olmadıkça Kıyamet kopmaz."
Tirmizi Fiten 9 (2171).
Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: "Herc artmadıkça Kıyamet kopmaz!" buyurmuşlardı. (Yanındakiler
"Herc nedir ey Allah'ın Resûlü?" diye sordular.
"Öldürmek! Öldürmek!" buyurdular."
Müslim Fiten 18 (157).
Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Kıyamet kopmazdan önce gece karanlığının parçaları gibi fitneler olacak. (O vakit) kişi mü'min olarak sabaha erer de kâfir olarak akşama kavuşur. Mü'min olarak akşama erer kâfir olarak sabaha kavuşur. Birçok kimseler azıcık bir dünyalık mukabilinde dinlerini satarlar."
Tirmizi Fiten 30 (2196).
Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Ayakkabıları kıldan bir kavimle savaşmadıkça Kıyamet kopmaz. Siz yüzleri kılıflı kalkanlar gibi gözleri küçük burunları yassı olan bir kavmle savaşmadıkça Kıyamet kopmaz."
Buhari Cihad 95 96 Menakıb 25; Müslim Fiten 62 (2912); Ebu Davud Melahim 9 (4303 4304); Tirmizi Fiten 40 (2216); Nesai Cihad 42 (6 45).
Yine Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "rumlar A'mak ve Dâbık nam mahallere inmedikçe Kıyamet kopmaz. Onlara karşı Medine'den bir ordu çıkar. Bunlar o gün Arz ehlinin en hayırlılarıdır. Bu ordunun askerleri savaşmak üzere saf saf düzen alınca rumlar:
"Bizden esir edilenlerle aramızdan çekilin de onları öldürelim!" derler. Müslümanlar da:
"Hayır" Vallahi sizinle kardeşlerimizin arasından çekilmeyiz" derler. Bunun üzerine (müslümanlar) onlarla harb eder. bunlardan üçte biri inhizama uğrar. Allah ebediyen bunların tevbesini kabul etmez. Üçte biri katledilir bunlar Allah indinde şehitlerin en faziletlileridir. Üçte biri de muzaffer olur. Bunlar ebediyen fitneye düşmezler. Bunlar Istanbul'u da fethederler. (Fetihten sonra) bunlar kılıçlarını zeytin ağacına asmış ganimet taksim ederken şeytan aralarında şöyle bir nida atar:
"Mesih Deccal ailelerinizde sizin yerinizi aldı!"
Bunun üzerine çıkarlar. Ancak bu haber bâtıldır. Şam'a geldiklerinde (Deccal) çıkar. Bunlar savaş için hazırlık yapıp safları tanzim ederken namaz için ikamet okunur. Derken Isa Ibnu Meryem iner ve onlara gitmek ister. Allah'ın düşmanı Hz. Isa'yı görünce tıpkı tuzun suda erimesi gibi erir de erir. Eğer bırakacak olsa (kendi kendine) helak oluncaya kadar eriyecekti. Ancak Allah onu kudret eliyle öldürür; öyle ki onlara harbesindeki kanını gösterir."
Müslim Fiten 34 (2897).
Yine Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün):
"Bir tarafı karada bir tarafı da denizde olan bir şehir işittiniz mi?" diye sordular. Oradakiler: "Evet!" deyince şöyle buyurdular:
"Ishakoğullarından yetmişbin kişi bu şehre sefer tertiplemedikçe Kıyamet kopmaz. Askerler şehre gelince konaklarlar. Ancak silahla savaşmazlar tek bir ok dahi atmazlar. "Lâilâhe illallahu vallahu ekber!" derler. Bunun üzerine şehrin denizdeki tarafı düşer. Sonra askerler ikinci kere "Lâilâhe illallahu vallahu ekber!" derler şehrin diğer tarafı da düşer. Sonra tekrar "Lâilahe illalllahu vallahu ekber!" derler. Bu sefer onlara (kapılar) açılır. Oradan şehre girerler ve şehrin ganimetini toplarlar. Ganimetleri aralarında taksim ederlerken yanlarına bir münâdi gelip: "Deccal çıktı!" diye bağırır. Askerler her şeyi bırakıp geri dönerler."
Müslim Fiten 78 (2920).
Ibnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Yahudilerle savaşacak ve onları öldüreceksiniz. Öyle ki taş dahi: "Ey müslüman! işte yahudi arkamda (saklandı) gel öldür onu!" diyecek."
Buhari Cihad 94 Menakıb 25; Müslim Fiten 79 (2921); Tirmizi Fiten 56 (2237).
Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Müslümanlardan iki grup aralarında savaşmadıkça Kıyamet kopmaz. Bunlar aralarında büyük bir savaş yaparlar fakat dâvaları birdir."
Buhari Fiten 24 Menakıb 25 Istitabe 8; Müslim Iman 248 (157) Fiten 17 (157).
Hz. Huzeyfe radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Nefsim yed-i kudretinde olan Zât-ı Zülcelâl'e yemin olsun! Imamınızı öldürmedikçe kılıçlarınızı birbirinize kullanmadıkça dünyanıza şerirleriniz varis olmadıkça Kıyamet kopmaz."
Tirmizi Fiten 9 (2171).
Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: "Herc artmadıkça Kıyamet kopmaz!" buyurmuşlardı. (Yanındakiler
"Herc nedir ey Allah'ın Resûlü?" diye sordular.
"Öldürmek! Öldürmek!" buyurdular."
Müslim Fiten 18 (157).
Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Kıyamet kopmazdan önce gece karanlığının parçaları gibi fitneler olacak. (O vakit) kişi mü'min olarak sabaha erer de kâfir olarak akşama kavuşur. Mü'min olarak akşama erer kâfir olarak sabaha kavuşur. Birçok kimseler azıcık bir dünyalık mukabilinde dinlerini satarlar."
Tirmizi Fiten 30 (2196).