06-28-2010, Saat: 02:20 AM
Seninle süslenmiş sokaklar ağlıyordu…
Bir mum gibi eriyordum…
Kalbimi gömdüm toprağa…
Geriye bir hiç kalsa da benden andım olsun yazgıma; Atacağım seni sileceğim gözlerimden...
Duvarlara gömdüm yalnızlığımı hüzün akşamlarında yeminliyim güneşe çıktığımda ağlatan aşkına yeminliyim bir mahsun vedaya bile…
Bir avuç mutluluktu seni bana getiren sadece… Verme istemem üstü kalsın alacağım yok senden…
Gönlümde akşamları karşılıyorum bugün… Ahlarımı yazıyorum olmadığın her yere…
Sevenler günahını bu dünyada yaşarmış ya ölmek tek çare…
Sana değil hayaline akar gözyaşım…
Seni arıyorum izleri kaybolmuş yüreğimin sevda çıkmazlarında…
Ne zaman ki görürüm seni benim olmadığın beyazlarda ölürüm…
Senle süslenmiş hayallerim bir başka kadında…
Yenildim sen çıkmazında vefasız bir aşka…
Beni gittiğin günde bıraktın yok saydım saatleri değince gözlerin kurduğum hayallere sancılar basar yüreğime. Sen dönmeyeceksin ya gittiğin günden bu güne susmaz yüreğim yokluğun sevda ikindisinde…
Akşamı bekleyip karanlığa yalnızlığa gizliyorum gözyaşımı…
Şimdi sen yoksun ya; Gün doğmadan gideceğim… Görmesinler senden kalan gözyaşımı görmesinler senin olmadığını ben gün doğmadan sileceğim sararmış gözyaşımla ıslak senden kalma gurura yenik bir azap sevdayı…
Derdimi kimseye söyleyemedim. Özlemin daha da büyüdü. Sen dertten bir daha oldun içimde.
Biz bedel vermişken gurura sevdayı ben günah yaşıyorum mevsimleri…
Gel yeniden saralım sevgimizi her şeye herkese inat bir sevda gecesinde…
İnanma sevdiğim nefesin ırak kalmasın diye dualar ettim yine olmadığın geceye…
Ben seni ararken yazgımın her bir harfinde araya virgüller koymuş kader ayrılık özlem getirsin diye…
Gün olur belki kurduğumuz hayaller biter diye düşlerde bir sen biriktirdim yüreğime.
Gözlerinin izin vermediğini dudakların söylediğinde sana sormadan olmadığın yerlere koymuştum kendimi. Göstermeyecektim ya sana ağladığımı gözyaşımı sarıp yüreğime uzaklara hiç gitmediğim yerlere saklamak istedim ne çok yanılmışım. Küçücük yüreğine iki sevgi sığdırmışken ayrılık daha zor. Sen okunmamış bir öykünün en güzel satırlarıydın yazmadığım. Sonu olmayan başlangıçlarda olsa sebebi tüm acıların…
Her akşam ettiğim dualarla okşayıp saçlarını seni eklerim çalınmış umut kırıntılarına yıkık hatıralar arasında beni sevdiğin bir yer ararken kendime
Tanrım ya seni benden alırsa sana ya bir şey olursa korkuları büyüttüm içimde…
Öylesine büyüktün ki içimde bulamadım. Nerede bitip nerede başladığını…
Can gururu sevdaya yokuş koymadıkça biliyorum; Tanrım fani dünyada vermeyecek seni bana.. Verse de dünyada bu sevda toprakta…
Sen seni sevmediğime dair cümleler kurarken içinde ben tüm ışıklarımı söndürdüm. Yalnızlığımı görmemek için gittiğin akşamdan bugüne…
Gidişin izin vermez gece olunca gözlerime içinde sen olan yeni rüyalar alırım diye…
Sen yüklü acılarımdan azad olurum diye yükledim tüm umutlarımı günahsızın birine…
Her acılarımızda yeşertmek için düşlerimizi gözyaşlarımı biriktirdim avuçlarımda…
Özlemek kolay unutmak zorken seni ihtiyacım var sesini duymaya…
Aşkınla beni kendimden çaldığın gün adını koydum ayrılığın. Yoksul bir ölüm gibi…
Kanatmam açtığın yaraları duymadan ayak seslerini…
Gelmediğin her gece ruhumu siper etmişken sevdana…
Sende sönerken gündüzlerim akşamı edemem nasılsa…
Ellerini bıraktığım gün ruhumu da sende bırakmıştım…
Bir daha hiç gitmemek için gelmediğinde sevdamızı ölüme terk ettim. Sensiz öksüz tenimde…
Dokunacak kadar yakın ama bir o kadar da uzaktayken gitme diyemiyorum sana…
Sen sansam da çaresiz her kapı sesini gelmediğin gün anladım. Yaşamak bu değildi elbet ölmek bu olsa gerek…
Tüm eşyalarını toplasan da yüreğinin bir tek hatıraları sığdıramazsın bırakıp gitmek istediğinde… Söyleme desen de yüreğine ne fayda? İhanet etme gözlerine her seni sevmiyorum dediğinde bilirim gizliden kanar dudakların…
Gittiğinde beni de götürdüğünü bilsem de hoşça kal diyemem…
Bir tek ölüm kalsa bile ayrılığa benzeyen bir tek sen olsan bile ölümü güzelleştiren hakkın yok yalnız ölmeye… Ben küstürürken gözlerimi olmadığın saatlere bencil bir ölümü yakıştırıp kendine yalnız ölmek niye?
Eskimiş ayrılıklar satıp sensiz yarınlara taşıdım kendimi. Ama kullanılmış ayrılıklar bile para etmedi sen gideli…
Sensiz aç bir sabahın hasret dolu tenhasında satamadım elimde kalan ayrılıkları…
Hasretinle bedenimi sarmıştın ya üşüsem de bu gece dün gibi yalnızlıklarımı giyeceğim hasretini kaldırıp kışlıkların arasına…
Bil ki istesem de kalmaz firar eder yüreğim ikinci el sevdalarda…