06-30-2010, Saat: 11:24 PM
Biz mi zamanı tükettik yoksa zaman mı bizi bilemiyorum. Zeten bu günlerde hiçb birşeyi bilmek istemiyorum.Kapattım dünyaya yönelik algılarımı.Tek başıma kendimi sessizliğimi dinliyorum. Niye böyle olduk biz? Niye yitirdik elimizdeki en değerli varlığı aşkı? Oysa ben hala seviyorum seni öyleyse neden birlikte değiliz? "Sevenler ayrılmaz ayrılıyorlarsa sevmiyorlardır" derim ya hep o zaman söylesene sen artık sevmiyor musun beni?
Galiba herşey bu sorunun cevabında düğümleniyor. Aslında bu sorunun cevabını biliyorum da kendime itiraf etmek istemiyorum. Hayır sen de cevap verme. "Evet artık seni sevmiyorum" deme bana bu sözün ağırlığını taşıyacak gücüm yok. Seni seninle ilgili herşeyi düşünerek geçirmek istiyorum günlerimi. Senin beni en az benim seni sevdiğim kadar sevdiğini hayal etmek istiyorum. Böylesi daha kolay.
Biliyor musun aşkta verilen sözlerin hiçbir öneminin olmadığını yeni anlıyorum. O sözler sadece içinde bulunulan anı bağlıyor. Bir saniye sonrası için bile söz vermemeli insan. Zaten benim sana tıpkı o şarkının sözleri gibi "Hani verdiğin sözler?" diyerek hesap sorma hakkım yok ki... Ben bırakıp gitmene ihanetine yalanlarına ve alaycılığına karşın hala sevmekte diretiyorsam seni bu benim sorunum olmalı. Ben başa çıkmalıyım bununla.Ağlayacaksam yalnız isyan edeceksem yalnız bağırıp çağıracaksam küfürler savuracaksam lanetler okuyacaksam yalnız olmalıyım. Aşkın bu karanlık bu kahredici bu ezici yok edici yüzüyle baş etmeyi de öğrenmeli insan.
Yine de teşekkür borçluyum sana. Sen olmasaydın ben o mutlu günlere asla kavuşamazdım biliyorum. O şarkılar asla anlamlı olmazdı. Bu şehir asla bu kadar güzel görünmezdi gözüme. Hatırlıyor musun "Sen İstanbul'sun" derdim de sana çocuk gibi sevinirdin. Bilirdin benim İstanbul'a beslediğim aşkı. İstanbul'dan kıskanırdın beni. Seni İstanbul'la özdeşleştirdiğimde "En büyük rakibimi yendim" derdin...
Ama itiraf ediyorum İstanbul artık o eski İstanbul değil benim için. Senden sonra aynı tadı alamıyorum. Seninleyken ne kadar cok el ele tutuşan çift görürdük bu kentin sokaklarında. Şimdi ya onlar azaldı ya da ben görmezlikten geliyorum. Ama yoklar ortada yoklar işte. Zaten bu aralar hepaynı şiir var dilimde " Ha Ankara ha Çemişgezek senden uzak olduktan sonra nerede olsa yaşıyor insan nerede olsa birgün ölmek var..." Öyle ya... Senden uzak olduktan sonra ha İstanbul ha Başka bir şehir... Galiba sevgilim giderken sadece yüreğimi değil İstanbul'u da götürdün yanında. Öyle olsun İstanbul seninle kalsın hasretin benimle...
Galiba herşey bu sorunun cevabında düğümleniyor. Aslında bu sorunun cevabını biliyorum da kendime itiraf etmek istemiyorum. Hayır sen de cevap verme. "Evet artık seni sevmiyorum" deme bana bu sözün ağırlığını taşıyacak gücüm yok. Seni seninle ilgili herşeyi düşünerek geçirmek istiyorum günlerimi. Senin beni en az benim seni sevdiğim kadar sevdiğini hayal etmek istiyorum. Böylesi daha kolay.
Biliyor musun aşkta verilen sözlerin hiçbir öneminin olmadığını yeni anlıyorum. O sözler sadece içinde bulunulan anı bağlıyor. Bir saniye sonrası için bile söz vermemeli insan. Zaten benim sana tıpkı o şarkının sözleri gibi "Hani verdiğin sözler?" diyerek hesap sorma hakkım yok ki... Ben bırakıp gitmene ihanetine yalanlarına ve alaycılığına karşın hala sevmekte diretiyorsam seni bu benim sorunum olmalı. Ben başa çıkmalıyım bununla.Ağlayacaksam yalnız isyan edeceksem yalnız bağırıp çağıracaksam küfürler savuracaksam lanetler okuyacaksam yalnız olmalıyım. Aşkın bu karanlık bu kahredici bu ezici yok edici yüzüyle baş etmeyi de öğrenmeli insan.
Yine de teşekkür borçluyum sana. Sen olmasaydın ben o mutlu günlere asla kavuşamazdım biliyorum. O şarkılar asla anlamlı olmazdı. Bu şehir asla bu kadar güzel görünmezdi gözüme. Hatırlıyor musun "Sen İstanbul'sun" derdim de sana çocuk gibi sevinirdin. Bilirdin benim İstanbul'a beslediğim aşkı. İstanbul'dan kıskanırdın beni. Seni İstanbul'la özdeşleştirdiğimde "En büyük rakibimi yendim" derdin...
Ama itiraf ediyorum İstanbul artık o eski İstanbul değil benim için. Senden sonra aynı tadı alamıyorum. Seninleyken ne kadar cok el ele tutuşan çift görürdük bu kentin sokaklarında. Şimdi ya onlar azaldı ya da ben görmezlikten geliyorum. Ama yoklar ortada yoklar işte. Zaten bu aralar hepaynı şiir var dilimde " Ha Ankara ha Çemişgezek senden uzak olduktan sonra nerede olsa yaşıyor insan nerede olsa birgün ölmek var..." Öyle ya... Senden uzak olduktan sonra ha İstanbul ha Başka bir şehir... Galiba sevgilim giderken sadece yüreğimi değil İstanbul'u da götürdün yanında. Öyle olsun İstanbul seninle kalsın hasretin benimle...
Mehmet Coşkundeniz....