06-21-2010, Saat: 11:08 PM
Hayatın ve zamanın en güzel aynasıydı gözlerin...
Gözlerindeki her ölüşüm hayata yeniden doğuşumdu sanki zaman ötesine gidebilmek için gözlerini kullanmalıydı bu deli yüreğim...
Ve namluya sürülmüş mermi gibiydi gözlerin...
Bana her bakışın en hızlı bir darbeyle yüreğime otururdu kanatarak acıtarak ve her defasında beni bi ölüm saatine kurarak...
Aydınlıklardaki karanlıklara sığındım çoğu zaman..Ama her defasında..
Gün ağarıyor ağarmayan saçlarıma
Ölüm saçan gözlerine sevdalanmışım belli
Gün ağarıyor...sulara yamanan aklının aydınlıklarına
Titrek öpüşlerimi sunuyorum.
Haberin yokken hiçbir şeyden göğsümü yaracak kalp atışlarım...
Ve sana yoksulların düşlerini getireceğim bekaretini kaybetmişlerin akan düşlerini.
Aldırış etmeden doğurduğumleşlerin siyahi kötülüklerinden
ve öldürdüğüm bütün yanlışlarımdan
ve seni
ve senden kaçırarak....
Gözyaşları yanaklardan bir kere geçtimi..İzi hiiiç silinmiyor demiştin..
Ben her bir damlada seni dökerken.. nasılda yüzümün her bir zerresine yerleşmiştin..
Şimdi aynaya her bakışım senden bi parça daha kaybedişim oluyor..İzlerin öylece duruyor yüzümde.. beni çığlıklara iten aynalarla dostluğumu gidşimden sonraki farketmişliğimle gömdüm...
İnsanın hayatını kaderi diil seçimleri belirliyor...
Ben hep doğrudaki yanlışları seçmişim meğer..
Aksini iddia etme n'lur...
Seni kaybetmenin tek açıklaması buyken aksini düşünmem ölmüşken dirilmem olur...
Bir kere ölmüşken dirilip aynı acıları yudumlamak ölüm ötesi bi işkence bana yapma n'lur...
Sen en büyük doğruyken seni kaybetmişliğin adını yanlıştan başka bir şey koyma...
Şimdi bir yerlerde Sen terkedilmiş ama umutluları oynuyorsun...
ve şimdi her aydınlıkla ben yeni karanlık ölümlere soyunuyorum...
Terkedişler kalanı diil gideni vuruyor bil..Ben bunu her çığlığımda yeniden duyuyorum...
Gözlerindeki her ölüşüm hayata yeniden doğuşumdu sanki zaman ötesine gidebilmek için gözlerini kullanmalıydı bu deli yüreğim...
Ve namluya sürülmüş mermi gibiydi gözlerin...
Bana her bakışın en hızlı bir darbeyle yüreğime otururdu kanatarak acıtarak ve her defasında beni bi ölüm saatine kurarak...
Aydınlıklardaki karanlıklara sığındım çoğu zaman..Ama her defasında..
Gün ağarıyor ağarmayan saçlarıma
Ölüm saçan gözlerine sevdalanmışım belli
Gün ağarıyor...sulara yamanan aklının aydınlıklarına
Titrek öpüşlerimi sunuyorum.
Haberin yokken hiçbir şeyden göğsümü yaracak kalp atışlarım...
Ve sana yoksulların düşlerini getireceğim bekaretini kaybetmişlerin akan düşlerini.
Aldırış etmeden doğurduğumleşlerin siyahi kötülüklerinden
ve öldürdüğüm bütün yanlışlarımdan
ve seni
ve senden kaçırarak....
Gözyaşları yanaklardan bir kere geçtimi..İzi hiiiç silinmiyor demiştin..
Ben her bir damlada seni dökerken.. nasılda yüzümün her bir zerresine yerleşmiştin..
Şimdi aynaya her bakışım senden bi parça daha kaybedişim oluyor..İzlerin öylece duruyor yüzümde.. beni çığlıklara iten aynalarla dostluğumu gidşimden sonraki farketmişliğimle gömdüm...
İnsanın hayatını kaderi diil seçimleri belirliyor...
Ben hep doğrudaki yanlışları seçmişim meğer..
Aksini iddia etme n'lur...
Seni kaybetmenin tek açıklaması buyken aksini düşünmem ölmüşken dirilmem olur...
Bir kere ölmüşken dirilip aynı acıları yudumlamak ölüm ötesi bi işkence bana yapma n'lur...
Sen en büyük doğruyken seni kaybetmişliğin adını yanlıştan başka bir şey koyma...
Şimdi bir yerlerde Sen terkedilmiş ama umutluları oynuyorsun...
ve şimdi her aydınlıkla ben yeni karanlık ölümlere soyunuyorum...
Terkedişler kalanı diil gideni vuruyor bil..Ben bunu her çığlığımda yeniden duyuyorum...