05-24-2010, Saat: 01:17 AM
AŞK KIRINTILARI
Geride kalmıştı yaşanan ne varsa. Artık her şey geçmişin raflarına kaldırılıp tozlanacaklardı orda belki. Elde kalanlar anılardı sadece.
Yaklaştırsana yavaş yavaş kendini bana..
Al içine tekrar derinine sakla
Kat kasırgana...
Yalan söyleme
Bak gözlerime bitmiş olamaz..
Yokla ceplerimi
Aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz...
"Bu kadar çabuk mu bitecekti herşey? Bu kadar çabuk mu tüketilecekti? Aşk yalan mıydı? Sevda bir hikayemiydi sonu belirsiz? Bir zamanlar ruhunu yakarcasına ısıtan neydi o zaman? Cevapsız sorular doluşuyor bir bir aklımın içinde.. "
"Öylesine zor ki iki yabancı gibi aynı sıradanlık çemberinde dönüp durmak değmeden birbirine. Görmeden birbirini görsen de dokunamadan dokunsan da hissedemeden. Yanıbaşımdayken hissetmek yokluğunu. En ağır şey bu olsa gerek. Artık ne yüzüm o eski yüz ne yüreğim o eski yürek. Bütün bakışlar silik anlamsız."
Aşk kırıntısıyla doymaktansa
Tek başıma aç kalırım bu hayatta
Paylaşacak birşey artık yoksa
Bir erkekle bir kadın arasında...
"Sen yanımdayken hissetmektense derinlerimde yokluğunu sarılır yalnızlığıma avunurum onunla. Ağır geliyor geceler boyu süren yürümek.. Çöküyorum dizlerimin üzerine. Adımlar yaklaşıyor belki yolun sonuna. Nerde unuttum? Bu hikayenin hangi satırında bıraktım seni? Hiç farketmedim. Belki tek bir kelimeydi önemsiz deyip geçtiğim büyüdü içimde. Aynalar iç içe içlerinde bir tek ben sen yoksun. Düşüyor yüzüm kırılıyor bir yerinden.."
Yürürüm ipte ağım yokken
Hem de kopkoyu içim..
İnan çok çalıştım
Bu kalpsiz dünyayı sevebilmek için...
Neyim var ki senden başka?
Hadi son bir kez..
Ceplerimi yokla
Aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz...
"Kazanmak için yaşamadım. Senden iyi kim bilebilir ki bunu? Bana benden çok sahip senden başka kim? Ağır gelen bir yük gibi ezip geçiyorum düşen yüzümü. İçinde sen yoksun ki bir anlamı yok artık. Her şey aynı.. Gün doğuyor bir yerlerde. Bense hep karanlıklarda.. Bir ışık versen bana güneşler doğacak ruhuma."
"Biz birşeyleri unuttuk.. Kabuslarımız değildi onlar.. Belki de gülmeyi unuttuk doyasıya. Bir de aşkı habersizce çaldırdık galiba güneşe. Kendimizi verdik karanlığa."
"Görmediğin bir uçurumun kenarında ayaklarım. Gözlerim bilmediğin uzaklara bakıyor."
"Yorgun olmamalıyız.. Hala bir adım atabiliriz.. Ya sevdanın yangınına ya da sonsuz düşüşe."
Susturup aklımdan geçen kurduğum ve kuracağım tüm cümleleri yüreğimin elleriyle yazıyorum kelimelerimi..
"Senin bende olmadığın tüm zamanlarda sarılıp köklerime ilkbaharın gelişini bekledim sonbaharına inat. Tek tek dökerken yapraklarını tüm gücümle eğilip birer birer topladım dökülenlerini yerden.
Bense kışlardaydım oysa soğuktu ıssızdı kimsesizdi her yer. Ayaza kesmiştim iliklerime kadar. Aldırmadım kendi kışlarıma. Biliyordum gelecekti bir gün ilkbahar. Senin sonbaharların benim kışlarım erecekti sona..
Suçlu ne sendin ne de ben. Bütün suç zamansız mevsimlerdeydi.."
"Senden arta kalan sevmelerle sevdim tüm dünyayı bütün varlıkları. Küçük belkileri de katıp yanına çoğaltmaya çalıştım hep.
Bazen takılıp esintilerin arkasına bıraktım ellerine kendimi. Her seferinde fırtınan çekip aldı beni. Nereye tutunmaya kalksam esip kopardı tutunduğum yerden getirip sevdanın ellerine bıraktı beni.
Yalnızlığıma sığınıp sımsıkı sarıldım bazen. Ona da tutunamadım.. Hissediyorum ancak sen söküp alabilirsin beni kendimce tutunduğum herşeyden. Çek al benden beni gücüm yok çekip almaya kendimi."
Geride kalmıştı yaşanan ne varsa. Artık her şey geçmişin raflarına kaldırılıp tozlanacaklardı orda belki. Elde kalanlar anılardı sadece.
Yaklaştırsana yavaş yavaş kendini bana..
Al içine tekrar derinine sakla
Kat kasırgana...
Yalan söyleme
Bak gözlerime bitmiş olamaz..
Yokla ceplerimi
Aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz...
"Bu kadar çabuk mu bitecekti herşey? Bu kadar çabuk mu tüketilecekti? Aşk yalan mıydı? Sevda bir hikayemiydi sonu belirsiz? Bir zamanlar ruhunu yakarcasına ısıtan neydi o zaman? Cevapsız sorular doluşuyor bir bir aklımın içinde.. "
"Öylesine zor ki iki yabancı gibi aynı sıradanlık çemberinde dönüp durmak değmeden birbirine. Görmeden birbirini görsen de dokunamadan dokunsan da hissedemeden. Yanıbaşımdayken hissetmek yokluğunu. En ağır şey bu olsa gerek. Artık ne yüzüm o eski yüz ne yüreğim o eski yürek. Bütün bakışlar silik anlamsız."
Aşk kırıntısıyla doymaktansa
Tek başıma aç kalırım bu hayatta
Paylaşacak birşey artık yoksa
Bir erkekle bir kadın arasında...
"Sen yanımdayken hissetmektense derinlerimde yokluğunu sarılır yalnızlığıma avunurum onunla. Ağır geliyor geceler boyu süren yürümek.. Çöküyorum dizlerimin üzerine. Adımlar yaklaşıyor belki yolun sonuna. Nerde unuttum? Bu hikayenin hangi satırında bıraktım seni? Hiç farketmedim. Belki tek bir kelimeydi önemsiz deyip geçtiğim büyüdü içimde. Aynalar iç içe içlerinde bir tek ben sen yoksun. Düşüyor yüzüm kırılıyor bir yerinden.."
Yürürüm ipte ağım yokken
Hem de kopkoyu içim..
İnan çok çalıştım
Bu kalpsiz dünyayı sevebilmek için...
Neyim var ki senden başka?
Hadi son bir kez..
Ceplerimi yokla
Aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz...
"Kazanmak için yaşamadım. Senden iyi kim bilebilir ki bunu? Bana benden çok sahip senden başka kim? Ağır gelen bir yük gibi ezip geçiyorum düşen yüzümü. İçinde sen yoksun ki bir anlamı yok artık. Her şey aynı.. Gün doğuyor bir yerlerde. Bense hep karanlıklarda.. Bir ışık versen bana güneşler doğacak ruhuma."
"Biz birşeyleri unuttuk.. Kabuslarımız değildi onlar.. Belki de gülmeyi unuttuk doyasıya. Bir de aşkı habersizce çaldırdık galiba güneşe. Kendimizi verdik karanlığa."
"Görmediğin bir uçurumun kenarında ayaklarım. Gözlerim bilmediğin uzaklara bakıyor."
"Yorgun olmamalıyız.. Hala bir adım atabiliriz.. Ya sevdanın yangınına ya da sonsuz düşüşe."
Susturup aklımdan geçen kurduğum ve kuracağım tüm cümleleri yüreğimin elleriyle yazıyorum kelimelerimi..
"Senin bende olmadığın tüm zamanlarda sarılıp köklerime ilkbaharın gelişini bekledim sonbaharına inat. Tek tek dökerken yapraklarını tüm gücümle eğilip birer birer topladım dökülenlerini yerden.
Bense kışlardaydım oysa soğuktu ıssızdı kimsesizdi her yer. Ayaza kesmiştim iliklerime kadar. Aldırmadım kendi kışlarıma. Biliyordum gelecekti bir gün ilkbahar. Senin sonbaharların benim kışlarım erecekti sona..
Suçlu ne sendin ne de ben. Bütün suç zamansız mevsimlerdeydi.."
"Senden arta kalan sevmelerle sevdim tüm dünyayı bütün varlıkları. Küçük belkileri de katıp yanına çoğaltmaya çalıştım hep.
Bazen takılıp esintilerin arkasına bıraktım ellerine kendimi. Her seferinde fırtınan çekip aldı beni. Nereye tutunmaya kalksam esip kopardı tutunduğum yerden getirip sevdanın ellerine bıraktı beni.
Yalnızlığıma sığınıp sımsıkı sarıldım bazen. Ona da tutunamadım.. Hissediyorum ancak sen söküp alabilirsin beni kendimce tutunduğum herşeyden. Çek al benden beni gücüm yok çekip almaya kendimi."