06-23-2010, Saat: 01:10 AM
Ben sana yazılar yazarım
şiirler okurum
“yorgun iş dönüşlerine” bırakırım tüm kasvetimi ve her gece ölmeden kusarım sensizliği…
Gözlerim taşırken gamı
rızk denen bu yükü de unuturum
saçı sakala bağlar yatarım
sen yeter ki ruhumda kal!
Sen hülyalarımda kal! Orada daha kutsal ve daha yücesin!
Bilirim! Orada daha huzur verici ve sevgini esirgemezsin.
Sen rüyalarımda kal!
Elini tutarım
gözüne bakarım
saçlarını tararım rüzgârda!
Sen hep içimde kal yasak aşkım!
Ağlarım
Söylerim hem şarkımızı
sonra dualarım vardır peşi sıra
mübarek akşamlarda dillendiririm!
Sen içimde kal ey sevdiğim!
Ben sana yazılar yazarım
şiirler okurum
“yorgun iş dönüşlerine” bırakırım tüm kasvetimi ve her gece ölmeden kusarım sensizliği…
Gözlerim taşırken gamı
rızk denen bu yükü de unuturum
saçı sakala bağlar yatarım
sen yeter ki ruhumda kal!
Zannımca bu aşk efsanem olacak benim! Her defasında ulaşmak istediğim ama tutamadığım bir ağaç dalı. Görmek istediğim sonsuzluk
bulmak istediğim mutluluk
sevgilerin en yücesini yüklediğim sen;
Zannımca bu aşk sonum olacak benim!
Rubai’den de girdim
Mesneviden de
Kürdili Hicaz da yetmedi
Uşşak makamı da kurtarmadı bu ruh halini… Anlatmaya değer bulamadım hiçbir nağmeyi
anlamaya değer gelmedi hiç biri…
Arayıp bulması gereken bir adresi var gönlümün! Biliyorum çiçeğim
hiç bulamayacak seni! Hep soracak
isteyecek
koklayacak ve arayacak ama hiç bulamayacak.
Gözlerim tütecek gözlerinde
ellerinin hasretiyle
yokluğa deyecek ellerim
sesinin titreşimini ararken kulaklarım
bir kurt kadar keskin olacak ve kesif bir yorgunlukla düşecekler omzuma… Acıdır
ızdıraptır
yazıktır ki ne ellerini bulacak ellerim
ne gözlerini gözlerim ve ne de sesini işitecek kulaklarım…
Şimdi bu geceden sonra
yani bir sonraki geceye eş düşen karanlıkta ve onu takip eden sonraki ayrılık zamanında
ya da sonrasında…
Şimdi bu gündüzden sonra
yani bir sonraki gündüze eş düşen aydınlıkta ve onu takip eden sonraki ayrılık zamanında
ya da sonrasında…
Şimdi bu düşündüğüm “sen”den sonra
yani bir sonraki düşünceme eş düşen paragrafta ve onu takip eden ayrılık cümlesinde
ya da sonrasında…
Şimdi bu yaşamdan sonra
yani bir sonraki yaşama eş düşen zamanda ve onu takip eden sonraki ayrılık zamanında
ya da sonrasında
Kulakların çınlarsa sevdiğim
bil ki adını anıyorum ve seni söylüyorum her daim!
Sen içimde kal ey sevdiğim!
Ben sana yazılar yazarım
şiirler okurum
“yorgun iş dönüşlerine” bırakırım tüm kasvetimi ve her gece ölmeden kusarım sensizliği…
Gözlerim taşırken gamı
rızk denen bu yükü de unuturum
saçı sakala bağlar yatarım
sen yeter ki ruhumda kal!
Mahur akşamlardan da yazdım
denemelerden de
manzum da yetmedi
serbest nazım da kurtarmadı beni
yazıya dökmeye başaramadım hiçbir zaman seni! Seni tercüme edemedi lisanıma hiçbir kelime!
Sonunda olması gereken bir sahibi var gönlümün! Biliyorum sevdiğim
hiç olmayacaksın sen! Hep soracak
isteyecek
koklayacak ve arayacak ama hiç bulamayacak.
Sen içimde kal ey sevdiğim!


Gözlerim taşırken gamı



Sen hülyalarımda kal! Orada daha kutsal ve daha yücesin!
Bilirim! Orada daha huzur verici ve sevgini esirgemezsin.
Sen rüyalarımda kal!
Elini tutarım


Sen hep içimde kal yasak aşkım!
Ağlarım

Söylerim hem şarkımızı


Sen içimde kal ey sevdiğim!
Ben sana yazılar yazarım


Gözlerim taşırken gamı



Zannımca bu aşk efsanem olacak benim! Her defasında ulaşmak istediğim ama tutamadığım bir ağaç dalı. Görmek istediğim sonsuzluk


Zannımca bu aşk sonum olacak benim!
Rubai’den de girdim




Arayıp bulması gereken bir adresi var gönlümün! Biliyorum çiçeğim



Gözlerim tütecek gözlerinde







Şimdi bu geceden sonra


Şimdi bu gündüzden sonra


Şimdi bu düşündüğüm “sen”den sonra


Şimdi bu yaşamdan sonra



Kulakların çınlarsa sevdiğim

Sen içimde kal ey sevdiğim!
Ben sana yazılar yazarım


Gözlerim taşırken gamı



Mahur akşamlardan da yazdım




Sonunda olması gereken bir sahibi var gönlümün! Biliyorum sevdiğim



Sen içimde kal ey sevdiğim!