07-27-2010, Saat: 01:28 PM
Kudüs'te görevlendirilen bir gazeteci, Ağlama Duvarı’nın önünden her geçişinde, yaşlı bir Musevi'nin orada öyle durup dua ettiğini fark etmiş. Bir hafta, iki hafta... sonunda adamla bir röportaj yapmaya karar vermiş. İzin alıp teybini açmış, sormuş adama;
- “Adınız?”
- “David. Polonya Yahudisiyim. Yaşım 65. Smalla'da bir manav dükkanım var. Evliyim. İki çocuğum Tel Aviv'de bir çiçek serasında calışıyor...”
- “Sizi her gün burada, Ağlama Duvarı'nın önünde Dua ederken görüyorum.”
- “Evet, her sabah dükkanı acmadan buraya gelirim. Dünya Barışı ve İnsanların Kardeşliği için Dua ederim. Öğle tatilinde bu sefer İnsanların Mutluluğu, Acıların Sona Ermesi için Yaradan'a yalvarırım. Aksam da, eve dönerken, bu kez Dürüst ve İyi İnsanların esenliği için Dua ederim. Cumartesi günleri de burada, yine Dua
ederek geçiririm.”
- “Ne güzel! Kaç senedir bunu sürdürüyorsunuz?”
- “İsrail'e göçtüğümden beri, yani 40 yıl geçti.”Gazeteci çok etkilenmiş, heyecanla sormuş;
- “40 yıldır her gün dua ediyorsunuz. 40 yıldır yılmadınız. Bugün nasıl bir duygu içindesiniz, neler hissediyorsunuz?”
Uzuuuuun uzun iç geçirmiş yaşlı Musevi; sonra bezgin bir sesle cevap vermiş;
- "Vallahi artık bilemiyorum," demiş. “İçimde, sanki duvara konuşuyormuşum gibi bir his var.”
- “Adınız?”
- “David. Polonya Yahudisiyim. Yaşım 65. Smalla'da bir manav dükkanım var. Evliyim. İki çocuğum Tel Aviv'de bir çiçek serasında calışıyor...”
- “Sizi her gün burada, Ağlama Duvarı'nın önünde Dua ederken görüyorum.”
- “Evet, her sabah dükkanı acmadan buraya gelirim. Dünya Barışı ve İnsanların Kardeşliği için Dua ederim. Öğle tatilinde bu sefer İnsanların Mutluluğu, Acıların Sona Ermesi için Yaradan'a yalvarırım. Aksam da, eve dönerken, bu kez Dürüst ve İyi İnsanların esenliği için Dua ederim. Cumartesi günleri de burada, yine Dua
ederek geçiririm.”
- “Ne güzel! Kaç senedir bunu sürdürüyorsunuz?”
- “İsrail'e göçtüğümden beri, yani 40 yıl geçti.”Gazeteci çok etkilenmiş, heyecanla sormuş;
- “40 yıldır her gün dua ediyorsunuz. 40 yıldır yılmadınız. Bugün nasıl bir duygu içindesiniz, neler hissediyorsunuz?”
Uzuuuuun uzun iç geçirmiş yaşlı Musevi; sonra bezgin bir sesle cevap vermiş;
- "Vallahi artık bilemiyorum," demiş. “İçimde, sanki duvara konuşuyormuşum gibi bir his var.”