Bir kapı aralamaktır veda çıkıp giderken.... Ve bir tesellî düşer kalbin en güzel yerine ........
Bir başka boyutta yazılıdır sevginin adı…
Yüreğe gelen her rüzgarın bir sesi vardır, sabrı tavsiye eden… Duymak gerekir bu sesleri taa derinlerden… Bir tebessümdür yeni olan her şey… Ve alışmaktır yüreğe serpilen her bir gözyaşına… Ve eskiye özlem, adına yeni denen her kapıyı aralamaktır aslında… Yüreğe kazılan her hâtıra için sevmektir, herkesi ve her şeyi… Eskinin hatırına yaşamaktır geleceği…
Ve anlatmaktır kâinata atılan asil imzanın sahibini… Yürekte çarpan ismini… Eskimeyen sevgisini… Yeni olan her şeyin ve mâzîdeki her nefesin sahibini… Sana, kapıları açan merhametini… Bir vasiyetse bu bırakmaktır elinin uzandığı herkese… Anlatmalıdır herkes O’nu… Kalbindeki yeri kadar, sevgisi cümle olup uçmalıdır gönüllere… Ve hissetmelidir yaratılış sebebini… Ve ayrılığın yükü hafiflemelidir gönlündeki…
Sevmekle başladıysa her şey, öyle bitmeli…
Kollarını açıp yollarda beklemeli… Sevmeli herkesi, hasta gönülleri iyileştirmeli… Boş sevgi cümleleri ile değil, sevgiyi yaratanı ekleyerek her bir söze, öyle kalplere girmeli…
Hoş görmeli dostları… Kırgınlıklar için vakit yokken, yarınlara gülümseyerek O’nun rızası ile başlamalı… Yürekten bir “ALLAH!” deyip şeytanları ağlatmalı… Ve bir umut olmak ruhunu acıtmış herkes için… Sabrı yoldaş edinmek… Reçetesi belli olan kalplerin eline ilaçlarını vermek…
Bir bahardır bu… Sevginin vakti gelmiştir… Açar her bir gönülde!.. Sabır ile sulanır ve filiz verir her bir nefesle… Anlattıkça yüce yaratıcıyı daha çok büyür içinde… Hatıralarda artık üzmez kendini… Bir tesellisi vardır adına gelecek denen... Ayrılık artık şenlenir.
Ruhların vedâsı etkilememeli insanlığa olan sevgimizi… Bunca vedâyı boş yere harcamamalı… Beyazlar giydirmeli ayrılıklara ve gönlümüze gömmeli… Gelecekteki her bir nefes uğruna gönüllere Hakk’ın rızası ile girmeli… Sevmeli, sevdirmeli…
Veda eden ruhun özlemi ile geçen hüzünlü bir gelecekte, zamanın kovaladığı nefesleri tüketmemeli… Adına son denen her şey sevgi ile can vermeli…
Sevmekle başladıysa her şey, öyle bitmeli…
'Öylesine değil... [Ölesiye...]'
'Öylesine değil... [Ölesiye...]'
'Öylesine değil... [Ölesiye...]'
Sen can'dın...
Sen Ferhat'tın Şirinliğime...
Siyah beyaz bir filmin en renkli yanıydın sen.Gülüşüne gizlemiştim mutluluklarımı.Gülerdin mutlu olurdum...
İki şehir arası gidip gelirken dağlara bir tek adın-dı yazdığım gözlerimle...
Kulaklarımda çınlayan sesine karşılık verirdim bazen etrafımdaki şaşkın bakışlara aldırmadan.Seni d/inlerdim ...
Uzaktan uzağa severdim . . .
Öylesine değil asla.!
Hayallerimdeki esas oğlan-dın sen . . .
Rüyalarımın tek/i...
Şimdi sonbahar kokan hüznün ortasına bağladım umutsuzluklarımı.
Gel/git-ler çisil çisil yağsada yalnızlığıma.Seni düşünmesi bile umut... Bir merhaba'n bile umut...
İsminin içinde başharfimin olduğunu bilmek bile umut ...
Belkide umutsuzluklar bile umut... bazen.
Bahanesi çok umudumun./Umutsuzluğuma ise bir kibrit... /Çaktım
Umudum'sun...
Umutsun sen....
Mecnun'sun Leyla gibi yanan yüreğime...
Züleyha'lığıma Yusuf'sun sen bakmaya doyamadığım yüzünle...
Aşk'ın adısın sen.Aşkın özü... Kelimelerin anlatamadığısın.Günlere sığdıramayıpömrüme saçtığımsın sen.
Bilesin ki...
Seviyorum Seni...
Öylesine değil üstelik... ÖLESİYE...
Ölesiye. . .
Hayatta denesek bile değiştiremeyeceğimiz şeylerin olduğunu biliyorum, bahsettiğim şeyler
mevsimleri değiştirmek değil, geceyi gündüze çevirmek de değil
insanların yaşama karşı koyamayışı, kurulu düzenin çarkları arasında giderken sağa sola
veya geriye dönemeyişi.
Anlatmak istediğim herkesin hayattta kendi yolu vardır, kendinin belirlediği ama sonra
değiştirmeye çalışıpta değiştiremediği bir yolu vardır.
Bu kurulmuş düzenin içerisinde sen benim karşıma çıkarak özgürlüğüm oldun, değiştiremediğim dünyamın yegane mutluluğu oldun.
Ben de birgün buranın eskisi olacağım, çekip gidivereceğim ama buralar yine aynı ihtişamı
ile kalacak duygularım gibi, bu yaşama saldığım kelimelerim gibi.
Senden kalan bir izi farkettiğimde, senden gelen herhangi bir işareti ilk algıladığımda
refleks olarak dudaklarımın gülümseme durumuna geçişine şaşmıyorum artık,
bu gülümsemelerin arkasında ruhumun özlediği bir ruh olduğunu biliyorum.
Sevgi sensin, sevgi seninle hep var olacak, bedenler bu dünyayı birgün terk edecek ama
eşyalar gibi nesneler gibi, sevgiler ölmeyecek, birlikte yaşansa da yaşanmasa da sevgiler,
sevgim hep aynı kalacak, yeni yeni seven yürekler yıldızlar gibi parlamaya devam edecek.
İçimden geldiği gibi, seni kendime algılayışım gibi bir sevgi tanımı yapmaya çalşıyorum sana, insan hayatının devamını sağlayan bir güç gibi görüyorum onu,
unatmak ki sevginin gücü her şeye yeter.
Katran karası geceler vardır, seni bağırına basmıştır.!
Kalemi ele aldırır, yazdırır, çizdirir..
Ama ne birşey değişir, ne yeni gündeki güzellikler için haber verilir.!
Gecem soğuk_!
Odam sensiz_!
Ümitler bitmiş_!
Kadehimde şarap bitmiş, hayalin gitmiş_!
Anlar vardır, şarkılarda buldurur matemi_!
Sözler bir yana dursun, ritimler bile acıtır içini.
Kanatır kapanması zor yaralarını, her bir enstrüman sesi.!
Oysa yaraların kabuk bağlamaya yüz tutmuştur..
Bir şarkı duyarsın bir yerde..
Her bir söz çarpar darbeyle,her bir enstrüman sesiyle açılır kabuklar..
dilindeki çığlıklara, ahlara aldırmazlar.!
Ve sen içinde sorguya başlamışken.. şarkıda tınılarıyla acıtır bir yandan,
bir yandan da sorguna eşlik eder:
Dağlar mı, yollar mı, denizler mi engel_?
Neden_? Neden gelmez oldun_?
Eller mi, diller mi, sözlerim mi engel_?
Neden_? Neden gelmez oldun_?
Sorgular vardır, sadece kanatır!Asla cevap buldurmaz.!
Sorular,sorular, sorular..
Cevabı yok, muhatabı yok ve hatta soranınının aynada bir sureti bile yok.!
Devam edip gider sorgu, tâki yaranın kanı dışına sızıpta,
sol yanın kızarana kadar.!
Umudunu bir hışımla alırsın avucuna, elini götürürsün zorlukla sol yanına, ama
kanın akmaya devam eder..
Beliki acının dinmeye niyeti yoktur.!
Umut tuz misali kanatırda, bir merhem "O"dur kapanacak yarana.!
Zaman durdu, gökyüzünden yıldırımlar düşerken..
İçimdeki yağmur dindi, yoruldum beklemekten.!
Izdıraplar vardır, söyletir, "O" duymasada gecelerine seslenir.!
Derken biter son enstrümanın son darbesiyle matem..
katılırsın çığlık atarcasına tekrar edersin can havliyle..
Yeter artık bitsin.!
Yoruldum Beklemekten!!!!!! dersin.
Geceler/Anlar/Sorgular/Izdıraplar vardır da bir tek "O" yoktur işte.!
Birde içini yaza yaza dökemediğini anlayıp, acına eşlik edecek görüntüler
bulmak vardır
Ve hayatı neden sevemiyorum biliyor musun ? Sensiz yaşanılacak bir hayata atılmaktan korktugum için..... Belkide hiç sevemiyecegim bu sensiz anlamsız olan hayatı.. Ve belkide Hep sensiz yaşamaya mahkum kendi yalnızlıgımda ölecgm ....
Korkular yükselişe geçtikçe hayat inişe geçiyor..
Bir kaos yaşanıyor..Güneşli bir günün ortasına düşen fırtınalar gibi.. Sığınacak liman arayışı kaplıyor yalnızlığımızı bir görsek limanın zaten içinde olduğumuzu fırtınalar da dinecek gözlerimiz yakamozları toplarken..
.....
Düşündüm söyledim söylediğimi yazdım hep..
Yine aklıma geldi söylenilen bir söz.. Hani derler ya; zaman ilaçmış her şeye..
İşte bu sefer ilaç olamadı zaman Sevgili..
Kanayan hangi yarayı kapatıp hangi özlemi dindirdi ki zaman? Şimdi konuşmak istemiyorum daha sonra konuşalım demelerimiz bitmedi hiç..Her tesellimizde Zamanla düzelir her şey dedik..Kandırdık kendimizi kandırdık etrafımızdakileri..
Biliyorduk oysa Zamanın hiç bir faydası olmayacağını..İhtiyacımız olan Pembe bir yalandı ZAMAN kelimesinin anlamı..Şimdi Pembe hikayeler ile kandıramıyorum içimde Sonbahara koşan çocuğu..Dinlediğim şarkılar takındığım yalancı gülümsemeler hiç biri yetmedi işte..
Zaman geçti geçmesine de ilaç olamadı..Geçip giden anlar değiştirdi ikimizi de..İkimizde kendi kurduğumuz yalanın etrafında el çırpıp şarkılar söyler olduk.. Kendi kurduğumuz kandırmacaların en iyi oyuncuları olduğumuzu aynaya her baktığımızda yineledik..Oysa aynalara baktıkça gerçekleri görecektik kendi planladığımız yalanları değil..
Hani zaman her şeye ilaçmış derler ya inanma..Senin suskunluğun benim suskunluğum ile buluştu sessiz bir şarkı oldu yalnızlık..Üzerimde gezinen sonbahar rüzgarları üşütüyor beni sanıyordum ama üşümem bundan değilmiş.. Biraz hastayım galiba..Öksürük aksırık biraz da ateş.. Mikroplar yerleşmiş vücuduma üşümem ondanmış..
Hapşuuuuuuuu.... Çok yaşa...Sende gör..Hastasın sanırım..Geçmiş olsun.. Teşekkür ederim önemli bir şey yok.. Zaman her şeyin ilacı iyileşirim yarına!!!!!!
Bu kadardı işte hayalin ile konuşmam..Yokluğuna ilaç olamadı zaman..Ve sen artık tanıdığım “O” değilsin..Adını düşündüğümde kalbimin durduğunu hissettiğim o adamdeğilsin artık..
Zaman yoksulluğuna çare olamadı benim yoksulluğumu da dindirmedi..Ve biliyor musun ilk defa unuttum adını..