06-21-2010, Saat: 09:54 PM
Oysa sen, onlar gibi değildin... Anlar gibiydin.
Zaman aktı, geldikleri gibi gitmesini bilen cinslerden. İnsanlar konuştu, uzun
uzun ve sık sık. Gözlerim uzun süre gittiğin noktada bakakaldı, ayak izlerine.
Kaybolmayan sevgin gibiydi gözlerim, yokluğunun aksine.
Uzun zaman geçti.
Sen biteli...
Ve ansızın çekip gideli...
Uzun zaman geçti. Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar dakikalar. Yavaş aktı
yokluğunu düşündüğüm anlardaki cümlelerim. Ve hiçbir şey diyemeyişim. Yavaştı
zamanın akışı...
Hiç kimseye benzetemediğim yanların içindi sende kalan suskunluğum. Ve en çok
seni söylemekti, seni sana anlatmaktı doyasıya. Ve her iki cümle arasında hiç
kimse olmayışının ifadesini anlatabilmekti her düşüm. Düşlerimi
gerçekleştirdiğim kadar düştüm, giderken gözlerinin içinden...
Dakikalar içinde, çok fazla öldüm.
Her damla da tekrar tekrar öldüm...
Ve sen beni anlayan gözlerinin aksine,
beni tane tane terk ettin kendi içinde...
Ve gittin. Ansızın bittin… Gidişinin ayak izlerinde seni izlerken, beni
düşürdüğün son umudum geldi gözlerimin önüne...
Anladım. Ben senin için. Hiçbir şey değildim. Hiç kimse de değildim. Son terk
eden hep bendim, ayaklar altında kalan göz yaşlarımın ıslaklığında serinleyen
her bir kum tanesiydim...
Ölen bendim... Giden sen...
Oysa sen, onlar gibi değildin...
Anlar gibiydin...
Zaman aktı, geldikleri gibi gitmesini bilen cinslerden. İnsanlar konuştu, uzun
uzun ve sık sık. Gözlerim uzun süre gittiğin noktada bakakaldı, ayak izlerine.
Kaybolmayan sevgin gibiydi gözlerim, yokluğunun aksine.
Uzun zaman geçti.
Sen biteli...
Ve ansızın çekip gideli...
Uzun zaman geçti. Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar dakikalar. Yavaş aktı
yokluğunu düşündüğüm anlardaki cümlelerim. Ve hiçbir şey diyemeyişim. Yavaştı
zamanın akışı...
Hiç kimseye benzetemediğim yanların içindi sende kalan suskunluğum. Ve en çok
seni söylemekti, seni sana anlatmaktı doyasıya. Ve her iki cümle arasında hiç
kimse olmayışının ifadesini anlatabilmekti her düşüm. Düşlerimi
gerçekleştirdiğim kadar düştüm, giderken gözlerinin içinden...
Dakikalar içinde, çok fazla öldüm.
Her damla da tekrar tekrar öldüm...
Ve sen beni anlayan gözlerinin aksine,
beni tane tane terk ettin kendi içinde...
Ve gittin. Ansızın bittin… Gidişinin ayak izlerinde seni izlerken, beni
düşürdüğün son umudum geldi gözlerimin önüne...
Anladım. Ben senin için. Hiçbir şey değildim. Hiç kimse de değildim. Son terk
eden hep bendim, ayaklar altında kalan göz yaşlarımın ıslaklığında serinleyen
her bir kum tanesiydim...
Ölen bendim... Giden sen...
Oysa sen, onlar gibi değildin...
Anlar gibiydin...