05-14-2010, Saat: 11:50 PM

''GÜLÜM'' derdin de! GÜL sanırdım kendimi...
Ağlama! ‘’ GÜLÜM ‘’ağlama derdin bana

derdin ama en çok ta sen ağlattın beni

kıyamam derdin güzel gözlerine

derdin de bende inanırdım gözlerimin güzelliğine

bir başka bakardı gözlerim sen güzel deyince
gözlerine…Sensiz yaşayamam derdin bana sarılınca

bende bir başka sarılırdım inanırdım
bensiz olamayacağına
inanmak ne zor şimdi kollarının başkalarını sardığına…Nasıl seveceğini bilirdin beni
ben söylemeden bilirdin neleri sevdiğimi
kızdığımda gülerdin hemen
türlü oyunlar yapardın beni güldürmek için
bir dakika bile küsemezdim sana
küs kalmayı bile beceremezdim yüzüne bakınca…
GÜL’ düm ben senin dilinde
GÜL kokuyorum sanırdım’’ GÜLÜM’’ diyerek saçlarımı kokladığın da! 
Yalnız benim için bak yeşil yeşil şarkısını söylerdin birkaç kadeh içtiğin de
Ben de yalnız sana bakardım hep yeşil yeşil gözlerimle…
Ağlamaları yakıştıramamıştın gözlerime
gülmemi isterdin
gülünce gözlerinin içi gülüyor derdin

sonra ölmek istemezdin
ölümden korkardın
ölüp de seni birbaşkasına yar etmem der kızardın da! ben senden sonra kimseye GÜL demem derdin
ben kimseye yar olmadım
senden başkasına GÜL olup kokmadım… Sen başka bir yar buldun
GÜL sanıp başka tenler kokladın.Ben sana hep inandım Senden sonra kimseye yar olmadım
senin sözlerin hep yalanmış çoktan anladım
sen söz verip hiçbir sözün eri olmadın
değmezdi sana biliyorum
ben seni de ben gibi doğru sandımYanılmış olsam da! Merak etme yıkılmadım doğrular sarsılsa da yıkılmazmış
sen gittiğin de bunu çok iyi anladım ben yıkılmadım…
