07-21-2010, Saat: 02:15 AM
I.sus…
-Demir kapıyı çaldı kimse yoktu sesini duyuracak oldu cesaret edemedi.
-Yalnız mıydı?
-Galiba. Çünkü cesaret edemedi…
-Yalnız olunca cesaret olmuyor öyle mi!
- Hayır! Cesaret olmayınca yalnızlık oluyor böyle !
II. sus…
-Merdiven başında ilk basamağı çıktı elleri titriyordu adım atamadı.
-Korkuyordu o vakit!
-Galiba. Çünkü ayaklarına hüküm veremiyordu.
-Korku olunca hükümsüz oluyor öyle mi !
-Hayır! Hüküm olmayınca korku oluyor böyle !
III. sus…
-Kapıyı araladı onu bekliyordu kitaplık masa sandalye ve bir buket kurumuş çiçek.
-Sevildiğini bilmesi gerekiyor.
-Galiba.Çünkü beklemek ne demek biliyordu.
-Sevilmek olunca bekleniyor öyle mi!
-Hayır! Beklemek olunca sevilemiyor böyle !
IV.sus…
-Sandalye ye oturdu içi boş kitaplığa baktı sonra kurumuş çiçeklere.
-Sevdiğini hatırladı tabi…
-Galiba. Çünkü çiçekler gibi hatıraları da kurumuştu.
-Sevilmek olunca hatıralar unutulmuyor öyle mi!
-Hayır ! Hatıralar arasında bir buket çiçek olunca sevilmek olmuyor böyle!
V. sus...
-Çiçekleri alıp çıktı odayı terk etti demir kapıyı çarpıp gitti.
-Yüreğinin acısına dayanamadı…
-Galiba .Çünkü gitmenin yürek yarasını biliyordu.
-Gitmek olunca yürek yaralı oluyor öyle mi !
-Hayır ! Yüreğin acı ile dolunca gitmek oluyor böyle !
VI. sus…
-Artık bitirmeli bu sessizliği tarihsiz takvim yaprağı eklemeli seneye.
-Düşünmek istemiyorsun öyle ise.
-Galiba.
-Takvim yaprakları tarihi sen düşünmeyi erteliyorsun.
-Hayır ! Düşünceme tarih verdikçe beni erteliyorum böyle !
-Demir kapıyı çaldı kimse yoktu sesini duyuracak oldu cesaret edemedi.
-Yalnız mıydı?
-Galiba. Çünkü cesaret edemedi…
-Yalnız olunca cesaret olmuyor öyle mi!
- Hayır! Cesaret olmayınca yalnızlık oluyor böyle !
II. sus…
-Merdiven başında ilk basamağı çıktı elleri titriyordu adım atamadı.
-Korkuyordu o vakit!
-Galiba. Çünkü ayaklarına hüküm veremiyordu.
-Korku olunca hükümsüz oluyor öyle mi !
-Hayır! Hüküm olmayınca korku oluyor böyle !
III. sus…
-Kapıyı araladı onu bekliyordu kitaplık masa sandalye ve bir buket kurumuş çiçek.
-Sevildiğini bilmesi gerekiyor.
-Galiba.Çünkü beklemek ne demek biliyordu.
-Sevilmek olunca bekleniyor öyle mi!
-Hayır! Beklemek olunca sevilemiyor böyle !
IV.sus…
-Sandalye ye oturdu içi boş kitaplığa baktı sonra kurumuş çiçeklere.
-Sevdiğini hatırladı tabi…
-Galiba. Çünkü çiçekler gibi hatıraları da kurumuştu.
-Sevilmek olunca hatıralar unutulmuyor öyle mi!
-Hayır ! Hatıralar arasında bir buket çiçek olunca sevilmek olmuyor böyle!
V. sus...
-Çiçekleri alıp çıktı odayı terk etti demir kapıyı çarpıp gitti.
-Yüreğinin acısına dayanamadı…
-Galiba .Çünkü gitmenin yürek yarasını biliyordu.
-Gitmek olunca yürek yaralı oluyor öyle mi !
-Hayır ! Yüreğin acı ile dolunca gitmek oluyor böyle !
VI. sus…
-Artık bitirmeli bu sessizliği tarihsiz takvim yaprağı eklemeli seneye.
-Düşünmek istemiyorsun öyle ise.
-Galiba.
-Takvim yaprakları tarihi sen düşünmeyi erteliyorsun.
-Hayır ! Düşünceme tarih verdikçe beni erteliyorum böyle !