06-17-2010, Saat: 12:20 AM
Ayrılıyoruz
tamam.
Bu vedanın ruhuna aykırı gelecek olsa da konuşacakların
konuş son kez. Bir anıya daha prim verecek olsa da
söyle söyleyeceklerini. Çok çok yeniden yakınlaşma sürecinde yeniden çarpıtacağız aşkı
o kadar. Sen benim gündemimden düşeceksin büyük bir gürültüyle ben senin. Herşey o anda kalacak
o kadar. Yaşamak uykusuz bir türkü gibi dudağıma yapışacak. Bütün oda içi üşümüş bir karanfil kokacak ve sevmek yalancı bir mektuba malzeme olacak. En önemlisi de bu şiir yarım kalacak.
O yüzden bırak
bu şiiri dudaklarında bitireyim
sonra git.
tamam.Bu vedanın ruhuna aykırı gelecek olsa da konuşacakların
konuş son kez. Bir anıya daha prim verecek olsa da
söyle söyleyeceklerini. Çok çok yeniden yakınlaşma sürecinde yeniden çarpıtacağız aşkı
o kadar. Sen benim gündemimden düşeceksin büyük bir gürültüyle ben senin. Herşey o anda kalacak
o kadar. Yaşamak uykusuz bir türkü gibi dudağıma yapışacak. Bütün oda içi üşümüş bir karanfil kokacak ve sevmek yalancı bir mektuba malzeme olacak. En önemlisi de bu şiir yarım kalacak.O yüzden bırak
bu şiiri dudaklarında bitireyim
sonra git.
Son kez ihlal edeyim gözlerindeki birinci derecede girilmez bölgeleri.
Tenindeki yasemin kokusunu kurutup
mısralarımın arasına kapatayım. Payıma düşen ne varsa yüzündeki ifadeden
yükleneyim. Gururlu bir vurgun yiyeyim bırak da.
Ne yakaladıysam bu gidişten doldurayım bavuluma
bir ayakizi
aynadaki yüz izin
loş bir Akdeniz ağrısı
hâlâ babasına ağlayan büyümeyecek bir çocuk aksi
bir kış derdi
ve en yokuş yerinde yaşarmış bir şair hali. Ne bulduysam toplayayım. Neden gittiğini anlamayayım.
Ağladıkça açılacaktı bu aşk deyip notasız şarkı sözlerilar çağırayım.
Pazardı ve tüm kuşlar o gün korkaktı. Doğaldı kavgalı olmamız
barışa aç olmamız normal. Kalabalık vardı aramızda
evet. Yoğunduk isimsiz birşeylere. Alışkanlıklarımız terketme kararlılığının çok gerisinde
buralarda bir yerlerdeydi. Ve biz sevdanın yolları bozuk bir köyündeydik. Birbirinden hiç haberi olmadan biten bir hikayedeki silik iki karakterdik.
Konuşma çizgisinin en gerilerinde
bitmez susma nöbetlerindeydik. Ah herşey konuşamıyorum diye.
Şu an söylediklerim söylemeyi düşündüklerimin hiçkimsesi değil aslında.
Herşey sen gidiyorsun diye.
Gördüklerin kalanlarımın hiçbir kederi değil aslında. Herşey sen geldin diye.
Seni özlemeyi özleyeceğim günler gelsin çabucak. Çabucak serçe parmağımdan düşsün tırnağın. Bu hazandan torpilli iklim biran önce bahara varsın. Pılımı pırtımı toplamışken
bir rüzgar saçlarımdan tutup uçursun buralardan ve bu an gurbetin yanında sırıtan bir uzaklık gibi kalsın.Seni hatırlamayacağım günler gelsin çabucak.
Çabucak gitsin pencerelerimi zorlayan anılar.
Babam bıraksın dövmeyi dizlerini
gelsin beni dövsün ya da dizelerimi.
*Şair meçhule giden gemiye bindirsin beni çabucak.
Derdim kendim değil. Olsa derdim.
Ama bu şiir
yarım kalacak bu şiir
az kalacak. Sonu eksik olacak.
Duvaksız gelin
isimsiz sokak
sesli harfi ölmüş hece gibi kalacak.
Ayrılıyoruz
tamam.
Konuşma
sus hatta söyletme içini. Tanımamayı dile beni. Ama bırak dudaklarında bitireyim bu şiiri. Bitireyim dudaklarını
dudakların diye şiiri. Bu sitemi bu derdi bu kederi bitireyim.
Bu geceyi bu cümleyi bu çığlığı küçülteyim.
[SIZE=4]Sonra da büyüyeyim ve bir daha sevemeyeyim
bırak.[/SIZE]
Babam bıraksın dövmeyi dizlerini
gelsin beni dövsün ya da dizelerimi. *Şair meçhule giden gemiye bindirsin beni çabucak.
Derdim kendim değil. Olsa derdim.
Ama bu şiir
yarım kalacak bu şiir
az kalacak. Sonu eksik olacak. Duvaksız gelin
isimsiz sokak
sesli harfi ölmüş hece gibi kalacak.
Ayrılıyoruz
tamam.Konuşma
sus hatta söyletme içini. Tanımamayı dile beni. Ama bırak dudaklarında bitireyim bu şiiri. Bitireyim dudaklarını
dudakların diye şiiri. Bu sitemi bu derdi bu kederi bitireyim.Bu geceyi bu cümleyi bu çığlığı küçülteyim.
[SIZE=4]Sonra da büyüyeyim ve bir daha sevemeyeyim
bırak.[/SIZE]